HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

52 YILDIR BİR İLK… Sultan Kılıç gitti, araştırdı ve yazdı: “ÇEYİZ SANDIĞINA KAPATILAN ÜLKE”… TURAN EMEKSİZ! (2. Bölüm)

HER İHTİLALE BİR KAHRAMAN KURBAN GEREKİRMİŞ 28 Nisan 1960’ta ihtilalden önce İstanbul- Beyazıt Meydanı’nda polis kurşunuyla öldürülen Ahmet...


28 Nisan 1960’ta ihtilalden önce İstanbul- Beyazıt Meydanı’nda polis kurşunuyla öldürülen Ahmet Turan Emeksiz’i, ata toprakları olan Malatya’nın Gündüzbey (Kündübek) kasabasındaki akrabalarına soruyorum.
Emeksizler, Gündüzbey’e hâlâ sıkça gidiyorlar. O zaman da sık giderlermiş. Turan Emeksiz’in babası Ahmet Emeksiz, DDY’de işçi olarak çalıştığından Malatya’nın merkezinde yaşıyorlar.
Hem Gündüzbey’i dolaşıyorum hem de Malatya’yı. Emeksiz’in akrabalarına ulaşıyorum. Malatya basınından olan, Malatya siyasal- kültürel tarihiyle yakından ilgilenenlerin de bilgisine başvuruyorum.
Malatya’da yarım asırdır gazetecilik yapan 75 yaşındaki C. Y.’ye, 28 Nisan 1960’tan sonra, Malatyalı Turan Emeksiz’in öldürülmesine Malatya’da tepki gösterildi mi? O tarihte Malatya’da neler yaşandı, diye soruyorum.
Gazeteci C. Y. :
“Turan Emeksiz’in arkadaşlarından duydum. Turan Emeksiz, öyle direniş lideri filan değilmiş. Tamam, Demokrat Parti iktidarına muhalifmiş, solcuymuş ama…
 Üniversitedeki arkadaşlarıyla o gün derse girmemişler. Okulun bahçesindeki kalabalığı görüyorlar. Arkadaşları, duvara yaslanıp bekliyor. Turan Emeksiz, olayı öğrenmek için kalabalığın arasına giriyor. Militan, lider olarak olaya karışmış değildir. Sadece merakından kalabalığa karışır ve vurulur.
Her ihtilale bir kahraman gereklidir. O zamanki darbe de Turan Emeksiz’in ölüsünü kullandı. Kahraman öğrenciyi vurdular, diyerek ihtilale gerekçe gösterdiler.
Gördüğüm bir durumu da anlatayım. Malatya’da lisedeyken Tarih Öğretmeni Deli Fikriye, bitirme sınavlarında Turan’ı geçirmedi. Emeksiz, bitirme sınavlarına kadar bir yıl boşlukta kaldı. Babası demiryolcuydu, orada geçici olarak çalıştı.
 Turan Emeksiz’i askeri darbeciler kahraman ilan edince Emeksiz’i sınıfta koyan Deli Fikriye, Emeksiz için yapılan törende Malatya hükümet binasının balkonuna çıkarak saçlarını yoldu. Turan Emeksiz’in ne kadar harika bir öğrenci olduğunu ve bu kaybın kendisini çok üzdüğünü haykırdı.”
Tuncer Emeksiz, 52 yaşında, Turan Emeksiz’in kuzenlerinden:
“Malatya’da Kanalboyunda Atatürk heykelinin hemen 15 metre kuzeydoğusunda Turan Emeksiz’in büstü vardı bir kaide üzerinde. 1978 Hamido olaylarında, öfkeli saldırganlar, Emeksiz’in büstünü parçalayarak kanala atar. Büstün kaidesi de 12 Eylül cuntasınca yok edilir. Turan Emeksiz’in aile çevresindeki adı Yılmaz’dır. Yaşasaydı şimdi 71 yaşında olacaktı.
İstanbul Beyazıt Meydanı’nda da vurulduğu yerde bir anıt vardı. Adının yazıldığı bir anıttı. O da yerinde yok artık.
Adana Belediyesine yakın bir parkta Türk büyüklerinin büstlerinin yanında Emeksiz’in de büstü var. Belki de Emeksiz’in büstü önceden yapılmıştı. Sonradan diğer büstler yapılmış olabilir.
Kubilay Ortaokulu’nda öğrenciydim. Okulun öğretmenleri, Emeksiz’in devre ve dava arkadaşlarıydılar belki de. Bana soyadımdan dolayı özel ilgi gösterirlerdi.
O zamanlar Gündüzbey’deki ilk ve ortaokula Turan Emeksiz’in adı verilmişti. 12 Eylül cuntası, adını değiştirdi. Tıpkı Malatya’daki caddeden ve liseden adını kaldırması gibi.
Bir tek İstanbul’daki vapurda adı duruyor. O da vapur emekliye ayrıldığı için adı değiştirilmedi.”
Kuzenlerimizden Mustafa, 12 Eylül öncesi bir akşam, Alevilerin oturduğu Çavuşoğlu Mahallesi yakınından geçer. Mahalleyi bekleyen, güvenlik nöbeti tutan gençler, Mustafa’yı durdurarak sorgular. Soyadının Emeksiz olduğunu duyunca ’Sen de bizdensin, solcusun, geç gardaş’ derler.”
İbrahim Halil Taştepe, 1944 doğumlu 67 yaşında, Emeksizlere ana tarafından akraba. Gündüzbey’de iş yeri var. Gündüzbey’de yaşıyor.
Emeksizlerin Gündüzbey kasabasındaki çayın öte yakasında bulunan kerpiç konaklarını 3. elden 1960 yılında satın almışlar. Bir asırdan fazlaymış konağın yaşı. Emeksizlerin dedeleri zenginmiş eskiden. Yıllarca orada yaşamışlar. Şu anda Emeksizlerin şahnişinli, iki katlı kerpiç evlerinde İbrahim Halil Taştepe’nin en küçük kardeşi oturuyor.
