Habertürk ve Show TV'ye el konuldu: Can Holding sahipleri hakkında gözaltı kararı!

Küçükçekmece Başsavcılığı, Can Holding sahiplerinin de aralarında olduğu 10 kişi için gözaltı kararı verdi. Holding bünyesindeki Habertürk ve Show TV başta olmak üzere, bazı şirketlere ve malvarlıklarına el konularak TMSF'ye devredildiği aktarıldı.


Küçükçekmece Başsavcılığı, Can Holding sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ'ın da aralarında olduğu 10 kişi için gözaltı kararı verdi.

Soruşturmanın; 'suç örgütü kurmak', 'kaçakçılık', 'dolandırıcılık' ve 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak' suçlamasıyla başlatıldığı aktarıldı.

Holding bünyesindeki Habertürk ve Show TV başta olmak üzere bazı şirketlere ve malvarlıklarına el konularak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildiği ve şirketlerde aramaların devam ettiği kaydedildi.

BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA!

Operasyona ilişkin Küçükçekmece Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen adli soruşturma kapsamında; Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına yönelik çok yönlü eylemler gerçekleştirildiği belirlenmiştir.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporlarıyla başlatılan soruşturma kapsamında; Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü tutarda para girişleri yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılmak suretiyle izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleri ile vergi yükümlülüğünün azaltıldığı tespit edilmiştir.

Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderdiğinde hareket ederek, aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yaparak sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği anlaşılmıştır.

Bunun yanında; ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı, ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, yapılan bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan elde edilen gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.

MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda; suç örgütünün nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve vergi usul kanununa muhalefet gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği anlaşılmıştır. 

MASAK raporlarıyla tespit edilen mali hareketlerin bütüncül değerlendirilmesi neticesinde, şüphelilerin yasa dışı yollarla elde ettikleri kazançları farklı sektörlere yönlendirerek hem akladıkları hem de ekonomik hayatta sahte bir itibar ve güç elde etmeye çalıştıkları ortaya çıkarılmıştır.

Yapılan operasyon kapsamında 121 şirketin malvarlığına değerlerine el konularak TMSF kayyım olarak atamış olup 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir.

Kamu düzenini, mali sistemini, vergi adaletini zedeleyen ve suç teşkil eden bu nitelikteki eylemlere karşı başlatılan soruşturma, MASAK raporları ve elde edilen deliller ışığında tüm yönleriyle titizlikle yürütülmekte olup, adli sürece ilişkin gelişmeler şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacaktır."


AKP'li Şamil Tayyar'dan dikkat çeken 'operasyon' iddiası: 'Çok sayıda kişi kendini paraladı'

Can Holding'e yönelik operasyonu önlemek için çok sayıda kişinin harekete geçtiğini söyleyen AKP'li Şamil Tayyar, "‘Ağabey’ dedikleri Kenan Tekdağ’ın gözaltına alınması, tutuklu avukat Rezan Epözdemir’in bile gardını düşürdü. ‘Beni kurtarın yoksa konuşurum’ dercesine aba altından sopa gösterdiği sosyal medya paylaşımını kaldırdı. Velhasıl, yeni sürprizlere açık, cesurca, büyük bir operasyon" dedi.

Can Holding'e sabah saatlerinde operasyon düzenlenmesi ve holding bünyesindeki 121 şirketeel konularak TMSF'ye devredilmesinin yankıları sürerken, AKP'li Şamil Tayyar'dan çarpıcı bir iddia geldi.

"'YARGININ TANRISI'NIN GÜCÜ DE KİFAYETSİZ KALDI"

Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, operasyonun önlenmesi için çok sayıda kişinin devrede girdiğine ifade ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Can Holding’e bağlı Show TV, Habertürk ve Bloomberg dahil 121 şirkete el kondu. Holding, 254 milyon liralık suç gelirini aklamak, 88 milyar liralık kaynağı belirsiz geliri kullanmakla suçlanıyor.

Suç örgütü kurmak, dolandırıcılık, kaçakçılık ve kara para aklama iddiasıyla patronlar dahil 10 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyonu önlemek için son günlerde kendini paralayan çok kişi oldu, güçleri yetmedi.

Örgüt üyelerinin ‘yargının tanrısı’ diye tanımladıkları dostlarının gücü de kifayetsiz kaldı. ‘Ağabey’ dedikleri Kenan Tekdağ’ın gözaltına alınması, tutuklu avukat Rezan Epözdemir’in bile gardını düşürdü. ‘Beni kurtarın yoksa konuşurum’ dercesine aba altından sopa gösterdiği sosyal medya paylaşımını kaldırdı.

Velhasıl, yeni sürprizlere açık, cesurca, büyük bir operasyon. İzleyelim."

Blogger tarafından desteklenmektedir.