KESK ve Kamu-Sen’in düzenlediği 23 Mayıs grevine katlan öğretmenler hakkında soruşturma başlatılmayacağı açıklanmasına rağmen Amasya ve Den...
KESK ve Kamu-Sen’in düzenlediği 23 Mayıs grevine katlan öğretmenler hakkında soruşturma başlatılmayacağı açıklanmasına rağmen Amasya ve Denizli’de öğretmenler hakkında soruşturma açıldı.
Emekdünyası'nın haberine göre KESK ve Kamu-Sen’in düzenlediği 23 Mayıs grevine katlan öğretmenler hakkında soruşturma başlatılmayacağı açıklanmasına rağmen Amasya ve Denizli’de öğretmenler hakkında soruşturma açıldı.
Amasya’nın Gümüşhacıköy Kaymakamı Serdar Kartal, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte tüm kamu kuruluşlarına yazı göndererek, greve katılan öğretmen ve memurların listesini istedi. Bunun üzerine okul müdürleri işe gelmeyen öğretmenlerin listelerini hazırlayıp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdi. Diğer memurların listesinin de ilçe kaymakamlığına gönderildiği belirtildi.
Denizli Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Akgül ise tespit edilen öğretmenlerin görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle savunmalarının isteneceğini ve haklarında inceleme başlatılacağını kaydetti.
Bütün yasalar "ceza verilemez" diyor
Eğitim-Sen, “Tüm ilgili yasa maddelerinin, genelgelerin, uluslararası ve iç hukuk kararlarının değerlendirilmesi sonucunda; sendikaların aldığı grev kararı sonucu greve katılan çalışanların herhangi bir ceza almayacağı ortadadır” diyor.
Eğitim-Sen, “Tüm ilgili yasa maddelerinin, genelgelerin, uluslararası ve iç hukuk kararlarının değerlendirilmesi sonucunda; sendikaların aldığı grev kararı sonucu greve katılan çalışanların herhangi bir ceza almayacağı ortadadır” diyor.
O yasalar ise şöyle açıklanıyor:
-Anayasa’nın 90. maddesi; milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
ILO hükümleri
-151 sayılı ILO Sözleşmesi’nin 3. maddesinin 2. fıkrasında, “… Kamu makamları bu hakkı (sendikal faaliyet) sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmalıdır” deniliyor. Yani kamu makamları sendikal faaliyetleri engelleyemez, bu faaliyetlere müdahale edemez.
-Anayasa’nın 90. maddesi; milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
ILO hükümleri
-151 sayılı ILO Sözleşmesi’nin 3. maddesinin 2. fıkrasında, “… Kamu makamları bu hakkı (sendikal faaliyet) sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmalıdır” deniliyor. Yani kamu makamları sendikal faaliyetleri engelleyemez, bu faaliyetlere müdahale edemez.
-87 No’lu ILO Sözleşmesi’nin 8/2 maddesinde, “Yasalar, bu sözleşme ile öngörülen güvencelere zarar verecek nitelikte olamaz veya zarar verecek şekilde uygulanamaz” hükmüne yer verildi.
AİHM: Ceza verilemez
-Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın “Toplu pazarlık yapma ve eylem hakkı” başlıklı 28. maddesinde; “Çalışanlar ve işverenler veya bunların ilgili kuruluşları … grev eylemi dahil olmak üzere kendi çıkarlarını korumak için ortak (toplu) eylem yapma hakkına sahiptir.” denmektedir.
AİHM: Ceza verilemez
-Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın “Toplu pazarlık yapma ve eylem hakkı” başlıklı 28. maddesinde; “Çalışanlar ve işverenler veya bunların ilgili kuruluşları … grev eylemi dahil olmak üzere kendi çıkarlarını korumak için ortak (toplu) eylem yapma hakkına sahiptir.” denmektedir.
-Grev geleneği olan KESK ve ona bağlı Yapı Yol Sen’in açtığı ve 27 Mart 2007 günü karara bağlanan başvurusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, greve verilen ceza için “demokratik toplumda gerekli olmadığı” sonucuna vararak Türkiye’nin AİHS’in 11. maddesini ihlal ettiği hükmüne vardı.
-İş bırakma eylemine katılan öğretmenler adına açılan ve 17 Temmuz 2008 günü karara bağlanan başvuruda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuranlara uygulanan cezai yaptırımların “demokratik bir toplumda gerekli olmadığı” sonucuna varıldı.
DANIŞTAY: Ceza verilemez
--Danıştay 1. Dairesinin E.2001/3307, K.2001/4415 sayılı kararında “… sendikal faaliyet kapsamında bir gün süreyle göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla 657 sayılı yasanın 125/C-b maddesinde öngörülen “özürsüz” olarak bir gün göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür” deniliyor.
--Danıştay 1. Dairesinin E.2001/3307, K.2001/4415 sayılı kararında “… sendikal faaliyet kapsamında bir gün süreyle göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla 657 sayılı yasanın 125/C-b maddesinde öngörülen “özürsüz” olarak bir gün göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür” deniliyor.
-TCK 118. maddesinde sendikal faaliyetin engellenmesi yasaklanıyor.
-05.08.1999 gün ve 1999/44 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde “…Kamu görevlilerinin sendika ve konfederasyonlar şeklinde örgütlenmelerine engel olunmaması bu örgütlerin etkinliklerinin genel kolluk yetkisi kullanılarak müdahale edilmemesi, sendikal çalışmaları nedeniyle sendika yöneticilerine ve üyelerine disiplin cezası uygulanmamasının gerektiği“ belirtilmiştir.
-MEB Hukuk Müşavirliği’nin 27 Şubat 2012 tarih, 02-17848 sayılı yazısında, sendikal kararlar doğrultusunda yapılan iş bırakma eylemlerine katılımın sendikal faaliyet olarak kabul edilmesi gerektiği” ifade ediliyor.
Hiç yorum yok