Özgür Özel'den Kilis'te 'iddianame' tepkisi: 'Boğazımızdan geçtiyse bin belamızı versin' (VİDEO)
CHP'nin Kilis'te gerçekleştirdiği mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş katıldı. Özgür Özel mitingde İBB iddianamesine tepki göstererek "Bizim boğazımızdan geçtiyse bin belamızı versin. Boğazından her şey geçip de birine iftira ata varsa Allah onları da bildiği gibi yapsın" dedi.
CHP, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan mitinglerin 70'incisi Kilis'te düzenleniyor. Miting, bugün saat 16.00'da başladı.
İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU
CHP Kilis İl Başkanı Umut Mehmet Sapan, Silivri'de tutuklu olan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mesajını okudu.
MANSUR YAVAŞ KONUŞTU
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da mitinge katılarak açıklamalarda bulundu.
ÖZGÜR ÖZEL KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kilis mitinginde konuştu. Özel'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Normalde otobüsün arkasında kalabalık istemiyoruz. Ama dedim ki ‘Niye arkadalar?’ Dediler ki ‘Meydana sığmadılar.’ Biri var, yazın serin salonlardan çıkamayan; kışın sıcak salonlarda kendini kendi seçtirdiklerine, atadıklarına alkışlatan biri var. O biri şurayı bulsa bir miting yapar ama nerede? Nerede onlar? Geliyorlar mı Kilis’e? Aranıza geliyorlar mı? Hatırınızı soran var mı? Kilis’i dinleyen, duyan, sorunlarını çözen var mı?
İşte artık siyasette havlu atan, milletin derdiyle dertlenmeyen ve oy isterken Kilis’e yüzünü dönen, oyu aldı mı beş sene sırtını dönen bir iktidar var. Ben buraya ilk çıktığımda yağmurun altında gelip de Hakan kardeşimi aday ettiğimizde bir tarafta Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçim bürosu, diğer yanda AK Parti’nin seçim bürosu, Kilis’in duygusunu duymuştum. Dedik ki ‘Kilis’in güzel yemeği müceddere var.’ Değil mi? En son ne zaman yedim? Bu öğlen yedim. Kadın kolları başkanımız yapmış, getirdi. Kilisli müceddere yiyorsa, biz de onu yeriz kardeşim. Bir eli yağda, bir eli balda, keyfi yerindelerden değil; milletin derdiyle dertlenen, millet nasıl yaşıyorsa öyle yaşayan, sokakta, aranızda olan, yanınızdan ayrılmayan, sizden uzaklaşmayan bir partiyiz. Halkın partisiyiz biz, Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Demiştim ki ‘Müceddere sıcak yenir. Isıt ısıt, masaya koy; olmaz. Topak topak olur. Dön dolaş aynı kişiler siyaset yapıyor Kilis’te. Bir milletvekili oluyor, belediye başkanı oluyor, öbürüne sıra geliyor. Arasında dönüyor. Dedik ki ‘Bu Kilis’in bir evladı olsa olmaz mı?’ Ben konuştum, yağmur yağdı. Ben konuştum, yağmur yağdı. Hakan’ı aldım yanıma, dedim ki ‘İnanın ona. Ona güveniyoruz. Eğer oy verirseniz ona, Hakan alacak bu seçimi’ dedim. Siz inandınız, siz güvendiniz, Hakan ile tarihe geçtiğiniz. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.
