Mete
Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen Konferansa Dışişleri Bakan
Yardımcısı Naci Koru gelince yumurtalı protesto korkusu yine salonları
üniversitelilere kapattı. Konferansı düzenleyen Uluslararası İlişkiler
Bölümü öğrencileri dahi salona alınmadı. Koru’ya konferans boyunca
şemsiyeli korumalar eşlik etti. Bölüm öğrencilerine derslerde hocalar
tarafından konferansa katılma zorunluluğu getirildiği,sınavda
konferanstan soru çıkacağı, tüm öğrencilerin sorumlu olacağı hatta
salonda yoklama da yapılacağı ilan edilmişti. Etkinliğe gelen
Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okuyan Kolektif üyesi bir öğrenciyi
salon kapısında karşılayan özel güvenlikler “Rektörlüğün kararıyla daha
önce basın açıklamasına katılan öğrenciler konferanslara
sokulmayacak” diyerek üniversite öğrencisini salona almadı.Salon doldu dendi, kapılar tüm öğrencilere kapatıldı
Salona alınmayıp yaka paça sürüklenen Kolektif üyesi güvenlik birimleri tarafından tartaklandı. İçeri alınmayan üniversiteli salon önünde yaşadığı durumu arkadaşlarına duyurunca protesto korkusuyla Kültür Merkezi’nin kapıları salon “doldu” denilerek tüm öğrencilere kapatıldı. Onlarca öğrenci kapıdan çevirildi.
Öğretim görevlileri pazarlığa soyundu, bahçede yoklama aldı
Üniversiteliler yok yazılmamak ve sınav konularından geri kalmamak için kapıda beklemeye devam edince konferans düzenleyicisi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Barış Özdal kapıya çıkarak “tamam siz sınavda buradaki konulardan muaf olacaksınız, yoklama da almıcam zaten muhaf tutuyorum sizi” dedi. Özel güvenlikler içeri alınmayan Kolektif üyesini kenara çektiğinde ise Arş. Gör. Uğur ERMİŞ “bir çözüm yolu bulalım, sen konferansa katılmadığın için muaf ol” dedi. Ardından dışarıya getirilen yoklama kağıdına tüm öğrencilerin imza atması istendi. Onlarca öğrenciye Mete Cengiz Kültür Merkezi bahçesinde yoklama kağıdına imza attırıldı. Durumu protesto eden Kolektif üyesi ise “Kendi iyiliğini düşünüyorsan imza atarsın” denilerek tehdit edildi.
Bilim yok özel güvenlik var
Yaşanan olaylar sırasında pek çok araştırma görevlisinden duyulan sözler ise üniversitede bilimin ve akademinin özgür olmadığının, Rektörlük’ün ve özel güvenliklerin okulda adeta diktatörlük kurduğunun göstergesiydi.
Arş. Gör. Özge Gökçen Terzi: “Güvenlik senin hakkında emir almış salona alınmayacaksın” dedi.
Arş. Gör. Tunç Demirtaş ve Arş. Gör. Uğur Ermiş: (İçeri alınmayan öğrenciye etkinlikten bir saat önce gelmesine rağmen) önce “salon dolu seni alamayız” ardından “güvenliğin kararı var seni alamayız” dediler.
Onlarca özel güvenlik üniversitelilere saldırdı
Daha önce basın açıklamasına katıldığı gerekçesiyle konferansa sokulmayan öğrenciler salona girmek isteyince onlarca özel güvenlik 6 öğrenciye linç girişiminde bulundu. Job ve kalkanlarla saldıran güvenlikler kültür merkezi bahçesinin sonuna kadar sıkıştırdığı üniversitelilere çember attı. Ardından çağırılan çevik kuvvet ekipleri de 6 öğrenciyi ablukaya aldı.
“Öğrenciler Rektörlük binasına giremez”
Özel güvenliklerin saldırısının ardından “okulun kararı böyle basın açıklamasına katılanlar konferanslara katılamayacak artık” denilen üniversiteliler Rektörlük’e giderek bu durumu görüşmek istediler. Yol boyunca etrafları sarılan öğrencilerin önü Rektörlük binasında tekrar kesildi. Rektörlük’ün merdivenlerine barikat kuran özel güvenlikler hiçbir gerekçe göstermeden öğrencileri binaya sokmadı. Rektörlük’ün “basın açıklamasına katılan öğrencileri konferanslara almama kararı” hakkında görüşmek isteyen Kolektif üyelerinin ısrarlarının ardından yapılan açıklama ise ilginçti: “her elini kolunu sallayan rektörlüğe giremez.”
Kaynak: Kolektifler.net
