Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) 7’inci Olağan İstanbul İl Kongresi dün (20 Mayıs) gerçekleştirildi. Beyoğlu Ses Tiyatrosu’nda gerçekleşe...
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) 7’inci Olağan İstanbul İl Kongresi dün (20 Mayıs) gerçekleştirildi. Beyoğlu Ses Tiyatrosu’nda gerçekleşen kongreye ÖDP üyelerinin yanı sıra, sosyalist partilerden, demokratik kitle örgütlerinden, emek örgütlerinden temsilciler de katıldı.
Kongre salonunda, “Sendikasız, sigortasız, güvencesiz insanlık dışı çalışmaya son”, “Üreten biziz yöneten biz olacağız”, “İş cinayetlerine hayır”, “Baskılara son, TMY ve ÖYM’ler kaldırılsın” pankartlarının yanı sıra, İbrahim Çeşmecioğlu, Sevgi Göyçe ve Metin Lokumcu’nun resimleri de dikkat çekti. İstanbul Tabip Odası, Hava-İş Sendikası ve BDP İstanbul Başkanlığı kongreye çelenk göndererek desteklerini sundu.
Kongre, sinevizyon gösteriminin ardından yaşamını yitiren tüm devrimciler için saygı duruşuyla başladı. Yoğun ilgi ve katılımın olduğu kongrede, sık sık “İsyan devrim özgürlük”, “İnadına aşk, inadına devrim ve sosyalizm” sloganları atıldı.
Rantsal dönüşüme karşı dayanışma
Kongrede söz alan ÖDP İstanbul İl Başkanı Hüseyin Atalay, Meclis’ten geçirilen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’un getirdiği tehlikelere dikkat çekti. Bu yasanın rantsal dönüşüm yasası olduğunu vurgulayan Atalay, “Bu dönemde ÖDP’ye ve diğer sosyalist partilere düşen görev, rantsal dönüşüme karşı ortak, dayanışmacı bir mücadele, eylem hattı oluşturmaktır. AKP’nin pervasızlığına karşı yaşam alanlarımız için, sol güçlerle, dostlarımızla yan yana durarak mücadele etmek zorundayız” dedi.
AKP yeni bir rejim kurdu
Atalay’ın ardından söz alan ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, sözlerine İbrahim Çeşmecioğlu, Sevgi Göyçe ve Metin Lokumcu’yu anarak başladı. Taş’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“- Ülkemizde 2000’li yıllardan itibaren bir iç çatışma yaşandı. Bu çatışma egemen güçler arasında oldu. Eski emperyalist kapitalist sistemi savunanlar ile emperyalist kapitalist sisteminin yeni yönelimini savunanlar arasında kıyasıya bir mücadele yürütüldü. Sonunda AKP kazandı ve yeni bir rejim kurdu.
- Bu yeni kurucu rejim, emperyalizmin yeni yönelimleri doğrultusunda kendini inşa ediyor. Otoriter bir rejim bu. Bu rejimin kökleşmesinde en önemli duraklardan biri 2010 referandumuydu. Biz bu referandumdan çıkacak evet sonucunun Türkiye’yi demokratikleştirmeyeceğini ilan ettik. Ne yazık ki sonrasında yaşanan gelişmeler bizi doğruladı.
Anayasa 12 Eylül zihniyetiyle hazırlanıyor
- Şimdi önümüzde Anayasa tartışmaları var. Biz bu esasen emekçilerin ve ezilenlerin parasız eğitim, parasız sağlık, ulaşım hakkı gibi sosyal haklarını içeren bir anayasa beklemiyoruz. 12 Eylül anayasasını çöpe atacağız diyorlar ama hazırlanan anayasa 12 Eylül zihniyetiyle hazırlanıyor. Yürütme güçlendiriliyor, serbest piyasanın önü daha da açılıyor.
- Başkanlık sistemi yürütmenin daha da güçlendirilmesinden başka bir şey değil. Erdoğan bu sistemi, Alparslan Türkeş’in yazdıklarıyla savunuyor. Burada da görülüyor ki Erdoğan’ın istediği rejim açıkça faşist bir rejimdir, buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
İş cinayetlerine karşı mücadele edeceğiz
- AKP’nin yeni rejimi sınırsız piyasacılığa dayanıyor. Türkiye ekonomisinin büyüdüğünden söz ediyorlar. Ama bunun nasıl bir büyüme olduğu ortada. İş cinayetlerine dayalı bir büyüme. Bu iş cinayetleri ne yazık ki daha da artacak, çünkü Türkiye’yi Avrupa’nın ve bölgenin Çin’i yapmak istiyorlar. Biz ÖDP’liler olarak iş cinayetlerine karşı mücadelemizi büyütmeliyiz.
