Kadın cinayetleri ve erkek şiddeti, Bursa ve Mersin'de yürüyüş ve basın açıklamalarıyla protesto edildi.
İstanbul, Diyarbakır ve Mersin'de 4 kadının öldürülmesi Bursa ve Mersin'de protesto edildi.
İkbal Uzuner ve Ayşegül Halil, dün İstanbul'da Semih Çelik tarafından; bugün de Mersin'in Mezitli ilçesinde Sonay Öztürk, Aslan Uğur Araç tarafından; Diyarbakır’da ise Bedriye Işık, uzman çavuş Muhammed Recai Işık tarafından katledildi.
Kadın cinayetlerine tepki gösteren Bursa Kadın Platformu, Fomara Meydanı'nda oturma eylemi ve basın açıklaması düzenledi.
"Bugün İkbal için, Ayşegül için, Rojin için bağırırken sıradaki ben olabilirim" diyen kadınlar "Aile değil, kadınız. Kadınlar isyandayız", "İtaat yok, isyan var", "Makbul kadın olmayacağız. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları attı.
İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçildiğini hatırlatıp, kadınları koruyan 6284 sayılı kanununun kaldırılmasının konuşulduğunu söyleyen kadınlar, "Boşanmak istediğimiz, istemediğimiz hayatlara 'hayır' dediğimiz için öldürülüyor. Mahkemeler erkekleri akladığı için öldürülüyoruz. Her gün öldürülüyoruz. Susma, haykır, kadınlar öldürülmesin" dedi.
'KADINLAR KARAKOLLARA DEĞİL SOSYAL MEDYAYA BAŞVURUYOR'
Platform adına basın açıklamasını Figen Ovat okudu.
"İstanbul’da bir erkek iki kadını katlederken devlet koruyucu, önleyici ve caydırıcı hiçbir adım atmıyor" diyen Figen Ovat, "Beyoğlu’nda bir kadını taciz eden, yere düşürüp saldırıda bulunan erkekler suç kayıtlarına rağmen serbest bırakılıyor; sosyal medyada yayılması ve tepkilerin yükselmesi sonucu tekrar yakalanıyor. Devlet; yargısıyla, kolluğuyla şiddete maruz kalanların beyanlarına göre değil, sosyal medya tepkilerine göre görevini yapmaya tenezzül ediyor. Erkek şiddetine maruz kalan kadınlar seslerini duyurabilmek, şiddetten uzaklaşabilmek için karakollara değil sosyal medyaya başvuruyor" şeklinde konuştu.
'SOKAKLARI KADINLAR İÇİN GÜVENSİZ HALE GETİRMEYE ÇALIŞTIĞINIZI BİLİYORUZ'
Kadınların şiddetten uzak bir yaşam kurmalarının olanaksız hale getirildiğini söyleyen Ovat, "Sokakları kadınlar için güvensiz ve tedirgin hale getirmeye çalıştığınızı biliyoruz. ‘O saatte dışarıda ne yapıyordu?’ sözleriyle, ‘güçlü aile birliği’ politikalarıyla bizleri aileye, evlere, dört duvara mahkum etmek istediğinizi biliyoruz. Kadınların kahkahasına, kaç çocuk yapacağına, hangi saate hangi sokakta olacağına karar vermeye çalışan cinsiyetçi diliniz erkekleri cesaretlendiriyor. Kadınları güçlü, kutsal olarak tanımladığınız şiddet, baskı, sömürü dolu ailenin ‘makbul’ ferdi haline getirmek istiyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz" dedi.
Erkek şiddetinin ‘alkollüydü, uyuşturucu, bağımlısıydı, psikolojik sorunları vardı’ gibi bahanelerle örtülmeye çalışıldığını belirten Ovat, "Şiddetin kaynağı patriyarka, faili ise erkeklerdir. Arkasına saklandığınız bahaneler, faili görünmezleştirmek için oluşturduğunuz magazinsel hikayeler değil. Erkek şiddetini muğlaklaştırmak için algı operasyonları ile faillerin ırkını ya da mültecilik konumunu öne çıkarmak kadına yönelik şiddeti engellemez. Çünkü biz bu ülkede her ırktan, her sınıftan, her kesimden erkeğin şiddet uyguladığına tanık olduk. Biz bu ülkede hiçbir kadının eşit ve güvenceli koşullarda özgür bir şekilde yaşamadığını biliyoruz" diye konuştu.
