GERİCİLİK DOSYASI

Gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı! (VİDEO)

Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel, kara para aklama soruşturmasından tutuklu bulunan Flash TV’nin sahibi Erkan Kork'un şikayeti üzerine, "tehdit" ve "şantaj" iddialarıyla gözaltına alındı.


Gazeteci Murat Ağrıel ve BirGün yazarı Timur Soykan gözaltına alındı. Gazeteciler hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamında, kara para aklama soruşturmasından tutuklu bulunan Flash TV ve Bank Pozitif'in sahibi Erkan Kork'un şikayeti üzerine“tehdit” ve “şantaj” iddialarıyla ilgili gözaltı kararı verildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan açıklamada, “7258 sayılı yasaya muhalefet ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçları yönünden yürütülen soruşturmada, şüpheli sıfatıyla yer alan şahısların Flaş haber TV isimli televizyon kanalının devri ve satın alınması hususunda Murat Ağırel ve Timur Soyakan isimli şahısların kendilerine tehdit ve şantajda bulundukları yönünde davacı ve şikayetçi olmaları üzerine ilgili şahıslar hakkında isnat edilen eylemlerle alakalı olarak TCK’nın 106/1(Tehdit) ve 107/1(Şantaj) Suçları kapsamında Soruşturma başlatılmış, şüpheliler hakkında gözaltı, arama, el koyma işlemleri ile soruşturma devam etmektedir. Kamuoyuna duyurulur” ifadelerine yer verildi.

"Kaçma” ve “delilleri yokma şüphesiyle” gözaltına alınan gazeteciler, eğer gözaltına alınmasa kendi iradeleriyle bugün savcılığa gidip ifade verecekti.

Tutuklu Kork’un ifadesi ortaya çıktı

Tutuklu bulunan Flash TV ve Bank Pozitif'in sahibi Erkan Kork şikayetinde, Murat Ağırel ve Timur Soykan’ı ile yaptığı görüşme sonrası kendisi ve şirketleri hakkında karalayıcı yayınlar yaparak Flash Haber Tv'nin tarafınca satın alınmasının engellenmeye çalıştığını iddia ederek, şikayetçi olduğunu söyledi.

Kork ifadesinde, “Halk TV sahibi olan Cafer Mahiroğlu kanalı almak için şirket sahipleriyle görüşmüş ve gayri resmi yollardan şirket sahiplerine kapora olarak 250 bin dolar para elden çöp poşeti içerisinde şirket sahiplerinin Bursa ilindeki ikametinde verilmiş. Esasen Flash Haber TV ulusal ve karasal yayın olduğu için Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun isimli şahıslar tarafından Halk Tv üzerinden satın alınarak Ekrem İmamoğlu'nun propaganda aracı yapılmaya çalışılmıştır. Zira ben 9 ocak 2025 tarihinde kanalı satın alana kadar kanalda sürekli Ekrem İmamoğlu ve İBB'nin günlük 15 dakikalık reklamı yapılıyordu bu konuda anlaşma yapılmıştı” diyerek, doğrudan CHP’nin medya destek adı altında Flash TV ile anlaşmalar yaptığını ileri sürdü.

Kork ifadesine şöyle devam etti; “Benim sahadan edindiğim bilgilere göre Halk TV sahibi olan Cafer Mahiroğlu kapora olarak ödediği 250 bir doları doğrudan Ekrem İmamoğlu tarafından Murat Ongun'a verildiği. Onun da Cafer Mahiroğlu'na elden vererek bu paranın gayri resmi şekilde çöp poşeti içerisinde kanal sahiplerine verildiğidir. Ben bunları kanalı satın aldıktan sonra yaptığım incelemelerde ve özel araştırmamda tespit ettim. Bunlarla alakalı klasör hazırladım özel bir dosya da bende mevcuttur.

“Karalayıcı haberler yapıldı” iddiası

Halk TV sahibi olan Cafer Mahiroğlu, Flash TV de 9 ocak tarihinde son yayınını yapan Can Ataklı, sol cenahta yayın yapan Fatih Altaylı gibi isimler ve FETÖ Terör Örgütünün önemli isimlerinden olan Cevheri Güven isimli şahıslar bir ağızdan bana ve sayın Cumhurbaşkanımıza saldırmaya başladılar. Özellikle beni Hizbullahçı İsrail ajanı şeklinde karalamaya başladılar. Kanalın Ekrem İmamoğlu için çok önemli olduğunu benim tarafımdan alındığı takdirde bunun Ekrem İmamoğlu'nun önünün baltalamak şeklinde olduğunu Flash TV’nin ATV ve SHOW TV gibi karasal yayın hakkı olan büyük bir yayın organı olmasının bu şekilde engellendiği ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bana aldırtıldığı yünün de sürekli karalayıcı haberler yapılmaya başlandı. Bu yayınların tamamı bana geri adım attırmak ve kanalı almaktan beni vazgeçirmek adına yapıldı.

