HIDE
GRID_STYLE
TRUE
SHOW_BLOG

'Roboski'de vur emrini kim verdi?'

Uludere Katliamı'nın 150'nci gününde HDK üyeleri ve katliamda yakınlarını kaybedenler "Roboski'de vur emrini kim verdi?&qu...


Uludere Katliamı'nın 150'nci gününde HDK üyeleri ve katliamda yakınlarını kaybedenler "Roboski'de vur emrini kim verdi?" diye sordu. 

Roboski'de nişanlısını kaybeden Garibe Ürek, "Ben nişanlımı kaybettim. Düğünümüzü yapacaktık, ancak devlet düğünümüzü kana buladı. Belki yakınlarımız geri gelmeyecek ama biz hesap sorulsun istiyoruz" dedi. Tahir Encü ise, "Katliamın sorumlusu bulunmaz iken bir kaymakamın dövülmesinden sonra 70-80 sanık bulundu ve bu kişiler 'adam öldürmeye teşebbüsten' yargılanıyor, bu nasıl bir adalet" diye sordu.

HDK üyeleri, Roboski Katliamı'nın 150. gününde Dolmabahçe Meydanı'nda basın açıklaması yaparak, "Roboski'de vur emrini kim verdi?" diye sordu. Yapılan açıklamaya BDP İstanbul Milletvekilli Sırrı Süreyya Önder, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, ÖDP, EHP üyeleri, Roboski'de yaşamını yitirenlerin yakınları, Cumartesi Anneleri ile sanatçı Yasemin Göksu katıldı. "Roboski 150. gününde vur emrini kim verdi" yazılı pankart ile "AKP'nin gerçek yüzü İdris Naim Şahin", "Dün 33 kurşun bugün F-16 bombaları", "Roboskinin katili çete devleti" dövizlerinin açıldığı açıklamada, Roboski'de yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ve isimlerinin yazılı olduğu tabutlar yer aldı. Yüzü aşkın kişinin katıldığı açıklamada sık sık "Roboski halkı yalnız değildir", "Katil devlet hesap verecek", "Sorumlular bulunsun hesap sorulsun", "Bedel ödedik bedel ödeteceğiz" sloganları atıldı. Dolmabahçe Meydanı'nda çok sayıda çevik kuvvet polisinin TOMA araçlarıyla eylemcileri çembere alması dikkat çekti.

Tüzel: Devletin gerçek yüzü de ortaya çıkmış oldu
Açıklamada ilk olarak konuşan İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, yaşanan katliamın üstünün örtülmeye çalışıldığını belirterek, "Yılbaşına iki gün kala gerçekleştirilen katliam bu zamana kadar sessiz kalınarak, üstü örtülmeye çalışıldı. Ortaya çıkan istihbaratla beraber tekrar gündeme geldi. Bu katliamın arkasındaki sanıklar, suçlular saklanmaya çalışılırken, devletin gerçek yüzü de ortaya çıkmış oldu. Biz barışseverler bu katliamı gündemde tutmaya devam edeceğiz. Savaş son bulana, yaşanan insanlık suçları bitene kadar. Devlet katliamlardan, inkardan vazgeçmeli" diye konuştu.

Tüzel'in ardından konuşan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de Roboski'de yaşanılan katliamın sorumlularına dikkat çekerek, "Roboski Katliamı'nın sorumluluğunu iki-üç komutana yığmaya çalışıyorlar. Siz iki-üç değil binlerce kurban bulsanız da bu halka hesap veremeyeceksiniz, yutturmaya çalıştığınız şey aslında sizin gerçek yüzünüzdür" diye konuştu.

'Devlet düğünümüzü kana buladı'
Önder'in ardından Roboski'de katledilen yurttaşların aileleri duygularını dile getirdi. Yaşanan katliamda nişanlısını kaybeden Garibe Ürek, "Ben nişanlımı kaybettim. Düğünümüzü yapacaktık, ancak devlet düğünümüzü kana buladı. Belki bize yakınlarımızı geri getirmeyecek, ama biz para istemiyoruz hesap sorulsun istiyoruz. Artık analar ağlamasın çocuklar ölmesin istiyoruz" dedi.

'Bu nasıl adalet'
Yaşamını yitirenlerin yakınlarından olan Tahir Encü ise, "Katliamın sorumlusu bulunmaz iken bir kaymakamın dövülmesinden 70-80 sanık bulundu ve bu kişiler 'adam öldürmeye teşebbüsten' yargılanıyor, bu nasıl bir adalet" diye sordu. Öldürülen yurttaşların yakınlarından sonra söz alan Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol da, Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorunu hakkında çözüm ürettiğini sürekli dillendirmesine tepki göstererek, "Başbakan 'Kürt sorunu kalmamış Kürt istismarı vardır biz bunu da çözeceğiz' diyor. Biz de soruyoruz; sen hangi adımı attın da cezaevlerinde binlerce Kürt var. Sen hangi adımları atında hala dizi dizi tabutlar geliyor bu ülkeye. Kürt halkı 30 yıldır mücadele ederek kimliğini nasıl hafızalara kazıdıysa bu katliamların hesabını da öyle soracak" dedi. Bilen'in ardından yaşanılan olayla ilgili duygularını dile getiren sanatçı Yasemin Göksu'nun, yaşamını yitirenlerin üzerine ağıt okuması duygulu anların yaşanmasına ve Roboski'de yaşamı yitirenlerin yakınlarının gözyaşlarına hakim olamamasına neden oldu.

(diha)

Hiç yorum yok