Anne karnındaki cenini korumaya alıp “fetva” verdi ya Diyanet...
Ama 1970’te anasının karnından çıkmış şairin otel odasında “din adına” benzin dökülerek yakılmasına ilişmedi...
Onun gibi 33 göbeği kesilmiş can daha...
*
Şuna da bir fetva isterdi mesela:
Hapishanedeki kanserli hastanın, hücre tavanına baka baka ve bağıra bağıra ölmesine ne der din?..
O da cenin olmaktan çıkalı 47 yıl olmuştu...
Bayağı nefes alıyordu...
Fetva gelmedi...
*
Ceninin hayatı Diyanet’i ilgilendiriyorsa...
Cemile’nin hayatı ilgilendirmiyor mu?..
Annesidir...
3 bin 700 hemcinsi gibi takip edildi, kovalandı, kaçtı, sığındı, polise gitti, savcıya başvurdu... Takma isimle girdiği dikiş atölyesinden çıkarken bıçaklanarak öldürüldü...
Elinden düşüp açılan pakette bebeği için bisküvi vardı...
Diyanet?..
Dönüp bakmak aklından geçmedi...
*
Hadi neyse...
“Din adına” dünyayı dolandırdılar...
Cennetin anahtarını verenden, deniz feneri dikene... Cami yaptırma derneklerinden, iktidara gelip Türkiye’yi satanlara kadar...
Diyanet’in sesi yine çıkmadı...
*
Ama Başbakan “Kürtaj cinayettir” deyince...
“Fetva” geldi...
*
Çünkü Türkiye’de kadınlar kürtaj ve sezaryen için sokaklara döküldüğünde, AKP ve onun Başbakan’ı nasıl bir duvara çarptıklarını anladılar...
Bir anda sokaklar, caddeler, meydanlar çığlıklarla doldu...
Dışarı çıkamaz oldu badem...
Çıkmadan koruma kafasını uzatıp baktı, kimse var mı:
“Fetva dersem çık, Fatma dersem çıkma...”
*
İşte...
Cahil kesimi yanlarına almak için Diyanet’e koştular...
Fetva yetişti...
“Kürtaj dinen cinayet” oluverdi...
Oysa 1982’de anayasa yapılırken soruldu, Diyanet o zaman onay verdi kürtaja... Aradan otuz yıldan fazla zaman geçti...
Bu zaman içinde kürtaj “günah” değildi...
*
Eh...
Laikliğin bir yana atılıp din tüccarlarının elinde “din devleti” olduysan, duruma göre bakacaksın tabii:
Tanrı fikir değiştirdi mi?..
**
06 Haziran 2012- BEKİR COŞKUN
bcoskun@cumhuriyet.com.tr
Ama 1970’te anasının karnından çıkmış şairin otel odasında “din adına” benzin dökülerek yakılmasına ilişmedi...
Onun gibi 33 göbeği kesilmiş can daha...
*
Şuna da bir fetva isterdi mesela:
Hapishanedeki kanserli hastanın, hücre tavanına baka baka ve bağıra bağıra ölmesine ne der din?..
O da cenin olmaktan çıkalı 47 yıl olmuştu...
Bayağı nefes alıyordu...
Fetva gelmedi...
*
Ceninin hayatı Diyanet’i ilgilendiriyorsa...
Cemile’nin hayatı ilgilendirmiyor mu?..
Annesidir...
3 bin 700 hemcinsi gibi takip edildi, kovalandı, kaçtı, sığındı, polise gitti, savcıya başvurdu... Takma isimle girdiği dikiş atölyesinden çıkarken bıçaklanarak öldürüldü...
Elinden düşüp açılan pakette bebeği için bisküvi vardı...
Diyanet?..
Dönüp bakmak aklından geçmedi...
*
Hadi neyse...
“Din adına” dünyayı dolandırdılar...
Cennetin anahtarını verenden, deniz feneri dikene... Cami yaptırma derneklerinden, iktidara gelip Türkiye’yi satanlara kadar...
Diyanet’in sesi yine çıkmadı...
*
Ama Başbakan “Kürtaj cinayettir” deyince...
“Fetva” geldi...
*
Çünkü Türkiye’de kadınlar kürtaj ve sezaryen için sokaklara döküldüğünde, AKP ve onun Başbakan’ı nasıl bir duvara çarptıklarını anladılar...
Bir anda sokaklar, caddeler, meydanlar çığlıklarla doldu...
Dışarı çıkamaz oldu badem...
Çıkmadan koruma kafasını uzatıp baktı, kimse var mı:
“Fetva dersem çık, Fatma dersem çıkma...”
*
İşte...
Cahil kesimi yanlarına almak için Diyanet’e koştular...
Fetva yetişti...
“Kürtaj dinen cinayet” oluverdi...
Oysa 1982’de anayasa yapılırken soruldu, Diyanet o zaman onay verdi kürtaja... Aradan otuz yıldan fazla zaman geçti...
Bu zaman içinde kürtaj “günah” değildi...
*
Eh...
Laikliğin bir yana atılıp din tüccarlarının elinde “din devleti” olduysan, duruma göre bakacaksın tabii:
Tanrı fikir değiştirdi mi?..
**
06 Haziran 2012- BEKİR COŞKUN
bcoskun@cumhuriyet.com.tr