“AK PARTİ İLE BİR ULUS YOKSULLAŞTI”
Şimdi gelelim işin sadece Kilis’le değil, bütün Türkiye ile ilgili kısmına… Biraz önce emekliler el kaldırdı. Meydanın yüzde 70’i emekli. Bu AK Parti geldiğinde emeklilerin aldığı en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi 1,5 çeyrek altını zor alıyor. Çeyrek altın 11 bin lira olmuş, en düşük emekli maaşı 16 bin lira; 1,5 çeyrek altın alıyor. Bakın inanmayan yarın 22 yıl önceki emekli maaşını alsın, sarrafa gitsin. Ben gidiyorum, Tayyip Bey kızıyor. Hesap makinasını koysun, sorun sarrafa 2002’nin ekiminde çeyrek altın kaç paraymış? Tam 8 çeyrek altın maaş alıyormuş, şimdi 1,5 çeyrek altın. Buna can dayanmaz. 8 çeyrek altından 7 çeyrek altına gerilesen neyse ama 8 çeyrek altından 1,5 çeyrek altına… Asgari ücret 7 çeyrek altından 2 çeyrek altına geriledi. Şaka değil, 5 çeyrek altın kayıp. Yani 7 çeyrek altından 5 çeyrek altına düşmedi. 7 çeyrek altındı, 2 çeyrek altına düştü. Bunun için artık yoksulluk sınırının 92 bin lira olduğu… Yani bakın bir eve 92 bin lira para girmiyorsa, fakirsin demektir. Diyorum ya ‘Tayyip Bey zengini seviyor. Sizi seviyor mu?’ diyorum. Seviyor mu sizi? Niye? Fakirsiniz? Evine toplamda 92 bin liradan az maaş girenler el kaldırsın, göreyim. 92 bin liradan çok giren var mı? Otobüsün üstünde birkaç kişi olabilir. Bir de şurada yakışıklı kardeşim varmış. Bakın bir ulus, bir şehir yoksullaştı. Kilis’te meydanda miting yapıyorsun, 90 bin liranın üzerinde maaş alan bir kişi el kaldırıyor. Bir şehri, bir ülkeyi yoksul ettiler. Onun için bunları öyle ya da böyle bir şekilde çözmemiz lazım. Yoksullukta şöyle anlatıyorlar, sakın buna inanmayın: ‘Enflasyon, tüm Türkiye’de var ama bütün dünyada var.’ Vallahi yalan. Yoksullukta Avrupa birincisiyiz. Enflasyonda Avrupa birincisiyiz. Gıda enflasyonunda Avrupa birincisi, dünya beşincisiyiz. Dünyada 200’den fazla ülke var. Bunlardan sadece Nairobi, Güney Sudan, bir İran var galiba bizden fazla adını, sanını, yerini bildiğiniz… Bütün dünyanın durumu bizden iyi. Öyle bir noktadayız ki gıda enflasyonu dünya ortalamasının tam yedi katına çıkmış. Dünyada gıda fiyatları düşerken bir tek Türkiye’de yükseliyor. Bütün Avrupa Birliği’nde 13 milyon işsiz var, Türkiye’de tek başına 13, 5 milyon işsiz var. Türkiye’de 5 milyon genç okulu bitirmiş, ev genci. Yani eğitimde de değil, istihdamda da değil. Bunun için bu büyük beceriksizliklere karşı, biz bu ülkede o sandığın ucundan tutmanın, sandığı getirmenin ve bu iktidarı değiştirmenin tek çare olduğunu düşünüyoruz. Kilis de böyle düşünüyor mu?
“İSTANBUL’DA HİÇ KREŞ YOKKEN BUGÜN 127 KREŞ VAR”
“Bu konuda iki şey daha söyleyeyim. Biraz da acınacak halimize gülelim. İddianamede yazıyor ki ‘Şirin gözükmek için kreş yaptılar, kreş adı altında rüşvet aldılar. Kreş yapılmadı, bu paralar kreş yapılmak için alındı.’ Ama çok aradı, parayı da bulamadı başsavcı. Diyor ki ‘Kreş yapılmadı.’ İstanbul’a Ekrem Başkan geldiğinde kaç kreş vardı? Herkes bir şey söyler, amcam bildi ‘sıfır’ diyor. Şu an kaç kreş var? 127. Bakın iddianameye yazmış ki ‘İş adamlarından para aldılar kreş yapacağız diye, kreşi yapmayıp parayı yediler.’ Gidip bir bak, 127 tane kreş yapılmış. Bir tane kreş yapmayan AK Parti’nin Yargı Kolları Başkanı oraya kreşler alınmış. Cumhuriyet Halk Partisi ‘Kreş yapacağız’ diye para almamış kardeşim. Adam gelmiş ihaleye girmiş, ihaleyi almış. Her zaman her yerde olduğu gibi ‘Yapacak bir şeyimiz var mı?’ diyene ‘Para ver’ falan denmemiş, eski sistem. Kendilerinden biliyor işi. ‘Aha da şuraya bir kreş yap, şuraya bir tane yurt yap, şu yurdun içini donat, şu garibana Ramazan kolisi ver’ denmiş. Eğer bizim boğazımızdan bir kuruş geçtiyse Allah bizim bin belamızı versin. Boğazından her şey geçip de birine iftira atan varsa, Allah onları da bildiği gibi yapsın.






