İdris Naim Şahin dün Trabzon’dan Ankara'ya gitmek için bindiği uçakta yolcular tarafından protesto edildi. Şahin, protestoyu tezahürat sandı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik ise THY’de işten atılan 305 kişi için devreye gireceğini söyledi. Çelik ise grev yasaklayan hükümetinin "arabulabileceğini" zannetti.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, dün Trabzon’dan Ankara’ya gitmek için bindiği Anadolu Jet uçağında yolcular tarafından protesto edildi. Önce protesto seslerini tezahürat zanneden İçişleri Bakanı, olayın farkına varınca uçağı terk etti ve başka bir şirkete ait uçakla yolculuğunu tamamladı.
Akşam’ın haberine göre yolcular uçağın İdris Naim Şahin için bekletilmesine tepki göstererek, Bakan uçağa gelince durumu alkış ve ıslıklarla protesto ettiler. Saat 20.45’te kalkması gereken uçak, Şahin’in gecikmesi üzerine 21.05’e kadar bekletildi. Uçağa geç binen İçişleri Bakanı ise alkış ve ıslık seslerini önce tezahürat sanarak, eliyle yolculara selam verdi. Ancak daha sonra uçağı terk etti.
THY yönetimi ise gecikmenin Bakan’dan kaynaklanmadığını ileri sürdü. THY Basın Müşavirliği’nin açıklamasında şunlar söylendi:
“Uçağın kalkışı operasyonel sebeplerle 10 dakika gecikmiştir. Gecikmeye neden olan sebep giderildikten sonra yolcular uçağa alınmıştır. Uçağa en son VIP'ten giriş yapan yolcular alındığı için gecikmenin Sayın Bakan'dan kaynaklandığı zannedilmiş ve protesto olayı yaşanmıştır. Gecikme ile Sayın Bakan'ın bir bağlantısı yoktur. Buna rağmen yolcuların protestoları nedeniyle Sayın Bakan uçağı terk etmiş ve bir daha binmemiştir.”
Faruk Çelik’ten THY çalışanlarına “şaka gibi” destek sözü!
Kabinenin bir başka üyesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise THY ile ilgili bir başka konuda rolünü karıştırdı. İdris Naim Şahin’in protestoyu tezahürat sanması gibi, Faruk Çelik de işten atılan, grev yapması hükümetçe yasaklanan THY çalışanlarının kendisini bir “arabulucu” olarak kabul edebileceğini zannetti.
Kabinenin bir başka üyesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise THY ile ilgili bir başka konuda rolünü karıştırdı. İdris Naim Şahin’in protestoyu tezahürat sanması gibi, Faruk Çelik de işten atılan, grev yapması hükümetçe yasaklanan THY çalışanlarının kendisini bir “arabulucu” olarak kabul edebileceğini zannetti.
Cenevre’de yapılan ILO toplantısında THY'de işten çıkarılan işçilerin durumlarının gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine konuşan Çelik, ILO'da Uluslararası Sendikalar Birliği'nin genel sekreterleriyle bir araya geldiğini ve Türkiye'den üç konfederasyon başkanının da toplantıda olduğunu hatırlattı. ILO’nun THY’deki grevin yasaklanmasına ilişkin sesini çıkarmamasından da cesaret bulduğu sanılan Çelik, THY’de işten atılan 305 işçiyle ilgili devreye gireceğini söyleyerek, “Bizim burada görevimiz sağlıklı bir aracılık yapmak ve sorunun tatlıya bağlanmasını sağlamak” diye konuştu.
Çelik toplantıda sorulan sorulara cevaplarını verdiklerini, ancak bundan sonra THY Yönetim Kurulu Başkanı ile görüşeceğini söyledi. Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendileriyle görüştükten sonra mevcut durum hakkında nedir, ne değildir o bilgileri alacağız. Ama ILO'daki toplantımızda konfederasyonların bizden talepleri bu 305 çalışanın işe döndürülmesiydi. O konuyu yarın sayın Başkan ile görüşeceğiz. Yarın Yönetim Kurulu Başkanı ile yapacağımız görüşmede tabloyu net olarak göreceğiz. Bizim söyleyeceklerimiz var, onların da argümanları vardır. Bizim burada görevimiz sağlıklı bir aracılık yapmak ve sorunun tatlıya bağlanmasını sağlamak.''
THY’de 305 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanan mücadelenin daha başlangıcında iş bırakma eylemi yapan işçilere THY yönetimi tarafından cep telefonu mesajıyla “eylemlerinin yasadışı olduğu” bildirilmişti. Oysa bu mesaj geçildiğinde henüz havayollarında grevi yasaklayan kanun mecliste daha yeni görüşülüyordu. THY bu özgüveninin temelsiz olmadığı yönetiminin grev yasağının kanunlaşmasıyla açığa çıkmış, hükümetin bu sürecin bilfiil arkasında olduğu anlaşılmıştı.
Son birkaç hafta içinde yaşanan bu olaylar soğumadan kendisine “arabuluculuk” rolü biçebileceğini zanneden Bakan Faruk Çelik’in, ILO’nun grev yasağını görmezden gelmiş olması nedeniyle kafasının karışmış olabileceği sanılıyor.
Ancak tıpkı İdris Naim Şahin’in kendisine tezahürat yapıldığını sanarak eliyle selamladığı yolcuların asıl niyetini sonradan anlaması gibi, Faruk Çelik’in de THY çalışanlarının sesini yanlış yorumladığını kısa bir süre içerisinde anlayacağı tahmin ediliyor.
