Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, cezaevinden tahliye edildi!
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği basın toplantısında gündeme getirdiği bilirkişi S.B. ile ilgili haber nedeniyle yargılanan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdürü Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, programcı Barış Pehlivan ve sunucu Seda Selek beraat etti.
Tutuklu yargılanan Toktaş'ın tahliyesine karar verildi. Savcılığın tahliye kararına yaptığı itiraz da reddedildi.
Halk TV yayınında konuşan gazeteci Barış Pehlivan, "Normalde hemen cezaevi kapısının önüne bırakılması gerekiyor. O dakikadan sonra hürriyeti tahdit suçu işlenmeye devam ediyor. Silivri cezaevinden 2-3 kilometre ileride bir dinleme tesis var. Şu anda Suat ağabeyi jandarma eşliğinde oraya götürüyorlarmış. Bu çok garip bir şey açıkçası" dedi.
Toktaş'ı dinlenmesi tesisinde ailesi, Halk TV'nin sahibi Cafer Mahiroğlu ve yakınları karşıladı.
'İZLEYİCİLERİMİZE BİZİ YALNIZ BIRAKMADIKLARI İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM'
Burada açıklama yapan Suat Toktaş, "Kanalın sloganını 'Yalnız değilsiniz' koyarken, bir şeyi bilerek koyduk. Yapacağımız işi tarif etmek için koymuştuk ve öyle yaptık, yapıyoruz. İçeri girerken izleyicilerimize şu mesajım olmuştu. Biz yalnız değilsiniz diyerek sizin yanınızda durduk, hak haberciliği yaptık, Halk TV'yi yalnız bırakmayın demiştim. Öncelikle izleyicilerimize bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederim, Halk TV'yi ciddi bir sahiplenme oldu. Kişisel olarak olarak bana da bir sahiplenme olduğunu gördüm. İnsan doğrusu içeriden bakınca şaşırıyor çünkü çok önde olan biri olmadım hiçbir zaman. Kalabalıklardan kaçarken kalabalıkların önüne atıldım. Fakat çok mesele değil böyle dönemler herkesin başına geliyor, benden daha beterleri var. Daha beterleri var derken, içeride yatanları biliyorum" dedi.
'NEREDEYSE HER PARTİDEN SİYASETÇİLER VE AVUKATLAR ZİYARETE GELDİ'
"İkinci teşekkürüm Türkiye'nin her yerinden gelen avukatlara, siyasetçilere. Neredeyse her partiden siyasetçiler ve avukatlar yalnız bırakmadılar. Onların ziyaretleri de çok kıymetliydi, hepsine teşekkür ederim" diyen Toktaş, "Bir başka teşekkürüm Ankara'dan, İzmir'den gelen dostlarıma ve gazeteci arkadaşlarıma. Duruşmayı izlemek için gelmişlerdi, onlara da teşekkür ederim. Her görüşten farklı farklı kanallarda, gazetelerde yazan veya konuşan gazeteci arkadaşlarım, gazeteciliğime kefalet gösterdiler. Bu benim için çok kıymetliydi. Avukatlarıma özellikle teşekkür ederim. Bir başka teşekkürüm, arkamızda kapı gibi duran Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu'na. Sizle gurur duyuyorum, bir sistem vardı, bu sistem işledi, haber merkezi aksamadı. Halk TV çalışanlarına da ayrıca teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.
'HÂLÂ ADALET UMUDUNU YAŞATAN YARGIÇLAR VAR'
Mahkeme kararına değinen Suat Toktaş, "Türkiye'de hâlâ adalet umudunu yaşatan yargıçların olduğunu görüyoruz. Bu umudun yaşaması çok değerliydi. Yargı mensupları şartlara, dönemlere göre karar verebilirler ama bugünkü karara hala adalet umudumuzu yaşatan bir karar oldu. Kaldı ki bu dosyanın içeriğine bakıldığında hakimin yapacağı bir şey yoktu. Tam bu kararı verebilirdi, tam da bu kararı verdi. Başka hiçbir şansı yoktu. Avukatların ortaya koyduğu deliller, savunmalarımız... Gerçekten sadece gazetecilik yaptık, o sebeple" diye konuştu.
'SADECE GAZETECİLİK DEĞİŞ İŞ TUTMA BİÇİMİM DE YARGILANDI'
Yargılanmalarına konu olan şeyin gazetecilik faaliyetini vurgulayan Toktaş, şunları söyledi:
"Savunmam şunun üzerine kuruluydu: Burada sadece gazetecilik yargılanmadı, benim iş tutma biçimim yargılandı. Ben de onu detaylarıyla anlattım. 38 yıldır gazeteciyim, 6'ncı kanal yönetimim. Bu kadar tecrübeden sonra o karar nasıl verildi, o teknik detayları hem ben hem avukatlarım anlattık. Bir yönüyle mesleği yapma biçimim sorgulandı. Ben mesleği başka kanalda nasıl yaptıysam öyle yaptım. Siyasal çatışmalar bizi ilgilendirmiyor. Ben slogan atmadım, slogan atmam. Böyle bir habercilik yapmadım, yapmam. Aktivist olmadım, olmam. Elimden geldiğince gazeteciliği bu çizgide tutmaya çalıştım. Döneme, şartlara göre gazetecilik yapmadım. Benden gazeteci dışında herhangi bir şey çıkmaz." (DUVAR)