“Turan Emeksiz İstanbul’da vurularak öldürüldükten sonra üniformalı askerler, Gündüzbey’deki Emeksizlerin bu kerpiç evlerinin önüne geldi. Buraya törenle çelenk koydu, saygı duruşunda bulundular. İhtilalden sonra seçim oldu. Bir daha da kimse gelmedi, aramadı, sormadı.” diyor.
Bu evin çevresindeki pek çok eski konak, Emeksiz sülalesine ait. Geniş bir aileymişler. Orada yaşayan komşuları, uzak akrabaları anlatıyor.
Tüm kadınları, çocukları sokakta buluyorum. Yaşlı erkekler, kadınlardan önce ölmüş. Her yan kızılcık bu mevsimde. Bir de Kündübek sokakları, kaynatılıp serilen bulgur sergenleriyle kaplı.
73 yaşındaki Firdevs Sarıhan, Emeksizlerin Gündüzbey’deki komşularından. Ahmet Turan Emeksiz’in dedesinin kerpiç konağının önünde rastlıyorum. Sonra beni yakındaki bahçesine götürüyor. Kızılcık toplarken de sohbetimizi sürdürüyoruz.
Firdevs Sarıhan:
 “Yılmaz (Turan) Emeksiz vurulduktan sonra Zeytin (Zeynep)abla çok acılar yaşadı. Evlat acısı bir yandan, iki kızı için yaşamak zorunda kalışı öte yandan… Bir de yoksulluk. Yoksul bir aileydiler zaten. Mahvoldu kadın.
Askerler, bando takımıyla geldiler bir gün. Emeksizlerin bu eski evlerine çelenk koydu, tören yapıp gittiler.
Gündüzbey’deki ilkokulun, ortaokulun adları da Turan Emeksiz’di. Okullarda da anma töreni yapılırdı eskiden. Beş on yıl önce okullardan adını kaldırdılar. Anma töreni de yapmaz oldular. Olan, ölene; bir de ailesine oldu.”
Yeniden Malatya’dayız. Turan Emeksiz’in kuzeni Şeref Emeksiz anlatıyor :
“Ben solcuyum. Turan Emeksiz de Demokrat Parti’nin baskılarına karşı çıkan bir solcuydu. Türkiye’nin her yönüyle Amerika’ya pazarlanmasına, NATO’ya bağımlılığa karşıydı. Tam bağımsız Türkiye, diyerek bu davaya gönül vermiş bir muhalifti. Onunla gurur duyuyoruz.”
ÜLKEMİZDE DÖNEME GÖRE ADLAR VERİLİR, ADLAR SİLİNİR
İstanbul Üniversitesi öğrenci yemekhanesine Turan Emeksiz’in adı verilmiştir. Ayrıca İstanbul’da şehir hatları vapuruna ismi verilmiştir. Bu vapur şu anda Mudanya’da restaurant olarak kullanılmaktadır.
İstanbul Üniversitesi Beyazıt yerleşkesinde anıtı bulunmaktadır.
İstanbul Beyazıt meydanında bulunan özgürlük anıtı 1980 sonrası tramvay düzenlemeleri sırasında yerinden alındı.
Beyazıt Meydanı’nda bir yol kenarında parkın içinde kaderine terk edilen anıtın üzerinde hiçbir ibare ve yazı yok.
Bir zamanların özgürlük anıtı adeta meçhul anıt durumunda. Eski kuşakların bile hatırlamakta zorlandığı anıtı, yeni kuşak ise hiç bilmiyor.
İstanbul Üniversitesi önünde Beyazıt meydanına İstanbul işgali sırasında kurulan özel mahkemelerce haksız yere idam edilen, Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey ve DP iktidarı zamanında 28 Nisan 1960 İstanbul Üniversitesi öğrencisiyken şehit edilen
Turan Emeksiz adına dikilen Özgürlük Anıtı, zaman içinde unutturuldu.
Ankara- Çankaya’da bir sokağa adı verilmiş.
Kayseri-Tomarza ilçesinde bir ilköğretim okuluna Turan Emeksiz ismi verilmiş, daha sonra okulun adı Atatürk İlköğretim Okulu olarak değiştirilmiştir.
Turan Emeksiz’in köyü olan Gündüzbey’deki ilkokula da adı verilmiş. Sonra bu okuldan da adı kaldırılmıştır.
Memleketi Malatya’da ismi bir caddeye ve bir liseye verilmiştir. Ancak daha sonra bu caddenin ismi Milli Egemenlik Caddesi, lisenin adı ise Malatya Lisesi olarak değiştirilmiştir.
Turan Emeksiz ismi neden memleketi Malatya’dan silinmek istenmiştir?
Adnan Menderes’in demokrasi şehidi olarak ilan edildiği bir ülkede, Turan Emeksiz ne şehidi olmaktadır, bilinmemektedir…
Malatya’da Hüseyin Bey Köprüsü’nün üstünde “çift heykel”in arkasında Turan Emeksiz’in bir büstü vardı. 18 Nisan 1978 Hamido Olayları’nda büst kırılıp yok edilmişti. Ancak “Atam İzindeyiz! Turan Emeksiz 28 Nisan 1960” tümcesi bulunan büstün kaidesi (tabanı) duruyordu. 12 Eylül darbesiyle kaide kaldırıldı.
Turan Emeksiz’in adı, planlı bir şekilde Malatya’dan silindi. Turan Emeksiz adının, memleketinden silinmek istenmesinin nedeni; bilinçli, planlı bir harekettir.
Hatta öldürülen bu devrimci gençle birlikte arkadaşları da iktidarlara göre mezar mezar gezdirilmiştir.                                                 

