Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Hopa halkından savcılara çağrı: “Dursun Ali Koyuncu’nun işlediği bütün suçları işledik, işlemeye de devam edeceğiz, gelin bizi de tutuklayın” (VİDEO)

Artvin Cankurtaran’da mesire alanı için ormanın kesilmesini engellemeye çalışan Reşit Kibar’ın öldürülmesi ve saldırıdan son anda kurtulan A...


Artvin Cankurtaran’da mesire alanı için ormanın kesilmesini engellemeye çalışan Reşit Kibar’ın öldürülmesi ve saldırıdan son anda kurtulan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasına karşı Hopa halkı yine sokaktaydı. Hopalılar meydanda savcılara da bir çağrı yaptı. Dursun Ali Koyuncu’nun “işlediği bütün suçları” kendilerinin de işlediğini ilan eden Hopa halkı, “Gelin bizi de tutuklayın, memleketi kurtarın” dedi.

Artvin Cankurtaran’da mesire alanı için ormanın kesilmesini engellemeye çalışan Reşit Kibar’ın öldürülmesi ve saldırıdan son anda kurtulan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasına karşı Hopa halkı yine sokaktaydı.

Hopa Parkı’ndan Metin Lokumcu Meydanı’na yapılan yürüyüşte ‘Reşit Kibar’ın hesabını soracağız, Dursun Ali’yi alacağız’ pankartı açılırken sık sık, ‘Reşit’in katili AKP’nin çetesi’, ‘Çeteler halka hesap verecek’, ‘Reşit Kibar ölümsüzdür’ sloganları atıldı. Meydan gelindiğinde gençler Hopa Viyadüğü’ne Reşit Kibar’ın “Sen ve seninle birlikte olanlar eğer oradan bir tane ağaç kesebilirseniz, o gün hoca benim selamı okuyor olacak” sözlerinin yer aldığı pankartı astı.

Savcılara çağrı

Hopalılar meydanda savcılara da bir çağrı yaptı. Dursun Ali Koyuncu’nun “işlediği bütün suçları” kendilerinin de işlediğini ilan eden Hopa halkı, “Gelin bizi de tutuklayın, memleketi kurtarın” dedi.

“Bu suç şebekesinin başında Recep Tayyip Erdoğan, AKP-MHP iktidarı vardır”

Meydanda konuşan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, şunları söyledi:

Dursun Ali arkadaşımız Reşit’in ölüm anında yanındaydı ve eğer katilin mermisi bitmese Dursun Ali de bugün belki aramızda olmayacaktı. Dursun Ali’yi öldüremeyenler bize “Sizi öldüremezsek tutuklarız ve sindiririz” mi demek istemektedir? Avuçlarını yalarlar, yok öyle yağma. Hiçbirimiz sinmeyeceğiz, hiçbirimiz korkmayacağız. Tıpkı Reşit Kibar’ın mücadelesini devralan, onun onurlu mücadelesini cenazesinden beri bu sokaklarda devam ettiren Dursun Ali gibi bizler de onlardan korkmuyoruz. Onların mücadelelerini elbette devam ettireceğiz. Bugün Borçka’da Dursun Ali için ve Reşit Kibar için buluştuğumuzda şunları söylemiştik. Bir kez daha hatırlatalım. “Biz bu suç şebekesini çok iyi biliyoruz sevgili dostlar. Bu suç şebekesinin başında Recep Tayyip Erdoğan, AKP-MHP iktidarı vardır. Çok iyi biliyoruz.

Eminiz ki onlar da bizi çok iyi biliyorlar. Derelerimizi kurutmak istediklerinde Metin Lokumcu’yu katledenler bu mücadelenin bitmediğini gördüler. Madenlerle Artvin’in dört bir tarafını delik deşik etmek isteyenler Reşit Kibar’ın kararlılığında bu mücadeleyi gördüler. Elbette mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü Artvin’in, Karadeniz’in ve Türkiye’nin dört bir yanı yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekilmiş durumda.

