Edinilen bilgiye göre CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, CHP Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Diyarbakır Baro Başkanıyken verdiği röportajları okuyarak, "Genel Başkan Yardımcımız, Ergenekon davasının müdahili. Yani bu tertibin başındaki isim. ABD'nin planlarının uygulayıcısı. Şimdi biz 40 milletvekili ile gittik dün Silivri'ye, neden gittik davanın bir tarafı genel başkan yardımcımız neye karşı çıktık peki... Neden Sinan Aygün'ü, Haberal'ı, Balbay'ı vekil yaptık? Ergenekon'un müdahili parti yöneticisi..." eleştirisini getirdi.
ARKASINDAYIM. O ZAMAN ERGENEKON SULANDIRILMAMIŞTI
Bu sözler üzerine kürsüye çıkan Tanrıkulu, "Ben 2008 yılında Baro Başkanı olarak davaya müdahil oldum. O zaman Ergenekon'da Veli Küçük, Levent Ersöz vardı... Bu dava diğer dosyalarla birleştirilmemiş, sulandırılmamıştı. Ben o zaman da aynı şeyleri söyledim, şimdi de... Şemdinli 2005 yılında yaşanmıştı, o zaman üzerine gidilse, 2008 beklenmez bu yapı ortaya çıkarılırdı' dedim. Halen aynı düşünüyorum. Ergenekon davasının ilk aşamasında Fırat'ın ötesindeki faili meçhuller araştırılması amacıyla müdahil olduk. Bugünkü Ergenekon denen yapı ile ilk dönem bir değildir. Ben ilk günden beri aynı düşünüyorum" dedi.
Tanrıkulu, Aygün, Haberal ve Balbay'ın adaylığını kimsenin sorgulayamayacağını ifade ederek, "Bu isimler Ergenekon nedeniyle değil, kişisel yetenekleri nedeniyle aday yapıldı. Bunu da kimse sorgulayamaz. PM, MYK ve Genel Başkanın takdiridir" dedi. Tanrıkulu, sözlerini, "Ben 50 yaşındayım. Bir gün gizli iş yapmadım. Benim dediklerimi de gazetelerden bulup önüme koyuyorsunuz, aynı düşünüyorum, arkasındayım" dedi.
3 GÜN ÖNCE GELDİN, PARTİYİ YÖNETİYORSUN
Sözlerinin bitmesi üzerine Tanrıkulu kürsüden inerken, CHP'li Dilek Akagün Yılmaz, "3 gün önce partiye geldin, partiyi yönetiyorsun" diyerek Tanrıkulu'nun üzerine yürüdü. Araya giren milletvekilleri Yılmaz'ı durduruken, ulusalcı kanattaki bazı vekiller, "Eregenekonu sen ve senin gibiler başlattı, neyi savunuyorsun?" diyerek Tanrıkulu'na ağır sözler sarfetti. Tanrıkulu da bu sözlere, "Ne alakası var, ben 2008'de söylediklerimin arkasındayım" diyerek, yanıt verdi. Olay diğer vekillerin araya girmesiyle daha da büyümeden yatıştırıldı.