Soykan ve Ağrıel ile görüşme

Özellikle diğer iş kollarım olan bankam ve Payfix üzerinden ilgili gazeteciler tarafından tehdit edildim, yıldırılmak istendim. Ancak geri adım atmadım. Bunlarla alakalı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ayrı ayrı suç duyurusunda bulundum. Ben kanalı aldıktan iki ay sonra Murat Ağırel isimli gazeteci beni aradı ve benimle röportaj istediğini söyledi. Ben kendilerini ofisime davet ettim ancak onlar kabul etmediler onlar beni Cumhuriyet Gazetesine davet ettiler bende bunu kabul etmedim en son Trump Tower isimli iş merkezinin altında bulunan Midpoint isimli yerde buluşma ayarladık. Normal şartlarda benimle görüşmek isteyen onlar olmasına rağmen basın etik kurallarına aykırı davranarak ve üst perdeden konuşarak beni ayaklarına çağırmaya çalıştılar bende kabul etmedim. Buluştuğumuzda Murat Ağırel, Timur Soykan isimli gazeteci ile birlikte geldi. Yaklaşık 2 -3 saat görüştük. Her iki tarafta karşılıklı rıza ile görüşmeyi kayıt altına aldı. Timur Soykan bana hiç soru sormadı ve herhangi bir isnatta bulunmadı. Ancak Murat Ağırel özellikle 23 Asliye Ceza Mahkemesindeki davamla alakalı sorular sordu ben bu gazetecilere kendi davamla herhangi bir bilgi veya belge paylaşımında bulunmadım ama nereden temin ettiklerinin bilmemekle beraber ellerinde benimle alakalı bütün bilgiler ve dava ile ilgili bilgiler vardı.

Konuşma içeriği beni baskılamak Flash TV'nin tarafımca satın alınmasından ötürü beni geri atım attırmaya yönelik konuşmalar şeklinde oldu. Hatta görüşmeyi sonlandırdığımızda benim ses kaydım devam ederken Murat Ağırel bana hitaben 23 Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyamı da kast ederek hakkınızda açılmış davalar var ve iddialar var neye güvenerek bu kanalı aldınız şeklinde baskın ve bastırıcı beyanlarda da bulundu. O günden sonra beni yıldırabilmek adına şirketlerim ve hakkımda karalayıcı ve suçlayıcı yazı serileri yayınlamaya başladı.

Ben 9-10 ocak tarihlerinde ABD ülkesinde ABD devlet başkanı olan Trump'ın davetlisi olarak gala yemeğine ve yemin törenine katılmak için yurt dışındaydım. Bu süreçte özellikle Murat Ağırel beni ve şirketlerimi karalayıcı yayınlar yapmaya başladı. Akabinde de o cenahta bulunan bütün gazeteciler hakkımda karalayıcı yayınlar yapmaya başladı. Hatta gazeteci İsmail Saymaz da bu tür haberler yaptı. Ben kendisini aradım nedenini sordum kendisi de özür dileyerek haberlerini sildi. O cenahtan sadece hemşehrim olması sebebiyle İsmail Saymaz ile görüştüm. Hatta kendisine basın toplantısı yapacağımı ismini geçireceğimi söyledim oda isminin geçmesini istemedi ve kendisinin bu konulara karıştırılmasını istemedi.

Diğer gazetecilerle alakalı zaten suç duyurusunda bulunmuştuk, özellikle Murat Ağırel ve Timur Soykan ile ilgili yaptığımız görüşme ve akabinde beni ve şirketlerimi karalayıcı yayınları özelinde özellikle Flash Haber TV'nin tarafımca satın alınmasını engellemek adına habercilik etiğine aykırı davranarak beni baskılayıcı ve üzerime isnatta bulunucu şekilde eylemlerde bulunmaları nedeniyle şikayetçiyim.”

Karapara aklamadan tutuklandı

Flash TV, PayFix ve Pozitifbank gibi kuruluşların sahibi olan Erkan Kork, Mart 2025'te; yasa dışı bahis faaliyetleriyle bağlantılı olarak "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet" suçlamalarıyla tutuklandı.

