‘Daha büyüğünü bekliyoruz’ Prof. Dr. Ahmet Ercan: “Afrika ana karası gerek Kıbrıs, gerek Güney Ege boyunca Avrupa’ya katılmaya devam ettikçe...
‘Daha büyüğünü bekliyoruz’
Prof. Dr. Ahmet Ercan: “Afrika ana karası gerek Kıbrıs, gerek Güney Ege boyunca Avrupa’ya katılmaya devam ettikçe bu tür depremler yaşayacağız. Çünkü bu katılma hızında büyük bir artış var. Özellikle 1990’lardan sonra yer kabuğunda meydana gelen yalpalanmalar sonucu yerdeki yalpalanmalarla oluşan doğal olaylarda müthiş artış oldu. Umuyorum ki bundan sonra Ege denizinde meydana gelecek depremler karada olmasın. Çünkü Fethiye depremi denizden gelen bir deprem olduğu için can ya da mal kaybı olmadı. Fethiye ’de aşağı yukarı 40 yıldır bir deprem olmuyordu. Fethiye her zaman bizim deprem beklediğimiz bir yerdir. Deprem süresini doldurmuştu. Fethiye’de beklenen deprem daha büyüktür. Ege, Kuzey ve Doğu Anadolu’da bundan sonra meydana gelebilecek depremler bizim için sürpriz olmayacak. Çünkü bu üç bölge de gergin durumda.”
‘Tsunami etkisi yaratabilir’
Doç Dr. Oğuz Gündoğdu: “Fethiye açıklarındaki bu deprem benim için şaşırtıcı değil. 6.1’den çok daha büyük bir deprem meydana gelebilirdi. Ege denizinin altındaki kabuk Fethiye ve Marmaris’in altına doğru dalıyor, kabul kırılınca da deprem oluyor. Bir diğer sebep de sebep de Girit ve Rodos’taki hareketlilik. Oradaki fay zonlarda görülen hareketlilik Ege’nin altına doğru giriyor. Girit civarından tsunami tehditi bile olabilir. Yani Girit ve Rodos’ta meydana gelebilecek depremler bizde tsunami etkisi yaratabilir. Şu anda Ege’deki oluşumlar çok normal. Ege’nin milyonlarca yıllık tarihine baktığınızda bu çok normal bir deprem. Bir kaç gün önce Marmara’da meydana gelen 5.1’lik depremle de bağlantısı yok. Karadan uzakta meydana geldiği için yapıları etkilemedi. Bu tip depremlerin devamı gelebilir.”
‘Ege’de 6 ay daha deprem olacak’
Prof. Dr. Şerif Barış: “Bölge özellikle Helen levhası ya da Yunan levhası dediğimiz fay zonlarının etkisinde. Yunan levhası daha ince ama yoğun bir fay. Bu fay kendinden daha hafif olan Anadolu yayını altına alıyor ve deprem meydana geliyor. Bölge deprem riskinin yüksek olduğu bir yer. Daha önce depremlerin etkisiyle tsunamilerin de olduğu bir bölge. 6.0 büyüklüğündeki deprem ise biz yer bilimciler için sürpriz değil. Bu depremin 5.0’ı bulan artçı depremleri de olacaktır. Bu süreç 6 ay devam edebilir. Kaldı ki Türkiye’nin bir çok bölgesi 6.0’dan büyük depremlerin olabilceği riskler taşıyor. Sadece Muğla bölgesinde son 1 ayda 200 deprem, önceki gün ise Gökova’da 5.9 büyüklüğünde deprem oldu. Bu deprem 6.0’lık depremin öncüsüydü. Öncü deprem Marmara’da yok. Marmara denizi böyle bir deprem üretmiyor. Van, geçen hafta meydana gelen Marmara ve dün ki Ege depremi birbirinden bağımsız depremler.”
‘Denizde olması büyük şans’
Prof. Dr. Süleyman Pampal: “Ege Denizinin tarihine baktığınızda tsunami yaratabilcek 6.7’lik büyüklüklere varan depremlerin olduğunu görüyoruz. Yıkıcı depremlerin etkisiyle bir çok antik şehir su altında kalmış. Yani geçmişinde yıkıcı depremlerin olduğu bir bölge. 6.0 büyüklüğündeki deprem bölge için beklenen, normal depremlerden. Şu anda bu depremi yaratan fayda enerji boşalması oldu ancak bölge levhasında hala çok büyük faylar var. Kuzey-güney yönlü faylarda gerilme söz konusu. Bu fayların 7.0 büyüklüğünde deprem yaratabilecek potansiyele sahip. Bundan dolayı son depremin yerleşim alanından uzakta, denizin içinde olması büyük şans. Bölgede 7.0’den büyük depremler görülebilir, hazırlıklı olunmalı.”
