HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

"Yürüyecegiz çogala çogala..."

BİR GÜN MUTLAKA Bu gün sevistim, yürüyüse katildim sonra  Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayi ögrenmeliyim bu  yaz  Kitaplar biriki...



BİR GÜN MUTLAKA


Bu gün sevistim, yürüyüse katildim sonra 
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayi ögrenmeliyim bu 
yaz 
Kitaplar birikiyor, saçlarim uzuyor, her yerde gümbür 
gümbür bir telas 
Gencim daha, dünyayi görmek istiyorum, öpüsmek ne 
güzel, düsünmek ne güzel, bir gün mutlaka yenecegiz! 
Bir gün mutlaka yenecegiz, ey eski zaman sarraflari! Ey kaz 
kafalilar! Ey sadrazam! 
Sevgilim on sekizinde bir kiz, yürüyoruz bulvarda, sandviç 
yiyoruz, dünyadan konusuyoruz 
Çiçekler açiyor durmadan, savaslar oluyor, her sey nasil 
bitebilir bir bombayla, nasil kazanabilir o kirli adamlar 
Uzun uzun düsünüyor, sularla yikiyorum yüzümü, temiz 
bir gömlek giyiyorum 
Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu han-i yagma 
Ama yorgunum simdi, çok sigara içiyorum, sirtimda kirli 
bir pardesü 
Kalorifer dumanlari çikiyor göge, cebimde Vietnamca siir 
kitaplari 
Dünyanin öbür ucundaki dostlari düsünüyorum, öbür 
ucundaki irmaklari 
Bir kiz sessizce ölüyor, sessizce ölüyor orda 
Köprülerden geçiyorum, karanlik yagmurlu bir gün, yürüyorum 
istasyona 
Bu evler hüzünlendiriyor beni, bu derme çatma dünya 
Insanlar, motor sesleri, sis, akip giden su 
Ne yapsam...ne yapsam her yerde bir hüzün tortusu 
Alnimi soguk bir demire dayiyorum, o eski günler geliyor aklima 
Ben de çocuktum, sevgililerim olacakti elbette 
Sinema dönüslerini düsünüyorum, annemi, her sey nasil 
ölebilir, nasil unutulur insan 
Ey gök! senin altinda sessizce yatardim, ey piril piril 
tarlalar 
Ne yapsam...ne yapsam...Dekart okuyorum sonradan... 
Sakallarim uzuyor, ben bu kizi seviyorum, ufak bir yürüyüs 
Çankaya' ya 
Bir pazar, günesli bir pazar, nasil cosuyor yüregim, nasil karisiyorum insanlara 
Bir çocuk bakiyor pencereden hülyali kocaman gözlü nefis 
bir çocuk 
Lermontov' un çocukluk fotograflarina benzeyen kardesi 
bakiyor sonra 
Ben siir yaziyorum daktiloda, gazeteleri merak ediyorum, 
kus sesleri geliyor kulagima 
Ben mütevazi bir sairim, sevgilim, her sey coskulandiriyor 
beni 
Sanki aglayacak ne var bakarken bir halk adamina 
Bakiyorum adamin kulaklarina, boynuna, gözlerine, kaslarina 
yüzünün oynamasina 
Ey halk diyorum, ey çocuk, derken bende bir aglama 
Ilençliyorum bütün bireyci sairleri, hale gidiyorum portakal 
almaya 
Ilençliyorum o laf kalabakliklarini, kurumus yürekleri, 
bireyin kurtulusunu filan 
Ilençliyorum o kitap kurtlarini, bagisliyorum sonradan 
Uzun kis gecelerinden sonra kim bilir nasil olur her sey 
Uzun kis gecelerinden sonra, masallarda anlatilan 
Durup durup bunlari düsünüyorum, bir sevinci bir hüzün 
izliyor arkadan 
Yüregim ipe sapa gelmez bir bahar gögü, Türkçe bir yürek 
kisaca 
Beklemek usandiriyor, telasli telasli bir seyler anlatiyorum 
sagda solda 
Bir otobüse biniyorum, inceliyorum bir böcegi tutarak 
kanatlarindan merakla 
Yürürdüm eskiden baharda, o yikintilarin ve çayirlarin 
oldugu alanlara 
Aklima siiri gelirdi o yasli Amerikalinin, sonbahari anlatan 
siiri 
Çayirlar vardi o siirde, bahari animsatan ne de olsa 
Böylece yeniden hazirlaniyorum bir coskuya, yeniden 
sokaklara firlamaya 
Kendimi atmak için bir uçurumdan baliklama 
Büyük ve mavi bir sey izlenimi var bende, gördügüm 
filmlerden mi ne 
Bir sapka, telasli bir gök, sicak yapay bir dünya 
Anlat anlat bitmiyor, bitmiyor bendeki daüssila 
Bütün sevgilerimi harcayabilirim bir çirpida, yagmurlu o 
yollar geliyor aklima 
Benzin kokulari, islak direkler, babamin esmer bir somun 
gibi tombul ve sicak elleri 
Uyurdum. Bir de bakmissin yeni bir film sinemada, sehirde 
yeni bir kiz, kahvede yeni bir garson 
O üzgün ve sabahlikli dururdu balkonda... 
Simdi ne var hüzünlenecek burda, nedir bu çatlatan 
yüregimi bu telas 
Sanki ölecek gibiyim, sanki birazdan polisler gelecek ya da 
Gelip alacaklar kitaplarimi, bu siiri, sevgilimin 
fotografini duvarda 
Soracaklar babanin adi ne, nerde dogdun, tesrif eder 
misiniz karakola 
Dünyanin öbür ucundaki dostlari düsünüyorum, öbür 
ucundaki irmaklari 
Bir kiz sessizce ölüyor, sessizce Vietnam' da 
Aglayarak bir yürek resmi çiziyorum havaya 
Uyaniyorum aglayarak, bir gün mutlaka yenecegiz! 
Bir gün mutlaka yenecegiz, ey ithalatçilar, ihracatçilar, ey 
seyhülislam! 
Bir gün mutlaka yenecegiz! Bir gün mutlaka yenecegiz! 
Bunu söyleyecegiz bin defa! 
Sonra bin defa daha, Sonra bin defa daha, çogaltacagiz 
marslarla 
Ben ve sevgilim ve arkadaslar yürüyecegiz bulvarda 
Yürüyecegiz yeniden yaratilmanin coskusuyla 
Yürüyecegiz çogala çogala...

Ataol Behramoğlu

Business News