Özgür Özel Eyüpsultan'da "Kahrolsun emperyalizm, yaşasın Filistin mücadelesi" dedi! (VİDEO)
CHP'nin, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginin 56'ncısı, "Filistin'e Destek" başlığıyla Eyüpsultan Meydanı'nda gerçekleştiriliyor. Gazze mitinginde bir araya gelen yurttaşlar, "Gazze Sana Geliyoruz", "Yürü Kardeşim" şarkılarına eşlik ederek Filistin bayraklarını dalgalandırıldı. "Hak, hukuk, adalet" , "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, tutuklu Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okudu. Mitingde siyasi parti başkanları konuşdu. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel kürsüden yaptığı konuşmada, "Kahrolsun emperyalizm, yaşasın Filistin mücadelesi" dedi.
Özel sözlerine şöyle devam etti:
"710 gündür Gazze'de devlet eliyle yapılan soykırıma itiraz etmeye, tarihin doğru tarafında olmaya geldik. 65 bin çoğu çocuk ve kadın katledildi. 165 bin yaralı var. 147'si 420 Filsitinli açlıktan öldü. Giden insani yardımlara engel olanlar, keskin nişancılarla un bekleyen anne ve babalara ateş açanlar var. Onlarca gemiden oluşan Sumud Filosu saldırıya uğradı. Sumud hepimizin vicdanıdır. Ne olursa olsun o filoyu koruyun." diyen Özgür Özel şu sözlerle devam etti: "150'den fazla ülke iki devletli çözümü savunmaya başladı. Bu çabaları yüreklendirmek ve sürdürmek çok önemli. İkinci başkanlığının üstlediğim Sosyalist Enternasyonal'de en üst düzeyde gayret göstermeye devam edeceğiz. Filistinliler bizim kardeşimiz onları yalnız bırakmayacağız.
Peki İsrail kimden, nasıl cesaret alıyor? Gazze'yi boşaltacağım, diyen; esas niyeti Gazze'nin önündeki hidrokarbon kaynaklar olan Trump, İsrail'e yol vermektedir. Bunu cesaretle söylemeden Netanyahu ile kayıkçı kavgası yapıp Trump'tan randevu dilenenler İsrail'e engel olamaz."
Konuşmanın devamında Özel, "Ama bizi dinlemek yerine Türkiye kamuoyunu oyalamayı tercih ediyorlar. İsrail ile ticareti kesin dedik. Aylar sonra ticaret yaptıklarını kabul ettiler. Ticaret yok dedikleri yıl en çok ticaret yapan 5'inci ülke Türkiye oldu. Onlar ticareti kesmek yerine protesto eden gençleri gözaltına aldılar. Filistin dostlarının değil İsrail'in karşısına geçin. Bogoto Bildirgesi imzalamadan kaçtılar. TikTok'çu Hakan 'Yunanistan ile deniz hukukunda geri düşeriz' dedi. Kimi kandırıyorsun? O maddeye şerh düşeceksin. Toplumun tepkisini görünce tıpış tıpış imzaladılar." ifadelerini kullandı.
Özel'den Erdoğan'a: ABD ile muhtaçlık ilişkisindesin
Özel konuşmasında Erdoğan'a da seslendi: "Filistin -mış gibi ile savunulmaz, cesaretle savunulur. Dün 8 Müslüman ülke ile Trump toplantı yaptı. Erdoğan'a sesleniyorum, o çok memnun kaldığın toplantıdan dakikalar sonra 30 Filistinli katlediliyorsa o toplantıda alınan kararlar nedir? Açlığı, kıtlığı değil de İsrailli esirleri konuşmaya gitmiş. Olacak iş değil. Çünkü muhtaçlık ilişkisindeler. Diyelim ki Trump;'ın desteğini alıp iktidarını sürdürdün. Değer mi binlerce Filistinlinin canına, değer mi?! Trump'ın oğlu üzerinden Boeing pazarlığını inkar ettiler. 50 milyar dolarlık siparişi randevu karşılığında verdiği yetmezmiş gibi, sırf masaya otururken jest olsun diye ABD mallarına vergiyi kaldırdı. 150 milyon dolar vergiden vazgeçti. Aynı gece Çin'e yeni vergi getirdi. ABD'nin menfaatlerine Türkiye'nin kaynaklarını çarçur etmekten durmayan Erdoğan, randevu için paramızı harcadığın yetmedi itibarını da harcıyorsun. ABD Dışişleri Bakanı kasıla kasıla 'Bunlar böyledir, konuşurlar sonra bir randevu için yalvarıyorlar.' dedi. Erdoğan, bu ülkede Cumhurbaşkanlığı makamını işgal ediyor. Cumhurbaşkanına bu lafı edenin alnını karışlarım ama bunlardan tık yok. Mevkidaşı TikTokçu Hakan konuşmadı. Yazıklar olsun."
