Tutuklu gazeteciler için "Tanıklık Günleri" devam ediyor. Çağlayan Adliyesi önünde bugün tutuklu gazeteciler Abdulcebbar Karabeğ, Barış Terkoğlu, Ertuş Bozkurt, Faysal Tunç, Halit Gündenoğlu ve Hüseyin Deniz için tanıklık yapıldı.
Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun hapisteki gazeteciler için düzenlediği tanıklık günlerinin 5. bugün yapıldı. Eyleme Ankara Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Ümit Gürtuna, CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, gazeteciler Atilla Özsever, Nail Güreli ve Belma Akçura da destek verdi.
İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı önünde toplanan gazeteciler ve gazeteci yakınları, bu kez Azadiya Welat Mersin Temsilcisi Abdulcebbar Karabeğ, Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, DİHA editörü Ertuş Bozkurt, DİHA Şırnak muhabiri Faysal Tunç, Yürüyüş'ten Halit Gündenoğlu ve Evrensel muhabiri Hüseyin Deniz için "gazeteciliklerine tanığız" dedi.
"İçimize sindiremiyoruz"Açılış konuşmasını yapan Ankara Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Ümit Gürtuna, askeri yönetimler zamanında bile bu kadar gazetecinin hapiste olmadığını belirterek "Bugün demokratikleştiğimizi söyleyen sivil yönetim zamanında giderek artan sayıda gazeteci arkadaşımız hapse atılıyor. Biz bunu içimize sindiremiyoruz" dedi. Gürtuna, hapisteki bütün gazetecilerle dayanışma içinde olacaklarını ifade etti.
"Gazeteciler serbest bırakılsın""Örgüt üyesi" olduğu iddiasıyla tutuklanan, Azadiya Welat gazetesi Mersin temsilcisi Abdulcebbar Karabeğ'e çalışma arkadaşı Tuba Bulut tanıklık etti. Kürtçe konuşan Bulut, Karabeğ'in Kürt gazeteci olduğu için, gazetecilik faaliyetlerinden ötürü cezaevinde olduğunu belirterek tüm hapisteki gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
Son gazeteci çıkana kadar...14 Şubat 2010'da Oda TV'ye yönelik operasyonla tutuklanan Barış Terkoğlu için eşi Özge Terkoğlu söz aldı. Terkoğlu, ''Onların içeride sadece bedenleri tutsak ediliyor, bizim ise burada aklımız kelepçelenmeye çalışılıyor. Son gazeteci çıkana kadar hep birlikte burada olmalıyız'' dedi.
"Onlar içeride daha fazla çalışıyor"Dicle Haber Ajansı (DİHA) editörü Ertuş Bozkurt ile DİHA Şırnak muhabiri Faysal Tunç için çalışma arkadaşları İbrahim Aslan tanıklık etti. Aslan, şunları söyledi: ''Ertuş Bozkurt, Dicle Haber Ajansı'nda iki dilde haber yapıyordu; biri Türkçe, biri de adalet saraylarında kabul edilmeyen Kürtçe idi. Zaten Kürtçe yazması onun hedef olmasına neden oldu. Görüşlerine gittiğimde Ertuş bana şöyle dedi: 'Bizi tutuklayabilirler, biz burada daha fazla çalışıyoruz, bu sistemin sorunlarına karşı daha bilenmiş gazeteciler olarak dışarıya çıkacağız.'''
"Sizin iddianameleriniz iddianame değil"Evrensel Gazetesi muhabiri Hüseyin Deniz'e ilk olarak KESK eski Genel Başkanı Sami Evren tanıklık yaptı. ''Hüseyin Deniz'i fotoğraf makinesiyle tutuklayabilirler ama aklını, düşüncelerini tutuklayamazlar'' diyen Evren, ''Hüseyin Deniz ve diğer gazetecilere özgürlük diliyorum'' diyerek sözlerini tamamladı. Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat da söz alarak, "Bizim arkadaşlarımız gazeteci ama sizin iddianameleriniz iddianame değil" dedi.
Yarın da devam ediyor"Tanıklık Günleri"nin yarın 6. gününde saat 12:00'de Çağlayan Adliyesi önünde Aydınlık dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım, RED dergisi yazarı Hakan Soytemiz, DİHA'dan Mehmet Karaaslan, Kamu Emekçileri Cephesi dergisinden Musa Kurt ve Demokratik Modernite dergisinden Nahide Ermiş için tanıklık yapılacak.
(soL - Haber Merkezi)