Şöyle bir durum da olabilir mi, ya da var mıdır acaba?
Belki de başından beri CHP'nin asıl adayı Ekrem İmamoğlu değil, Mansur Yavaş'tı. Mansur Yavaş'ın devamlı sessiz ve geride kalması, üstelik de bu tavrını sabırla sürdürmesi, adaylık noktasında hep ve daima; "günü geldiğinde" söylemini tekrarlayan bir pozisyonu koruması... bütün bunlar böyle düşünmemizi galiba anlaşılabilir kılıyor.
Sesli düşünüyoruz. Mesela şöyle bir durum da olabilir mi, ya da var mıdır acaba?:
1) CHP ile İmamoğlu son dönemde dozu giderek sertleşen ve yükselen öyle bir siyasi dil kullanmaya başladılar ki, küçük bir çocuk bile sırf bu kullanılan dil nedeniyle bile İmamoğlu'nun "alınabileceğini" tahmin edebilirdi. Bu aslında bir "frensizlik" değil basbayağı bir stratejiydi. Erdoğan'ın içindeki asıl Erdoğan'ın ortalığa saçılması için görünen Erdoğan'ın kışkırtılması gerekiyordu. Yapılan buydu. Başarıldı. Erdoğan'a, tekrar ettirdiği ve birinci büyük tarihi hatası olan İBB seçiminin ardından ikinci büyük tarihi hatasını yaptırdılar ve İmamoğlu'nu "aldılar".
2) Erdoğan'ın siyasi anlamda kışkırtılması ve bu yolla gardının biraz daha düşürülmesi ve aynı zamanda bütün zihin dünyasıyla ve önceden çok kolay tahmin edilebilecek reflekslerinin harekete geçirilmesi, bir başka deyişle "Asıl Erdoğan"ın bütün ülke sathında ortalığa saçılması amacıyla İmamoğlu bir taktik strateji olarak "öne" çıkarıldı. Erdoğan bunu göremedi ve göremeden, çözemeden ya da anlayamadan harekete geçti. Çünkü bu tür durumlarda Erdoğan'ın o artık hepimizce çok bilinen "öfke refleksleri" aklının önüne geçiyordu. Asıl Erdoğan'dan kastettiğimiz işte budur.
3) İktidar erkinin hesapsızca harekete geçmesi, artık neredeyse bütün kafalara yerleşmiş olan; 'Kürtler Mansur Yavaş'a oy vermez' algısını kolayca kırabilecek bir İmamoğlu mağduriyetinin önünü açtı. Bu mağduriyetin yaratılması da taktik stratejinin en önemli parçasıydı. Ve bu da başarıldı.
4) Öte yandan, 'Kürtler Mansur Yavaş'a oy vermez' algısının -hiç sanmıyoruz ama- kırılamaması durumunda CHP'nin Mansur Yavaş üzerinden bir "B planı" var: MHP oyları! Belki Kürtler Mansur Yavaş'a oy vermeyebilirler ama MHP'li seçmen, kendisi gibi düşünen, zihin dünyasına çok yakın, hatta onunla bire bir örtüşen bir Mansur Yavaş'a oy verir. Böylelikle de Mansur Yavaş'a gitmeyebilecek Kürt oyları MHP ve sağın diğer kesimlerinden gelecek oylarla amorti edilir. Ama, 'Kürtler Mansur Yavaş'a oy vermez' algısının kırılamayacağını biz hiç zannetmiyoruz. "Hiç zannetmiyoruz" dememizi de şüphesiz çoktan ve bir kez daha ortaya çıkmış olan "İmamoğlu mağduriyeti" gerçekliği besliyor.
5) Belki de başından beri CHP'nin asıl adayı Ekrem İmamoğlu değil, Mansur Yavaş'tı. Mansur Yavaş'ın devamlı sessiz ve geride kalması, üstelik de bu tavrını sabırla sürdürmesi, adaylık noktasında hep ve daima; "günü geldiğinde" söylemini tekrarlayan bir pozisyonu koruması... bütün bunlar böyle düşünmemizi galiba anlaşılabilir kılıyor.
Baştaki sorumuzu bir kez daha sorup bitirelim: Böyle bir durum da olabilir mi, ya da var mıdır acaba? Bir başka deyişle CHP bütün kurguyu bir "Ters Manyel" üzerine oturtmuş olabilir mi? (HAYRİ GÜNEL)
Hiç yorum yok