Page Nav

HIDE

DÜNYANIN SESİ

GRID_STYLE

EN YENİLER

SHOW_BLOG

"Sosyalizme, ülkemin ve halkımın özgür, bağımsız ve aydınlık geleceğine olan inancımı tekrar bildiriyorum"

Devrimci Yol önderlerinden Nasuh Mitap ölümünün 10. yıldönümünde Kırklareli’nde anıldı... Devrimci Yol önderlerinden Nasuh Mitap, aramızdan ...


Devrimci Yol önderlerinden Nasuh Mitap ölümünün 10. yıldönümünde Kırklareli’nde anıldı...

Devrimci Yol önderlerinden Nasuh Mitap, aramızdan ayrılışının 10. yılında memleketi Kırklareli’ndeki mezarı başında anıldı

Devrimci Yol önderlerinden Nasuh Mitap, aramızdan ayrılışının 10. yılında Kırklareli’ndeki mezarı başında anıldı.

Nasuh Mitap’ın ailesi ve yol arkadaşlarından oluşan kalabalık bir grup saat 12.00’de her sene olduğu gibi Paşa Kafe’de buluştu.

Nasuh Mitap belgeselinin gösterildiği salonda panele geçildi.

“Gericilik, yoksulluk sarmalında Türkiye’nin geleceği” başılığındaki panelde Prof. Dr. Aziz Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş konuştu.

Çok sayıda kişi düzenlenen panele katıldı.

Sonra hep birlikte Kırklareli Şehir Mezarlığı’na geçen topluluk burada saygı duruşunda bulundu. Mezar başındaki konuşmaların ardından program sona erdi.

Mitap 1970’lerin başında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğrenciyken Dev-Genç ve Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (THKP/C) içinde yer aldı. 12 Mart 1971 askeri darbesi sonrasında Mamak Cezaevinde kaldı.


Dev-Yol'da

1974’te cezaevi çıkışında Ankara Devrimci Yüksek Öğrenim Derneği (ADYÖD) kuruluşunda üç kişilik Üst Forum’da Abdullah Öcalan ve Yaşar Gören ile birlikteydi.

Devrimci Gençlik ve Devrimci Yol örgütlenmesinin kurucu liderleri, ‘’iki ihtiyarı’’ Nasuh Oğuzhan Müftüoğlu ve Nasuh Mitap idi.

12 Eylül 1980 askeri darbesi koşullarında Dev Yol Merkez Komitesi olarak Oğuzhan Müftüoğlu, Melih Pekdemir, Akın Dirik, Ali Başpınar, Ali Alfatlı ile birlikte İstanbul’a geçti, İstanbul’da yakalandı.

Üç ay süren sorgu döneminde gördüğü ağır işkenceler nedeniyle defalarca hastaneye kaldırıldı, her hastane dönüşünde işkenceye devam edildi. Mamak cezaevinde pek çok mahpus gibi altı yıl hücrede kaldı. Devrimci Yol Ana Davası’nın iki numaralı sanığıydı.

İki buçuk metre karede

Dönemin ‘’karıştır-barıştır’’ uygulamasıyla Mamak’ta bir süre Ülkü Ocakları Derneği yöneticilerinden Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte kaldı.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü üzerine Vatan gazetesine iki buçuk metre karelik hücrede Yazıcıoğlu ile birlikte yaşadıkları günleri şöyle anlatmıştı.

"Bu hücrelerde konuşmak, gülmek ve hareket etmek bile yasaktı. Havalandırmaya çıktığımızda sağa sola bakamazdı kimse, konuşamazdı. Cezaevi yönetimi bizi birbirimize eziyet edelim diye aynı hücreye koymuştu ama onların umduğu gibi şeyler olmadı. Günlerimizi kavgasız gürültüsüz geçirdik. Günde üç sefer sayım adı altında ikimize de dayak atılıyordu. Askerler dayak attığında birbirimize yardım ediyorduk. Birbirimize su veriyorduk."


Mitap yargılama sonunda önce idama mahkum edildi, sonra hüküm müebbet hapse çevrildi, 1991’de, "kısmi af"la Bursa cezaevinden tahliye olmasıyla 11 yıl süren mahpusluk dönemi sona erdi.

Karardan önceki son sözleri

Ankara Devrimci Yol Ana Davası’nda karar öncesi son sözü sorulduğunda "Mahkemenizin vereceği karar ne olursa olsun esas olarak tarih önünde Devrimciliğimin gereklerini yerine getirememekten dolayı yargılanacağımı biliyorum," demişti.

"Ve bu yargılamada aklanmayı umut ediyor ve diliyorum, Sosyalizme, ülkemin ve halkımın özgür, bağımsız ve aydınlık geleceğine olan inancımı tekrar bildiriyorum.

"Savunmalarımda suçlu değil haklı olduğumuzu, devrimciliğimden dolayı yargılanıyor olduğumu anlattım. Evet ben devrimciyim, halkıma ve bütün insanlara sömürüsüz, baskısız, özgürlük, bolluk ve mutluluk dolu bir gelecek sağlamak için mücadele etmeyi insanlığın ulaşabileceği en yüce ideal ve dava olarak görüyorum.

"Ve böyle bir davanın saflarında yer almaktan onur duyuyorum. İnsanlığın en yüce değerleri için, bütün dünya işçilerinin ve ezilen halkların kurtuluşu için mücadele eden bütün Devrimcilere buradan selam ediyorum."

Hiç yorum yok