Beyazıt Meydanı’ndaki Ölü

Beyazıt Meydanı’ndaki Ölü
Bir ölü yatıyor
on dokuz yaşında bir delikanlı
gündüzleri güneşte
geceleri yıldızların altında
İstanbul’da, Beyazıt Meydanı’nda.
Bir ölü yatıyor
ders kitabı bir elinde
bir elinde başlamadan biten rüyası
bin dokuz yüz altmış yılı Nisan’ında
İstanbul’da, Beyazıt Meydanı’nda.
Bir ölü yatıyor
vurdular
kurşun yarası
kızıl karanfil gibi açmış alnında
İstanbul’da, Beyazıt Meydanı’nda.
Bir ölü yatacak
toprağa şıp şıp damlayacak kanı
silâhlı milletimin hürriyet türküleriyle gelip
zapt edene kadar
büyük meydanı.
Nazım HİKMET - Mayıs 1960
DEVAM EDECEK
Sultan KILIÇ - sultankilic44@hotmail.com
1. BÖLÜM İÇİN TIKLAYINIZ:  http://dehabertr.blogspot.com/2012/07/52-yildir-bir-ilk-sultan-klc-gitti.html
3. BÖLÜM İÇİN TIKLAYINIZ: http://dehabertr.blogspot.com/2012/08/52-yildir-bir-ilk-sultan-klc-gitti.html


ÖNEMLİ HATIRLATMA: YAZI VE FOTOĞRAFLAR DEMOKRATHABER/İDEA GAZETESİNİN MÜLKİYETİDİR. İZİNLİ YA DA İZİNSİZ KULLANILAMAZ, ÇOĞALTILAMAZ VE DAĞITILAMAZ. AKSİ TUTUM VE DAVRANIŞLARDA BULUNULMASI HALİNDE, SORUMLULAR HAKKINDA DERHAL YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
DEMOKRATHABER/iDeA GAZETESİ

Business News