Prof. Dr. Ahmet Ercan: “Afrika ana karası gerek Kıbrıs, gerek Güney Ege boyunca Avrupa’ya katılmaya devam ettikçe bu tür depremler yaşayacağız. Çünkü bu katılma hızında büyük bir artış var. Özellikle 1990’lardan sonra yer kabuğunda meydana gelen yalpalanmalar sonucu yerdeki yalpalanmalarla oluşan doğal olaylarda müthiş artış oldu. Umuyorum ki bundan sonra Ege denizinde meydana gelecek depremler karada olmasın. Çünkü Fethiye depremi denizden gelen bir deprem olduğu için can ya da mal kaybı olmadı. Fethiye ’de aşağı yukarı 40 yıldır bir deprem olmuyordu. Fethiye her zaman bizim deprem beklediğimiz bir yerdir. Deprem süresini doldurmuştu. Fethiye’de beklenen deprem daha büyüktür. Ege, Kuzey ve Doğu Anadolu’da bundan sonra meydana gelebilecek depremler bizim için sürpriz olmayacak. Çünkü bu üç bölge de gergin durumda.”
‘Tsunami etkisi yaratabilir’
Doç Dr. Oğuz Gündoğdu: “Fethiye açıklarındaki bu deprem benim için şaşırtıcı değil. 6.1’den çok daha büyük bir deprem meydana gelebilirdi. Ege denizinin altındaki kabuk Fethiye ve Marmaris’in altına doğru dalıyor, kabul kırılınca da deprem oluyor. Bir diğer sebep de sebep de Girit ve Rodos’taki hareketlilik. Oradaki fay zonlarda görülen hareketlilik Ege’nin altına doğru giriyor. Girit civarından tsunami tehditi bile olabilir. Yani Girit ve Rodos’ta meydana gelebilecek depremler bizde tsunami etkisi yaratabilir. Şu anda Ege’deki oluşumlar çok normal. Ege’nin milyonlarca yıllık tarihine baktığınızda bu çok normal bir deprem. Bir kaç gün önce Marmara’da meydana gelen 5.1’lik depremle de bağlantısı yok. Karadan uzakta meydana geldiği için yapıları etkilemedi. Bu tip depremlerin devamı gelebilir.”
‘Ege’de 6 ay daha deprem olacak’
Prof. Dr. Şerif Barış: “Bölge özellikle Helen levhası ya da Yunan levhası dediğimiz fay zonlarının etkisinde. Yunan levhası daha ince ama yoğun bir fay. Bu fay kendinden daha hafif olan Anadolu yayını altına alıyor ve deprem meydana geliyor. Bölge deprem riskinin yüksek olduğu bir yer. Daha önce depremlerin etkisiyle tsunamilerin de olduğu bir bölge. 6.0 büyüklüğündeki deprem ise biz yer bilimciler için sürpriz değil. Bu depremin 5.0’ı bulan artçı depremleri de olacaktır. Bu süreç 6 ay devam edebilir. Kaldı ki Türkiye’nin bir çok bölgesi 6.0’dan büyük depremlerin olabilceği riskler taşıyor. Sadece Muğla bölgesinde son 1 ayda 200 deprem, önceki gün ise Gökova’da 5.9 büyüklüğünde deprem oldu. Bu deprem 6.0’lık depremin öncüsüydü. Öncü deprem Marmara’da yok. Marmara denizi böyle bir deprem üretmiyor. Van, geçen hafta meydana gelen Marmara ve dün ki Ege depremi birbirinden bağımsız depremler.”
‘Denizde olması büyük şans’
Prof. Dr. Süleyman Pampal: “Ege Denizinin tarihine baktığınızda tsunami yaratabilcek 6.7’lik büyüklüklere varan depremlerin olduğunu görüyoruz. Yıkıcı depremlerin etkisiyle bir çok antik şehir su altında kalmış. Yani geçmişinde yıkıcı depremlerin olduğu bir bölge. 6.0 büyüklüğündeki deprem bölge için beklenen, normal depremlerden. Şu anda bu depremi yaratan fayda enerji boşalması oldu ancak bölge levhasında hala çok büyük faylar var. Kuzey-güney yönlü faylarda gerilme söz konusu. Bu fayların 7.0 büyüklüğünde deprem yaratabilecek potansiyele sahip. Bundan dolayı son depremin yerleşim alanından uzakta, denizin içinde olması büyük şans. Bölgede 7.0’den büyük depremler görülebilir, hazırlıklı olunmalı.”
Hiç yorum yok