Özel konuşmasında, "Ölen çocuklar bugün hala Hanzala'dır. Cesur olun ki Hanzala bize yüzünü dönsün. Tüm ülkelere söylüyoruz; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz." ifadelerini kullandı.
Ali Babacan: Netanyahu'nun en büyük destekçisi Erdoğan'ın dostu Trump
Eyüpsultan'da konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Netanyahu'nun en büyük destekçisi kim? Trump. Erdoğan'ın dostu Trump. Zulüm yapan er geç gider. Hiç şüpheniz olmasın. İki lafın başında 'Dostum Trump' diyen Erdoğan'a sesleniyorum. Alenen bir soykırımcısının aleni desteğine nasıl 'Dostum' dersiniz?" ifadelerini kullandı.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, ise "Gazze'de düşen her can bize umudu miras bırakıyor. Dini, milleti fark etmeksizin Gazze'ye sahip çıkanları selamlıyoruz" ifadelerini kullandı. Trump'ın Gazze'yi turistik bölge yapmak isteğine dair sözlerini tekrar eden Uysal, iktidarı sessiz kalmakla suçladı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan yaptığı konuşmada, "İsrail bugün katliamlarına devam ediyor. Filistin'i tanıma kağıt üstünde kalmamalıdır. İsrail'in küresel tehdit haline gelen saldırganlığına karşı bir eylem planına dönüştürülmelidir" dedi.
'İsrail’e açıktan cephe almak İsrail lobilerine karşı cephe almak demek'
İmamoğlu, Çelik aracılığıyla kamuoyu ile paylaştığı mektubunda şunları söyledi:
“Gazze’de İsrail’in işlediği büyük insanlık suçlarına, zulme karşı haykırmak için koşan her birinizi gönülden kucaklıyorum. Her birinize, cesur yüreklerinize sevgiyle sarılıyorum. Bugün burada Filistin’le, Gazze’yle dayanışmak ama en çok da insanlığın ortak sınavını konuşmak için toplandınız. İsrail, Gazze’de bütün uluslararası hukuk kurallarını ve her türlü insan hakkını ayaklar altına alarak, aylardır büyük bir mezalim yaşatmakta. Birleşmiş Milletler’in (BM) Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, yayımladığı raporda açıkça ifade etmiştir ki, Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırım suçu işlenmektedir. Kadın, çocuk, sağlık görevlisi demeden fütursuzca siviller katlediliyor. Karadan ve havadan, hedef gözetmeksizin, yerleşim yerleri moloz yığınlarına çevriliyor. İnsani yardımları da engelleyerek, bombalardan hayatta kalanları açlıkla öldürmeye çalışıyorlar.”
“Bugün Gazze şehrinde yürütülen kara harekâtı, evleriyle birlikte okulları ve hastaneleri de hedef almakta; siviller, sığınacak hiçbir güvenli yer bulamamaktadır. Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te ise Filistinliler, her gün tacizlere, keyfi gözaltılara ve mülksüzleştirmelere maruz bırakılmaktadır. Bütün dünyanın gözü önünde yaşanan Gazze’deki bu tablo, Filistin topraklarında süreklilik gösteren bir baskı ve yok etme rejimini göstermektedir. Dünyanın gözü önünde çocuklar yetersiz beslenmeden ölürken, kimse ‘Biz bilmiyorduk’ diyemez. Bu dehşet manzara karşısında, tüm dünyadaki vicdanlı topluluklar ayağa kalkmıştır. Ne var ki devletler, Filistin meselesine toplumlardan ya daha farklı ya da çok geç tepkiler vermektedir. Birçok devlet yönetimi, stratejik çıkarlar uğruna, bu meseleye kör-sağır kalmaktadır. Burada ‘stratejik çıkar’ diye üstü örtülen gerçek, yönetimdekilerin koltuklarının devamlılığıdır. Zira bugün İsrail’e açıktan cephe almak, İsrail lobileri ve savaş rantçıları tarafından çevrelenmiş küresel güçleri de karşına almayı gerektirmektedir. Bunu hepimiz biliyoruz.”
