SON HAVADİS

Barış Alper Yılmaz, Kaan Ayhan ve Berkan Kutlu Galatasaray için artık birer lüzumsuzluktur!


1)
Galatasaray'da işlerin bu noktaya geleceğinin sinyalini 21 Ocak 2025 tarihli İstanbul'daki 3-3'lük Dinamo Kiev maçında almıştık. O maça gelinceye kadar 36 takımlı Avrupa ligi sıralamasının en altında yer alan Dinamo Kiev karşısında Galatasaray 2 puan kaybetmişti. Bu kayıp işlerin bu noktaya gelmesinin başlangıcıdır denilebilir.

2) Dün geceki ağır yenilginin nedenleri arasında takımın Davinson Sánchez ve Lucas Torreira'dan mahrum oynaması durumu belki de en başa konulabilir. 

3) Davinson Sánchez'in olmayışı vatandaşı ve milli takımdan arkadaşı, birlikte oynamayı bilen yeni transfer Carlos Cuesta'nın futbolunu etkilerken, Lucas Torreira'nın olmayışı da Berkan Kutlu lüzumsuzluğunu doğurmuştur. Bu lüzumsuzluğa bir de Gabriel Sara formsuzluğu eklenince bir orta saha anlamsızlığı ve boşluğu ortaya çıkmıştır. Kesin olan şu ki, Berkan Kutlu Galatasaray'da oynayabilecek bir futbolcu olmaktan çok ama çok uzaktır.


4)
Bir lüzumsuzluk da Kaan Ayhan'dır. 24 Şubat 2024'te oynanan Sparta Prag maçı hala akıllardadır. Bu maçın 70. dakikasında oyundan atılan futbolcu dün gece de 51. dakikada atılmıştır. Her iki maçın sonucu da 4-1'lik yenilgidir. Kaan Ayhan aslında bir stoper iken Okan Buruk onu defansın her bölgesinde oynatarak bir Kaan Ayhan lüzumsuzluğunun ortaya çıkmasının temel nedenlerinden biri olmuştur. Oyundan atılışına neden olan müdahalesi Kaan Ayhan adına tam bir dramdır. 


5)
Galatasaray'daki en büyük lüzumsuzluk ise Barış Alper Yılmaz'dır. Diğer her şey bir yana, takımın en fazla gol kaçıran futbolcusudur, bunun en başta gelen nedeni de gol vuruşu yapmayı bilmemesidir. Barış Alper Yılmaz çok koşan ama çoğu zaman da boş koşan ve futbol oynamak için sadece fizik gücün yeterli olduğuna kendisini ikna etmiş, öyle pek fazla da zeki olmayan bir futbolcu prototipidir. Sebep olduğu penaltı bu son söylediğimizin en büyük kanıtlarından sonuncusudur.

6) 4-1'lik yenilginin ardından, "Galatasaray'dan gitsin"lere kadar vardırılan eleştirilerin muhatabı olan Okan Buruk meselesine gelince... Hemen altını çizelim: Okan Buruk Galatasaray'dan gitmesin. Takımın, 2 sene üst üste şampiyon olunurken teknik direktörü Okan Buruk'tu. Avrupa kupalarından 2 sene üst üste elenen takımın teknik direktörü de Okan Buruk'tur. Ama bu 2 sene boyunca en  önemli 2 rakibi, Beşiktaş ve Fenerbahçe de aynı şekilde Avrupa'da herhangi bir başarı elde edememişlerdir. Şampiyonlar liginden elenen ve Avrupa Ligi'yle yetinmek zorunda olan Fenerbahçe'nin şu anki teknik direktörü Jose Mourinho için de aynı şeyler pekala rahatlıkla söylenebilir. Dün geceki maçta "mevkilerle çok oynadı" eleştirisine muhatap olan Okan Buruk bu noktada yerden yere vurulurken, süper ligde 23 hafta sonra bile yüzde 100 bir onbir oluşturamamış ve her maçta hep farklı farklı onbirlerle sahaya çıkmış olan Mourinho için dişe dokunur bir tek eleştiri bile yapılmamaktadır.


7)
4-1'lik yenilginin rövanşı henüz oynanmamıştır. Süper ligde en yakın rakipten 6 puan önde olma durumu da sürmektedir. Türkiye kupasında ise takım yoluna devam etmektedir. Bu 3 kulvarda herhangi bir başarısızlık durumu şu an için oluşmamışken Okan Buruk'a biraz da orantısız bir biçimde yüklenmek epey büyük bir haksızlık olsa gerektir.

8) Kulüp, teknik direktör ve takım, ligdeki en yakın rakibin yönetimi, medyası ve sosyal medyasıyla her gün ama her gün başvurduğu provokasyon ve artık büyük bir gerçeklik haline gelmiş olan kumpaslar toplamının durduğu yere kesinlikle bakmadan ve hiç kulak asmadan, ama bütün kamburlarından ve lüzumsuzluklarından kurtulmanın da yollarını bularak, buraya, bu güne kadar yürüdüğü yolu kendisine yakışacak bir biçimde tamamlamalıdır. (HAYRİ GÜNEL) 

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.