İddialara göre, Kork'un sahibi olduğu PayFix adlı ödeme kuruluşu, yasa dışı bahis sitelerinin Türkiye'de faaliyet göstermesine olanak tanımış ve bu yolla elde edilen gelirlerin aklanmasına aracılık etmişti. Bu kapsamda, Kork'un finansal sisteme ilk olarak 2014 yılında Troyin Bilişim şirketiyle girdiği ve sonrasında PayFix'i kurarak yasa dışı bahis faaliyetlerini desteklediği belirtiliyordu.

Soruşturma kapsamında, Kork'un sahibi olduğu Flash TV, Pozitifbank ve PayFix dahil olmak üzere toplam değeri 6,9 milyar TL olan 23 şirkete el konuldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Pozitifbank'ın yönetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devretti.​

Vergi kaçırmaktan mahkum oldu

Kork hakkında 2021’de “Vergi usul kanununa muhalefet” iddiasıyla da bir yargılama gerçekleştirildi.

İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada Kork’a yönelik “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan 15 ay hapis cezası verildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Dairesiyse, yerel mahkemenin tam tersi karar vererek Kork’un beraatine karar verdi. İtiraz sonucu Yargıtay’da yapılan incelemenin ardından Yargıtay 11. Ceza Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Dairesi’nin kararını usulden bozdu. Yargıtay, 2022’de yargılamanın yenilenmesi için İstinaf’a gönderdi.

Dolandırıcılıktan da yargılanmıştı

Kork ayrıca 2003 yılında ise, “yurt dışına gönderme vaadiyle dolandırıcılık” suçundan ceza aldı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada Y.S., H.Y., Ş.Y. ve S.U adlı kişiler, Kork tarafından dolandırıldıkları iddiasıyla şikâyetçi oldu. Kork, hakkındaki iddia nedeniyle gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Ve yedi ayı aşkın süreyle cezaevinde yattı.

Polis ekiplerinin her iki gazetecinin evinde arama yaptığı, telefon ve bilgisayarlarına el konulduğu öğrenildi.

Gözaltına alınan Timur Soykan, Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyete götürüldü. 

Murat Ağırel’in avukatı Enes H. Ermaner savcılığın, müvekkillerinin ifade vermek üzere geleceğini bilmesine rağmen gözaltı işlemi uyguladığını belirtti.

Avukat Ermaner sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İfade için randevulaşan, kendi isteğiyle ifade vermeye geleceği bilinen kişiler hakkında gözaltı işlemi uygulanması, hukuka aykırılık teşkil ettiği gibi açıkça Düşman Ceza Hukuku’nun uygulandığını göstermektedir" dedi.

Gözaltına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan gazeteci Şule Aydın, "Murat ve Timur gözaltına alınıyor. Şu an evlerinde arama yapılıyor. Yeter!" ifadelerini kullandı. (EVRENSEL)


Ağırel ve Soykan'ın avukatı Enes Ermaner: 'Bu gözaltı işleminin ne hukuk ile ne ahlak ile ne de vicdan ile açıklanması mümkün değil'

Murat Ağırel ve gazeteci Timur Soykan'ın gözaltına alınmasına ilişkin avukatları Enes Ermaner, dosyada hiçbir delil olmadan gözaltı işlemi uygulandığını söyledi.

Gazeteciler Murat Ağırel'in ve Timur Soykan'ın gözaltına alınmasına ilişkin avukatları Enes Ermaner'den ayrıntılı bir açıklama geldi. 

Gözaltına alınan gazetecilerin avukatı Enes Ermaner ise Cumhuriyet TV canlı yayınında yaptığı açıklamada, gözaltı sürecine dair hukuki belirsizliklere dikkat çekti. Sabah 06.00 sularında yapılan operasyonla Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Ağırel ve Soykan’ın, Siber Suçlar Şubesi'nde nezarethanede tutulduğunu belirten Ermaner, “Her iki müvekkilimin de morali yüksek. Hukuksuzluğun farkındalar ve bunun geçici bir süreç olduğunu düşünüyorlar” dedi.

Ermaner, gözaltının gerekçesi olarak gösterilen dosyada yalnızca bir kişinin ifadesi bulunduğunu belirtti. “Müvekkillerim hakkında tehdit ve şantaj iddiası dile getiriliyor. Ancak dosyada tek bir delil yok. Sadece daha önce suç örgütü lideri olarak nitelendirilen bir kişinin ifadesi var. Bu ifadeye dayanılarak gazeteciler gözaltına alındı. Bu, tam anlamıyla düşman ceza hukuku uygulamasıdır.”

