İstanbul'un Beykoz ilçesinde düzenlenen '19 Ağustos Dünya Beykozlular Günü' kutlamaları sırasında sahne alan sanatçı Suavi’ye yönelik protestoya tepkiler sürüyor. Beykoz Belediyesi tarafından organize edilen etkinlikte sahne alan Suavi, bir grup protestocu tarafından hedef alındı. Konsere baskın düzenleyen ve “Beykoz’da terörist istemiyoruz” sloganları atan gerici grup kısa sürede alandan uzaklaştırıldı. Konser öncesinde MHP Beykoz İlçe Başkanlığı bir açıklama yayımlayarak, sanatçı Suavi'yi hedef göstermişti.
BU SADECE SUAVİ MESELESİ DEĞİL
MHP'li bir ilçe başkanının talimatıyla gerçekleştiğini öne sürdüğü protesto girişimi ve kendisine yöneltilen suçlamalar üzerine konuşan Suavi, bu tür eylemlerin Türkiye’de muhalif sanatçılara yönelik sistematik saldırıların bir parçası olduğunu belirtti.
"KİŞİSEL BİR MESELE DEĞİL"
Suavi, olayların arka planına ilişkin, “Benden önce ilgili ilçenin MHP İlçe Başkanı bir açıklama yapmış ve büyük olasılıkla onun talimatıyla bir grup, sahneme gelip bana yönelik birtakım laflar etmiş. Ancak bu lafları ne duydum, ne de bu ekibi yüz yüze gördüm. Bu durumu küçümsemiyorum ama önemseyip merkeze de koymuyorum. Bunu, Türkiye’nin genel olarak muhalif sanatçılarına yapılan planlı bir saldırı olarak algıladığım için tedirginim ve rahatsızım. Bu kişisel bir mesele değil” ifadelerini kullandı.
Suavi, konserin kesintiye uğramadığını ve sahnesini yüksek tempoda devam ettirdiğini belirterek, "Bir grup ortamı terörize etmeye çalıştı, ama bu kabul edilebilir bir şey değil. Varsayalım ki beni protesto etme haklarını kullandılar, yine de oradaki insanlarla programımı tamamladım. Ayakta alkışlanan, belediye başkanı dahil herkesin pırıl pırıl bir gece yaşadığı bir ortamda sahne aldım. Ancak ülkede başka bir rüzgar esiyor ve bu Suavi meselesi olmaktan çok, tüm muhalif sanatçıların hedef alındığı bir döneme işaret ediyor” dedi.
"MUHALİF SANATÇILARA YÖNELİK BASKILAR TOPLUMU GERİYOR"
Muhalif sanatçılara yönelik bu tür baskıların toplumu gerdiğini ve daha geniş çaplı sorunlara yol açabileceğini dile getiren Suavi,"Daha dün aramızdan ayrılan Genco Erkal’a da benzer şeyler yapıldı. Melek Mosso kısa etek giydi diye hedef alındı. Biri resim sergisinde kokteyl veriyor diye saldırıya uğradı. İş yobazlığa indirildiğinde, biz muhalif sanatçılar gerçekten hedef alındığımız bir döneme gidiyor gibi duruyoruz. Eğer bu durumu doğru yerden algılayıp denetlemezsek, bundan sonraki süreçte ülke olarak çok daha sevimsiz şeyler yaşayabiliriz” dedi.
Suavi, 'terörist' yaftalamasına ilişkin, “Bu normal koşullarda mahkemelik bir söylemdir. Avukat arkadaşlarımla dava açma hakkımızı değerlendiriyoruz. Çünkü bir insana terör yaftası takmak ve onu hainlikle itham etmek çok kolay değil. Bu ülkede, Fakir Baykurt’tan tutun Yaşar Kemal’e, Nâzım Hikmet’ten Yılmaz Güney’e, Ahmet Kaya’dan Suavi’ye kadar 50 bin tane örneği var bunun” sözlerini kaydetti.
"İSTANBUL'UN KAYBI, BİRÇOK YAPIYI TEDİRGİN ETTİ"
Sözü Beykoz’daki son yerel seçime getiren Suavi, “20 yıldır yönettikleri Beykoz artık CHP’nin eline geçmiş. Kıl payı bir farkla Alaaddin Bey kazanmış seçimleri. Bu 20 yıllık iktidarın kaybı, bazı insanları deliye çevirmiş ve hırçınlaştırmış. Bu durumun, İstanbul’un kaybı gibi, birçok yapıyı tedirgin ettiği belli. Bu aynı zamanda belediyeye ve yeni iktidara bir mesajdır. Ancak belediye, kendi iktidarında Suavi’yi sahneye çıkarma tercihini kullandı. Bu tercihe saygı duymayanlar utansın. Ben şarkılarımı söyledim ve müthiş bir ev sahipliği gördüm. Ancak bu şiddet ortamını, terörize edilmeye çalışılan bu ortamı asla kabul etmiyorum. Hele şahsıma edilen laflar gerçekse, bunu da asıl sahiplerine iade ediyorum. Eğer gerekirse, gerçek teröristin kim olduğunu belgelerle ortaya koyabilirim” diye konuştu.
Suavi, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce söylediği "Ya tarafsın ya bertaraf ederim" sözlerine atıfta bulunarak, “Ülkeyi üst düzeyde yönetenler benzeri cümleler kurarlarsa, doğal olarak 20 yıl sonrasında birtakım insanlar da bu ve benzeri güçlere dayanarak hareket ederler. Ya biat edeceksiniz, ki o cepheye geçen düne kadar muhalif bilinen onlarca sanatçı şimdi o yapıların içerisinde yer alıyor. Bu bir tercih meselesidir ama hangi maddi güç bana bunu yaptırabilir? Hiçbirisi. Dolayısıyla durduğum gibi dimdik durarak bu dünyadaki ömrümüzü tamamlayacağız” dedi.
"BU TOPLUMUN KOMPLE REHABİLİTE EDİLMESİ LAZIM"
Suavi sözlerini, toplumsal rehabilitasyonun gerekliliğine dikkat çekerek tamamladı:
“Bu toplumun komple rehabilite edilmesi lazım. Kimliksiz hale getirilmiş, GDO’su bozulmuş bu topluluk mutlaka sosyolojik olarak rehabilite edilmeli. Ekonomik olarak tahribata uğramış her kişi, aynı zamanda kişilik olarak da tahribata uğrar. Ülkenin ekonomik gidişatı, belki de işsiz olan, evine ekmek götüremeyen bu insanları çılgına çevirmiş. Öfkelerini başka yerlerde arıyorlar, doğru adresin neresi olduğunu bilmiyorlar. Onlara doğru adresi göstermek için de yardımcı olmaya çalışacağız.” (IŞIL ÇALIŞKAN - BİRGÜN)