Fenerbahçe teknik direktörü herkesin, gözlerinin içine baka baka 2 kere yalan söylüyor. Sahaya girmesi oyuncularını oradan uzaklaştırmak için değil, doğrudan hakeme gitmek istemesiydi. "Saygısızlık yapmadım" demesi için ise herhangi bir şey söylemeye, ya da yazmaya gerek yok. Her şey ortada değil mi?
Hemen hatırlanacaktır.
12 hakem gönderildiğinde,
MHK başkanı;
"bahisle ilişkileri var"
demişti, ama bir süre sonra hepsi de geri çağırıldı.
İçlerinden sadece 2'si hakemliği bıraktı.
Diğerleri hala devam ediyor.
Ama geri çağırılanlar için,
neden gönderildiler, neden geri çağırıldılar noktasında
bugüne kadar hiç kimsenin sesi çıkmadı.
***
Yine hemen hatırlanacaktır, Galatasaray kulübü
Ali Palabıyık için,
yakın bir geçmişte;
"bu adama bir daha hakemlik yaptırılmamalı, düdüğünü asmalı"
dediğinde, Ali Koç;
"hakemler de insandır, hata yapabilirler" demiş ve gülmüştü.
Toroğlu'nun deyimiyle "şimdi ne değişti?"
***
Dünkü A. Demirspor - Fenerbahçe maçına gelirsek...
Fenerbahçe yönetiminin, medyasının ve trollerinin;
"Üç tane net penaltımız verilmedi"
dediği pozisyonlar için,
eski hakemler ve yorumcular
tersini söylüyorlar, bunu ne yapacağız?
***
Mert Hakan'ın sayılmayan golünde ise,
hemen yanındaki Valencia'nın tepkisizliğiyle,
ceza sahası içindeki 3 A. Demirsporlu futbolcunun
ellerini kaldırıp tepki göstermelerine
ve Mert Hakan'ın arkasını dönüp gitmesine
hiç dikkat ettiniz mi peki?
***
Son saniyelerde verilmeyen faul içinse
-ki gerçekten fauldür-
bağıranlar da,
Belhanda'nın penaltı kaçırdığını unutuyorlar.
Gol garantisi yüzde yüz olmayan bir serbest vuruş için
koskoca Fenerbahçe'nin
bütün bir maçı buraya,
maçın tam da bu anına
bağlaması ilginç elbette.
***
Fenerbahçelilerin koparmaya çalıştıkları yapay fırtına için de
birkaç notumuz var elbette.
Jesus'un gördüğü kırmızıyla,
Fenerbahçe yöneticilerinin
bağırıp durmalarının nedeni başka aslında.
Kendilerine yönelecek olası taraftar tepkisine karşı,
paratoner olarak hakemi seçiyorlar.
Bu yöntem bu ülkede en kolay ve en işlevsel olandır çünkü.
Çok yakında tribünler yeniden;
"Ali Koç istifa" diye bağırmaya başlar.
***
Hatırlatmadan geçmeyelim.
Dün sosyal medyada bir taraftar
aynen şöyle diyordu -ki videosu var-
"hani biz en büyüktük,
hani en güçlü bizdik,
hakem sana karşı mı,
o zaman o hakemi de yeneceksin"
***
Fenerbahçe Kadıköy'de Galatasaray'dan 3 gol yediği gün
bütün kimyası bozulmuştur!
O maçtan önceki Fenerbahçe ile,
o maçtan sonraki Fenerbahçe aynı değildir.
JESUS İÇİN BİR DİPNOT: Maçtan sonra; "Sahaya girerken ilk niyetim Fenerbahçeli oyuncuları oradan uzaklaştırmaktı. Maçın son dakikasında bize vermesi gereken serbest vuruştan bahsettim. Bu konuşmanın sonunda kırmızı kart gösterdi. Nedenini bilmiyorum ama bana saygısız bir davranışta bulunduğumu söyledi fakat kendisine herhangi bir kötü söylemde bulunmadım" diyen Fenerbahçe teknik direktörü herkesin, gözlerinin içine baka baka 2 kere yalan söylüyor. Sahaya girmesi oyuncularını oradan uzaklaştırmak için değil, doğrudan hakeme gitmek istemesinden kaynaklanıyordu. "Saygısızlık yapmadım" demesi için ise herhangi bir şey söylemeye, ya da yazmaya gerek yok. Ne yaptığı ortada değil mi?
SELAHATTİN BAKİ İÇİN BİR DİPNOT: Maç bitiminde kameralar önünde; "Ivan Bebek diye bir şeref, haysiyet yoksunu hakem vardı. Ali Palabıyık’ı tebrik ediyorum, onun da önüne geçti bu performansıyla" diyen Baki için TFF'den çıkacak kararı merakla bekleyeceğiz. Yok yani, Dursun Özbek bu yakınlarda 50 gün hak mahrumiyeti cezası aldı da o yüzden diyoruz. Ahmet Nur Çebi'nin aldığı 2 hak mahrumiyeti cezasını da eklemeyi unutmuyoruz.