“DELİLLER SONRADAN EKLENECEK” AÇIKLAMASI TEPKİ ÇEKTİ

Dosyada herhangi bir delil bulunmadığını savunan Ermaner, savcılığın gün içerisinde şikayetçi avukatları tarafından yeni delillerin dosyaya sunulacağını söylediğini de aktardı. “Bu durum, gözaltı sürecinin tamamen hukuka aykırı olduğunun açık göstergesidir. Delil yoksa gözaltı da olamaz. Delil daha sonra dosyaya eklenecekse, bu işin baştan sakat olduğunun resmidir,” diyerek tepkisini dile getirdi.

“IFADE VERMEYE HAZIRLARDI, ŞAFAKTA OPERASYON YAPILDI”

Avukat Ermaner, müvekkillerinin savcılıkla daha önce iletişime geçtiğini ve bugün saat 13.00’te adliyeye giderek ifade vereceklerini belirttiklerini söyledi. Buna rağmen sabah erken saatlerde evlerine operasyon düzenlenmesini art niyetli bir girişim olarak yorumladı: “Bu tamamen kötü niyetli bir müdahaledir. Eğer hukuk işletilseydi, bugün saatinde ifade verilir, süreç normal seyrinde ilerlerdi. Şimdi ise keyfi bir gözaltı süreci yaşanıyor.”

“SİNDİRME AMAÇLI, SEMBOLİK BİR GÖZALTINA TANIK OLUYORUZ”

Hem Pehlivan hem de Ermaner’in ortaklaştığı nokta, bu gözaltıların sadece Ağırel ve Soykan’a değil, tüm gazetecilere verilmiş bir gözdağı mesajı taşıdığı yönünde. Pehlivan, “Bu sadece iki gazetecinin değil, gerçekleri yazan herkesin gözaltına alındığı bir süreçtir,” derken; Ermaner de “Erkan Kork üzerinden adrese teslim bir şikayet ve operasyon süreci işliyor. Bu açıkça adalete olan güveni sarsan, yargının siyasallaşmasını gösteren bir tablo” ifadesini kullandı.

SÜREÇ NEREYE EVRİLECEK?

Avukat Ermaner, savcılık ve emniyetle görüşmelerin sürdüğünü, ilk taleplerinin emniyet ifadesinin bir an önce alınması ve adliyeye sevk sürecinin geciktirilmeden gerçekleştirilmesi olduğunu açıkladı. Ancak gözaltı sürecinin bu geceyi de kapsayacağı, adliyeye sevkin ise yarın sabah yapılmasının planlandığı belirtildi.

RESMİ BELGELERİ PAYLAŞTI

Sosyal medya hesabından soruşturma dair paylaşımda bulunan Ermaner, Ağırel ve Soykan'ın Ramazan Bayramı tatilinde ifadeye çağrıldığını ancak ifade vermeye bayram sonrası gidebileceklerinin Emniyet tarafından bildirildiğini söyledi. Ermaner gözaltına alınmayı gerektiren herhangi bir delilin bulunmadığını ekleyerek ''Bu gözaltı işleminin ne hukuk ile ne ahlak ile ne de vicdan ile açıklanması mümkün değil'' dedi. 

Sorgulama tutanaklarını paylaşan Ermaner ''Murat Ağırel ve Timur Soykan hakkında gözaltı işlemi yapılan soruşturma dosyasında aşağıda paylaştığım şikayetçi ifade tutanağından başka hiçbir delil yahut belge bulunmamaktadır'' dedi. (CUMHURİYET)


Murat Ağırel ve Timur Soykan'ın gözaltına alınmasına tepki yağdı!

Gazeteci Murat Ağırel ile gazeteci Timur Soykan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında “tehdit” ve “şantaj” suçlarıyla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Siyasilerden tepki gecikmedi.

Gazeteci Murat Ağırel ile gazeteci Timur Soykan hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında “tehdit” ve “şantaj” suçlarıyla ilgili gözaltı kararı verildiği öğrenildi.

Kararda, "Yüklenen suçun gerektirdiği ceza miktarına göre şüphelilerin kaçma ve delilleri yok etme, değiştirme, gizleme ihtimalinin bulunması, aleyhlerinde yeteri kadar delil ve emare bulunmasından dolayı gözaltına alınma tedbiri zorunlu görülmüştür" denildi.

SİYASİLERDEN ART ARDA TEPKİLER...

Siyasi isimler, karara sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. 

Blogger tarafından desteklenmektedir.