'Türkiye’de artık bu konuda iktidara çağrı yapmanın bir anlamı kalmamıştır'
Mektubun devamında “Devletlerin, iktidarların bu acziyetlerine ve iki yüzlü politikalarına karşı, bütün dünya toplumları ise Filistin’in, Gazze’ye karşı aylardır meydanlarda direnişi büyütüyor. Gazze’nin sumuduna, dört bir yandan omuz omuza durarak dayanışma gösteriyor. Bugün dünyanın vicdanı, dünyanın dört bir tarafında kurulan meydanlarda olduğu kadar, Akdeniz’de irili ufaklı yelkenlilerle Gazze’ye doğru yol alan ‘Küresel Sumud Filosu’ndadır. Eyüpsultan’dan, günlerdir açık denizde İsrail’in taciz ve tehditlerine rağmen yol alan inancı, dili, dini, rengi ayrı ama direnişi ve vicdanı bir olan Sumud Filosu’ndaki aktivistlere hep birlikte güçlü bir selam yollayalım. Seferleri seferimizdir. Bu filonun korunması ve menziline ulaşması için Türkiye başta olmak üzere; Akdeniz ülkeleri, Avrupa ülkeleri, dünya ülkelerini seferber olmaya şimdiye kadar göstermediği kararlılığı bu kez olsun göstermeye davet ediyorum. Öte yandan, Türkiye’de artık bu konuda iktidara çağrı yapmanın bir anlamı kalmamıştır. İktidar, belli ki Türkiye’de oluşturmaya çalıştığı ve asla başaramayacağı otoriter rejim kurma projesine ses etmemesi karşılığında Netanyahu’nun politikalarına somut bir karşılık veremeyecektir. Türkiye’nin, Filistin’de kalıcı bir barış ve huzurun sağlanmasına bölgesel liderlik yapmasının yolu da önce kendi demokrasisini ve iç barışını kurmasından geçmektedir. Bunu da en yakın zamanda milletimizle başaracağımızdan hiç şüphem yok.” sözleri yer aldı.
'Yükselen bu ses, insanlığın vicdanının sesidir'
Mektubun devamı şu şekildeydi: “Bugün insanlık için, barış için, ‘özgür Filistin’ diye haykırmak için bu meydana gelen tüm parti yöneticilerine ve tüm aziz yurttaşlarıma bir kez daha sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Bu dava, hepimizin davası. Tüm dünyadaki vicdanlı toplumların, her geçen gün çıkan daha gür sesi ile uzak olmayan bir zamanda Filistin gerçekten özgür olacak. Buna yürekten inanıyorum.
Gazze’nin kaybedecek vakti yoktur. Uluslararası toplum, derhâl ateşkesi sağlamalı, insani koridorları açmalı ve soykırımın faillerini adalet önüne çıkarmalıdır. Tarih, bu dönemde kimin sustuğunu, kimin cesurca konuştuğunu kaydedecektir. Biz susturulamayız. Eyüpsultan’dan yükselen bu ses, insanlığın vicdanının sesidir. Filistin’e özgürlük! Filistin’e özgürlük! Filistin’e özgürlük! Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Filistin halkıyla dayanışmayı göstermek amacıyla yeni bir miting düzenleyeceklerini duyurmuştu. Özel, mitingin amacının Türkiye’nin Filistin konusundaki tavrını güçlü biçimde ortaya koymak olduğunu belirterek, “Trump’ın karşısına çıkıldığında, Filistin’in bu ülkenin milli meselesi olduğu açıkça söylenecek. Bu mesele bizim kırmızı çizgimizdir ve dünya bunu duymak zorunda” ifadelerini kullanmıştı. (EVRENSEL)