BOZ: KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR
Açıklamada konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Muş Milletvekili Sümeyye Boz ise "Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans diyenlerin yönetmiş olduğu bu ülkede kadınlar artık ne sokakta ne evlerde kendini güvende hissetmiyor. Bir günde üç kadının katledildiği bir düzende elbette bunu cins kırım olarak ifade etmek gerekiyor. Bunu sıradan bir cinnet vakası olarak değerlendirenler bizi buna inandıramazlar. Biz bunu devlet politikası sonucunda failleri koruyan, cezasız bırakan, gereken önlemleri almayan iktidarın politikaları sonucu olduğunu biliyoruz. Kadın cinayetleri politiktir" diye konuştu.
MERSİN KADIN PLATFORMU: YAŞAMLARIMIZ İÇİN YAKANIZDA OLACAĞIZ
Mersin Kadın Platformu, katledilen kadınlar için Kushimato Sokağı'ndan Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda yürüdü. "Her yer suç mahalli" pankartı taşıyan kadınlar, "Başıboş hayvanları değil başıboş psikopatları sokaktan toplayın", "… için adalet. Boş bıraktım çünkü sıradaki ben olabilirim", "Sen, ben, biz birbirimizin çaresiyiz" dövizleri ile yürüdü.
Özgecen Aslan Barış Meydanı'ndaki açıklamada konuşan Mersin Kadın Platformu üyesi Fatoş Sarıkaya, iktidarın cezasızlık politikasının erkekleri cesaretlendirdiğini belirtti.
Türkiye’de 1 günde 4 kadının katledildiğini, 1 kadının ise sokak ortasında cinsel saldırıya uğradığını hatırlatan Sarıkaya, şunları söyledi:
"Cinayet mahalli haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz. Uygulamadığınız yasalar yüzünden, istismarı aklayan, katilleri öven düzeniniz yüzünden, kana bulanmış ellerinizle tutunduğunuz koltuklarınız yüzünden hayatta olmayan her bir kadın, her bir çocuk, her bir LGBTİ+ için size dünyayı dar edecek olanlar bizleriz. Katlinde payınız olan kadınların yaşayamadığı her dakikası için düzeninize bir darbe daha vuracağız. Mücadelemiz özgürce yaşadığımız, sokaklarda güvenle yürüyebildiğimiz, evlerden, iş yerlerinden, kampüslerden tacizcileri, katilleri yok edeceğimiz, erkek devletinizi alaşağı edeceğimiz güne kadar sürecek."
TÜRKOĞLU: BU POLİTİKALARA GEÇİT VERMEYECEĞİZ, İTAAT ETMEYECEĞİZ
Fatoş Sarıkaya'nın ardından söz alan DEM Parti Mersin Milletvekili Halide Türkoğlu, son 24 saatte 4 kadının katledildiğini dile getirdi.
Türkoğlu, "AKP’nin bakanlıkları açıklama yaparken de kadın katliamlarına karşı 'Sıfır tolerans tanıyacağız' diyor. Sanki bu ülkeyi 22 yıldır onlar yönetmiyormuş gibi. Sanki 22 yıldır kadın cinayetlerini kadın kırımına dönüştürenler onlar değilmiş gibi konuşuyorlar. Biz bu politikalara geçit vermeyeceğiz ve her bir kadın katliamlarında elleri olduğunu anlatmaya devam edeceğiz. Bu ülkede kadınlar 'makul' bir şekilde yaşasın, aile içine sıkışsın, aile içinde katledilsin ama ses çıkarmasın istiyorlar. Biz buna itaat etmeyeceğiz." (DUVAR)