- Büyümeden söz edenler, paylaşmaya gelince ağız değiştiriyorlar. İşte kamu emekçileri bu büyümeden pay istiyorlar, greve çıkıyorlar. 23 Mayıs'ta onların yanında olacağız.
Katliamların hesabını soracağız
-Sınırsız bir muhafazakarlık geliştiriliyor. Dindar nesilden ilk söz eden Erdoğan değil. 12 Eylülcüler de söz etmişti, amaçları buydu ve başardılar. Şimdi dindar nesiller yönetiyor ülkeyi.
- Kininin davasına sahip çıkanları da biliyoruz. Sivas Katliamını yapanlar işte kininin davasına sahip çıkanlardı. Biz devrimciyiz, intikamcı, kinci olamayız ama asla katliamları unutmayız, hepsinin hesabını soracağız.
Laiklik mücadelesi şimdi başlıyor
- Özgürlükçü laiklik anlayışımız, bir yanıyla devletçi laiklik anlayışına ve bir yanıyla da siyasal İslam’a karşı bir itirazdı. Şimdi devlet eliyle, yukarıdan, tepeden inme geliştirilen laiklik anlayışının sonuna geldik. Laiklik mücadelesi asıl şimdi, aşağıdan, emekçilerden başlıyor. Bu da Alevi yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık haklarına kavuşmasıyla olacak.
Roboski AKP-ABD ortak yapımı
- Roboski katliamı ABD-AKP ortak yapımıdır. ABD de AKP de hesap vermelidir.
- Kürt sorunu konusunda partimizin duruşu nettir. ÖDP olarak, Kürt yurttaşların tüm sosyal, kültürel, ekonomik haklara, eşit yurttaşlık haklarına kavuşmalarını, nasıl yaşamak istiyorlarsa öyle yaşamalarını talep ediyoruz. Demokratik özerklik projesini birlikte yaşam projesi olarak görüyoruz, geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Suriye halkının yanındayız
- Ne mutlu ki Afganistan işgal edildiğinde sokaklarda biz vardık, Talibancı olmadık. Irak işgal edildiğinde yine biz vardık, Saddamcı olmadık. Şimdi Suriye’ye karşı emperyalist politikalara karşı da sesimizi yükselteceğiz, Esadçı olmayacağız!”
Yeni bir Türkiye kuracağız
Alper Taş, 10 Haziran’da gerçekleştirilecek ÖDP Genel Kongresi’nde tüm devrimcileri, sosyalistleri yeni bir Türkiye kurmaya çağıracaklarını ifade etti. 1923’te kurulan Cumhuriyetin önemli kazanımları olduğunu, ancak miladını doldurduğunu söyleyen Taş, “Biz bu kazanımları devrimciler olarak asla reddetmedik. Ama küçük burjuvazi önderliğinde kurulduğu için gericileşti. AKP bu gericileşmeden doğdu, yeni bir rejim inşa etti. Toplum ekonomik, sosyal, etnik olarak parçalandı. Eşitlik, özgürlük temelinde toplumu yeniden kuracak yegane güç devrimciler, sosyalistlerdir” diye konuştu.
Ferman Tayyibinse sokaklar bizim!
ÖDP İstanbul İl Başkan Adayı Avni Gündoğan da kentsel dönüşüm yasasına dikkat çekti. Yeni çıkan yasayla birlikte kentin yağmalanacağına dikkat çeken Gündoğan, “Bu yağmalamaya karşı mücadele en önemli görevimizdir” dedi. Gündoğan, “İnsanları mahallelerinden sürgün etmeye, barınma hakkından yoksun bırakmaya kararlıyız diyorlar. Biz de kararlıyız, mücadele edeceğiz. Siz kimsiniz diye soruyordunuz, biz devrimcileriz! Ey Tayyip, ferman seninse sokaklar bizimdir!” diye konuştu. Gündoğan, tüm devrimci güçlerle dayanışma içinde olacaklarını ifade etti.
Yeni il yönetimi
ÖDP İstanbul'un Avni Gündoğan başkanlığındaki yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluşuyor: Berfin Kayısı, Çiçek Çatalkaya, Emin Külekçi, Emrah Tuzci, Enis Çiçek, Mehmet Ali Gümüşkaya, Nazmi Algan, Sema Özdemir, Serpil Durgun, Umut Alikaşifoğlu, Temcit Kışkan, Ali Karabudak, Bahadır İnanç.