Biz zaten deremizden toprağımızdan olursak yaşayacak yerimiz yok. O yüzden bizi ölümle tehdit etmeyin. Biz bu coğrafyada yaşayamayacaksak zaten ölümü göze almışız demektir. Artık bu memlekette hukuksuzluk var da demiyoruz. Çünkü onların hukuku dün gördüğümüz gibi kara paraları aklayanların hukuku. Çünkü onların hukuku kadınları katledip, ceket giyip beraat alan katillerin hukuku. Çünkü onların hukuku 301 madenciyi madenin altına gömenlerin hukuku. Çünkü onların hukuku bu dereleri, ormanları, yaylalarımızı, coğrafyamızı sermayeye peşkeş çekenlerin hukuku.

Ama bu hukuku bizler kabul etmiyoruz. İşte bizler eşitliği, özgürlüğü, adaleti getirecek olanlar, biz ezilenlerin, emekçilerin, kadınların, doğasını, toprağını savunanların hukukunu kendi ellerimizle yazacağız ve bu.

DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü ve Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu ise şunları söyledi:

Öfkemiz her geçen gün daha da büyüyor. Bu meydan Metin Lokumcu’nun katledildiği meydan. Dün bir cezasızlık politikasını tekrar devreye koydular. Biz direnerek son sözü söyleyenleriz. Son sözü söyleyecek olan ne iktidarın yargısıdır ne de düşmanlık hukukunun kendisidir. Hem Reşit Kibar yoldaşımızın hem de Metin Lokumcu yoldaşımızın davası bu şekilde bitmeyecek. Bitmemesi için de öfkemizi ve mücadelemizi daha da yükseltmemiz gerekiyor. Elbette ki bu iktidarı biz faşist bir iktidar olarak tanımlıyoruz. AKP-MHP iktidarı insana düşman, topluma düşman, doğaya düşman, kadına düşman, Kürde farklılığa düşman, kimliklere düşman, sadece kendisini düşünen bir iktidar. Faşizmi de böyle inşa ediyor. Faşistler sermaye dostudur, halk dostu olmazlar. Faşistler doğa düşmanıdır, o yüzden doğayı talan ederler. Elbette ki bizler her yerde; Diyarbakır’dan Artvin’e, Artvin’den İzmir’e, İzmir’den Kırıkkale’ye mücadele ediyoruz. Yaşam hakkını, yaşadığımız toprakları savunuyoruz. Talan, rant, savaş politikalarına maruz kalmasınlar diye uğraşıyoruz. Köyümüzü, toprağımızı, derelerimizi savunuyoruz.

SOL Parti MYK üyesi Sercan Dede ise şunları söyledi:

Öfkeliyiz hem de çok öfkeli. Dört gün önce ağabeyimizi kalleş kurşunlarla katlettiler. Yaşamını elinden aldılar, hayatını çaldılar. Reşit Kibar’ın hesabını mutlaka soracağız. Hayatı, doğayı savunanları hedef alan o kurşunların hedef aldığı Dursun Ali Koyuncu arkadaşımızı tutukladılar. O gün o insan müsveddelerinin kısamadığı o sesi devlet bugün onu tutuklayarak kısmaya çalıştı. Ama o Dursun Ali’ye duvarlarınız vız gelir. Dursun Ali’yi hak ve adalet mücadelesinden tanıyoruz, faşizme karşı mücadelesinden tanıyoruz. Cerattepe’de yağmaya ve talana karşı mücadelesinden tanıyoruz. Onun sesi hepimizin sesidir. Devlet de iyi biliyor bu topraklar direnişin tarihidir. Cankurtaran’da bugün o direniş kültürü yaşadığı için insanlar köyüne doğasına yaşamına sahip çıktığı için hedef haline getirildiler. Reşit Kibar’ı katledenlerden hesap sormak hepimizin borcudur. (SENDİKA.ORG)

Hiç yorum yok

SON YAZIDAN