Şarkıları Olan Hikayeler - 17


Bakışlarını benden kaçırınca bu dertten kurtulacağını mı sanıyorsun, bu işler bu kadar kolay olsaydı... hem hayatı ne zannediyorsun ki sen, her duruma uyan reçetelerimiz olsaydı eğer adam o kadar kafa patlatıp da "Nisan Tezleri"ni yazar mıydı mesela, gülme ve 'ne ilgisi var' deme, onca gürültü, onca patırtı hep üçün beşe, beşin yediye yetişememesinden değil mi, reçete falan yoktur, reçete sensin çünkü, bakışlarını benden kaçırıyor olabilirsin ama patlamaya hazır bir bombaya dönmüş yüreğin daima aynı yerde duruyor, yatıyorsun, kalkıyorsun, bir şeyler yiyorsun, bir şeyler içiyorsun, yüzünü yıkıyorsun, kimsesiz bir şarkı dinliyorsun, kitap okuyorsun, dışarıda dolaşıyorsun, bir film izliyorsun sonra dönüp bakıyorsun yüreğin hep orada, her zamanki yerinde, bakışlarını benden kaçırınca bu dertten kurtulacağını mı sanıyorsun, bu işler bu kadar kolay olsaydı... hem hayatı ne zannediyorsun ki sen, hadi kalk, mutfağa geç ve bize birer sade kahve yap köpüğünü abartmadan, içip saatli kuleye inelim, hem belli mi olur belki canın sinema falan çeker, yüzündeki o deminden beri gizlemeye çalıştığın ama bir türlü başaramadığın gülümsemeyi yeniden kalıcı hale getiririz belki, sonra baktık yine olmuyor, gidip Merkez Komite"ye sorarız 'böyleyken böyle' diyerek, belki bir dinleyen, bir anlayan çıkar, onlar her bir boku bilenler değiller mi, bak işte gülmeye başladın bile, sana söylemiştim, reçete sensin, kalk hadi, kımılda biraz, alt tarafı Deve Çıkmaz'dan aşağı bırakacağız kendimizi hepsi bu ve sana söz bu sefer Atıf diye tutturmayacağım ama önce helaya girmem lazım, sen de kahveye başla, hayır hep yanlış biliyorsun kaba falan değilim, bu mahallede helaya hela denir, kalk hadi ve bir ara o yüreğine beni bir sor bakalım sana ne diyecek, sonuna kadar dinle ama olur mu... (HAYRİ GÜNEL - "ŞARKILARI OLAN HİKAYELER: 17, HAYAT BİR KURGUDUR ASLINDA")

Blogger tarafından desteklenmektedir.