İl ve ilçe kongrelerini tamamlayan ÖDP'nin 7. Olağan Büyük Kongresi 10 Haziran 2012 tarihinde Ankara Anadolu Gösteri Merkezi‘nde gerçekleştirilecek.
BirGün
Kongre salonunda, “Sendikasız, sigortasız, güvencesiz insanlık dışı çalışmaya son”, “Üreten biziz yöneten biz olacağız”, “İş cinayetlerine hayır”, “Baskılara son, TMY ve ÖYM’ler kaldırılsın” pankartlarının yanı sıra, İbrahim Çeşmecioğlu, Sevgi Göyçe ve Metin Lokumcu’nun resimleri de dikkat çekti. İstanbul Tabip Odası, Hava-İş Sendikası ve BDP İstanbul Başkanlığı kongreye çelenk göndererek desteklerini sundu.
Kongre, sinevizyon gösteriminin ardından yaşamını yitiren tüm devrimciler için saygı duruşuyla başladı. Yoğun ilgi ve katılımın olduğu kongrede, sık sık “İsyan devrim özgürlük”, “İnadına aşk, inadına devrim ve sosyalizm” sloganları atıldı.
Rantsal dönüşüme karşı dayanışma
Kongrede söz alan ÖDP İstanbul İl Başkanı Hüseyin Atalay, Meclis’ten geçirilen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’un getirdiği tehlikelere dikkat çekti. Bu yasanın rantsal dönüşüm yasası olduğunu vurgulayan Atalay, “Bu dönemde ÖDP’ye ve diğer sosyalist partilere düşen görev, rantsal dönüşüme karşı ortak, dayanışmacı bir mücadele, eylem hattı oluşturmaktır. AKP’nin pervasızlığına karşı yaşam alanlarımız için, sol güçlerle, dostlarımızla yan yana durarak mücadele etmek zorundayız” dedi.
AKP yeni bir rejim kurdu
Atalay’ın ardından söz alan ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, sözlerine İbrahim Çeşmecioğlu, Sevgi Göyçe ve Metin Lokumcu’yu anarak başladı. Taş’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“- Ülkemizde 2000’li yıllardan itibaren bir iç çatışma yaşandı. Bu çatışma egemen güçler arasında oldu. Eski emperyalist kapitalist sistemi savunanlar ile emperyalist kapitalist sisteminin yeni yönelimini savunanlar arasında kıyasıya bir mücadele yürütüldü. Sonunda AKP kazandı ve yeni bir rejim kurdu.
- Bu yeni kurucu rejim, emperyalizmin yeni yönelimleri doğrultusunda kendini inşa ediyor. Otoriter bir rejim bu. Bu rejimin kökleşmesinde en önemli duraklardan biri 2010 referandumuydu. Biz bu referandumdan çıkacak evet sonucunun Türkiye’yi demokratikleştirmeyeceğini ilan ettik. Ne yazık ki sonrasında yaşanan gelişmeler bizi doğruladı.
Anayasa 12 Eylül zihniyetiyle hazırlanıyor
- Şimdi önümüzde Anayasa tartışmaları var. Biz bu esasen emekçilerin ve ezilenlerin parasız eğitim, parasız sağlık, ulaşım hakkı gibi sosyal haklarını içeren bir anayasa beklemiyoruz. 12 Eylül anayasasını çöpe atacağız diyorlar ama hazırlanan anayasa 12 Eylül zihniyetiyle hazırlanıyor. Yürütme güçlendiriliyor, serbest piyasanın önü daha da açılıyor.
- Başkanlık sistemi yürütmenin daha da güçlendirilmesinden başka bir şey değil. Erdoğan bu sistemi, Alparslan Türkeş’in yazdıklarıyla savunuyor. Burada da görülüyor ki Erdoğan’ın istediği rejim açıkça faşist bir rejimdir, buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
İş cinayetlerine karşı mücadele edeceğiz
- AKP’nin yeni rejimi sınırsız piyasacılığa dayanıyor. Türkiye ekonomisinin büyüdüğünden söz ediyorlar. Ama bunun nasıl bir büyüme olduğu ortada. İş cinayetlerine dayalı bir büyüme. Bu iş cinayetleri ne yazık ki daha da artacak, çünkü Türkiye’yi Avrupa’nın ve bölgenin Çin’i yapmak istiyorlar. Biz ÖDP’liler olarak iş cinayetlerine karşı mücadelemizi büyütmeliyiz.
- Büyümeden söz edenler, paylaşmaya gelince ağız değiştiriyorlar. İşte kamu emekçileri bu büyümeden pay istiyorlar, greve çıkıyorlar. 23 Mayıs'ta onların yanında olacağız.
