ABHaber’e göre, Avrupa Parlamentosu 2012 Türkiye İlerleme Raporunda, her yıl olduğu gibi yine Kıbrıs paragrafları tartışmalara sebep oldu.
Ria Oomen-Ruijten’in raporunda yer alan Kıbrıs sorunuyla ilgili paragrafların Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin politikasına temel unsur oluşturduğu yorumları yapılıyor.
Brüksel'deki gözlemciler, “Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis geçtiğimiz hafta Strasbourg’da yaptığı temaslarda Türkiye raporunun Kıbrıs paragraflarında yer alan görüşleri dile getirdi. Sanki Ria Oomen-Ruijten rapor yazıyor, Rum Yönetimi uyguluyor" şeklide konuştular.
“Ria Oomen-Ruijten, sanki Türkiye raporu değil Kıbrıs raporu hazırlıyor. Ortada maalesef Türkiye’ye karşı oynanan bir oyun var” diyen gözlemciler, "Eğer AP o kadar istiyorsa bir Kıbrıs raportörü atar ve Kıbrıs raporu yazılır. Kıbrıs ile ilgili ifadelerin Türkiye raporuna eklenmesi tam anlamıyla samimiyetsizlik” eleştirilerinde bulundular. Haberde şöyle devam edildi:
“Özellikle taslak Türkiye raporunda yer alan paragraf 23'te Türkiye ve Güney Kıbrıs’a çağrıda bulunulmakta ve Türkiye’nin adadan asker çekmeye başlaması ve Maraş’ın iadesi yönünde çağrı yapılırken, paralel şekilde, Güney Kıbrıs’ın ise Kıbrıslı Türklerin yasal şekilde ticaret yapabilmesi için Magosa Limanı’nı AB gümrük kurallarına uygun şekilde açmasına çağrıda bulunuluyor. Kıbrıslı Türkler, bu paragraflara sert bir şekilde eleştiri getirirken AB kendi sorumluluğunu Türkiye ve Kıbrıslı Türklere bir ön şart olarak getiriyor. Bu kabul edilemez görüşünü dile getiriyorlar.
Rapordaki paragraf 23 ‘Buna paralel olarak’ ifadesini kullanarak bu iki konuyu birbirine bağlıyor. İki tarafa atfedilen yükümlülükleri ilişkilendirdiği görülüyor. Rapor, bir tarafın yükümlülüklerini diğer tarafın yükümlülüklerini yerine getirmesi şartına bağlıyor. KKTC Meclisi üyeleri raporda yansıtılan bu görüş Rum tarafının niyetini açıkça yansıttığına işaret ettiler.”