Katliamların hesabını soracağız
-Sınırsız bir muhafazakarlık geliştiriliyor. Dindar nesilden ilk söz eden Erdoğan değil. 12 Eylülcüler de söz etmişti, amaçları buydu ve başardılar. Şimdi dindar nesiller yönetiyor ülkeyi.
- Kininin davasına sahip çıkanları da biliyoruz. Sivas Katliamını yapanlar işte kininin davasına sahip çıkanlardı. Biz devrimciyiz, intikamcı, kinci olamayız ama asla katliamları unutmayız, hepsinin hesabını soracağız.
Laiklik mücadelesi şimdi başlıyor
- Özgürlükçü laiklik anlayışımız, bir yanıyla devletçi laiklik anlayışına ve bir yanıyla da siyasal İslam’a karşı bir itirazdı. Şimdi devlet eliyle, yukarıdan, tepeden inme geliştirilen laiklik anlayışının sonuna geldik. Laiklik mücadelesi asıl şimdi, aşağıdan, emekçilerden başlıyor. Bu da Alevi yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık haklarına kavuşmasıyla olacak.
Roboski AKP-ABD ortak yapımı
- Roboski katliamı ABD-AKP ortak yapımıdır. ABD de AKP de hesap vermelidir.
- Kürt sorunu konusunda partimizin duruşu nettir. ÖDP olarak, Kürt yurttaşların tüm sosyal, kültürel, ekonomik haklara, eşit yurttaşlık haklarına kavuşmalarını, nasıl yaşamak istiyorlarsa öyle yaşamalarını talep ediyoruz. Demokratik özerklik projesini birlikte yaşam projesi olarak görüyoruz, geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Suriye halkının yanındayız
- Ne mutlu ki Afganistan işgal edildiğinde sokaklarda biz vardık, Talibancı olmadık. Irak işgal edildiğinde yine biz vardık, Saddamcı olmadık. Şimdi Suriye’ye karşı emperyalist politikalara karşı da sesimizi yükselteceğiz, Esadçı olmayacağız!”
Yeni bir Türkiye kuracağız
Alper Taş, 10 Haziran’da gerçekleştirilecek ÖDP Genel Kongresi’nde tüm devrimcileri, sosyalistleri yeni bir Türkiye kurmaya çağıracaklarını ifade etti. 1923’te kurulan Cumhuriyetin önemli kazanımları olduğunu, ancak miladını doldurduğunu söyleyen Taş, “Biz bu kazanımları devrimciler olarak asla reddetmedik. Ama küçük burjuvazi önderliğinde kurulduğu için gericileşti. AKP bu gericileşmeden doğdu, yeni bir rejim inşa etti. Toplum ekonomik, sosyal, etnik olarak parçalandı. Eşitlik, özgürlük temelinde toplumu yeniden kuracak yegane güç devrimciler, sosyalistlerdir” diye konuştu.
Ferman Tayyibinse sokaklar bizim!
ÖDP İstanbul İl Başkan Adayı Avni Gündoğan da kentsel dönüşüm yasasına dikkat çekti. Yeni çıkan yasayla birlikte kentin yağmalanacağına dikkat çeken Gündoğan, “Bu yağmalamaya karşı mücadele en önemli görevimizdir” dedi. Gündoğan, “İnsanları mahallelerinden sürgün etmeye, barınma hakkından yoksun bırakmaya kararlıyız diyorlar. Biz de kararlıyız, mücadele edeceğiz. Siz kimsiniz diye soruyordunuz, biz devrimcileriz! Ey Tayyip, ferman seninse sokaklar bizimdir!” diye konuştu. Gündoğan, tüm devrimci güçlerle dayanışma içinde olacaklarını ifade etti.
Yeni il yönetimi
ÖDP İstanbul'un Avni Gündoğan başkanlığındaki yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluşuyor: Berfin Kayısı, Çiçek Çatalkaya, Emin Külekçi, Emrah Tuzci, Enis Çiçek, Mehmet Ali Gümüşkaya, Nazmi Algan, Sema Özdemir, Serpil Durgun, Umut Alikaşifoğlu, Temcit Kışkan, Ali Karabudak, Bahadır İnanç.
İl ve ilçe kongrelerini tamamlayan ÖDP'nin 7. Olağan Büyük Kongresi 10 Haziran 2012 tarihinde Ankara Anadolu Gösteri Merkezi‘nde gerçekleştirilecek.
BirGün
Hiç yorum yok