21 gündür direniş karşısında sınırsız bir şiddete başvuran ancak yine de bastıramayanlar tehdidin dozunu yükseltiyor. Güler sosyal medyayı hedef gösterirken, Arınç “gerekirse asker de kullanırız” dedi

15 Haziran’da başlayan saldırı karşısında ülke çapında yüz binlerce insan sokağa çıktı. Emek ve meslek örgütleri kesintisiz iki gün süren halk direnişini bugün (17 Haziran) iş bırakarak büyütme kararı aldı.
Şiddetle direnişi bastıramayanlar yeniden tehdide sarıldı.
Gazcı Güler meydanları da sosyal medyayı da hedefe koydu
İş bırakma eylemleri ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Güler ”Memur ve işçilerin kanunsuz eylemlere iştirak etmemelerini rica ediyorum. O arkadaşlar bunun sonuçlarına katlanırlar.” diyerek eyleme katılacak emekçileri ve örgütlerini tehdit etti.
Emekçilerin böyle bir hakkı olmadığını iddia eden Güler, sosyal medya operasyonlarının da süreceği yönünde sinyal verdi. Twitter ve facebook kullanıcıları ile internet üzerinden diğer yayınları da hedef gösterdi.
Güler, KESK ve DİSK’in grev kararına ilişkin “5 sendikanın yasal bir eylemi yok ki, hangi yasal eylemine izin vereceğiz. Alanları, genel yolları, kamu düzenini bozacak şekilde, genel hayatı felce uğratacak şekilde her gün toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı nerede görülmüş? Böyle bir şey olabilir mi? Ben her gün geleceğim sabahtan akşama kadar Kızılay’ın ortasında eylem yapacağım. Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.
Güler şöyle konuştu:
“Sosyal paylaşım siteleri ile ilgili de bizim şu anda Emniyet Müdürlüklerimizin, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü çalışmalar var. Burada halkı tahrik eden, bir manipülasyonla yalan haberlerle halkı kışkırtmaya, hatta toplumsal olaylara, mal ve can emniyetini sıkıntıya sokacak, bozacak eylemlere yönlendiren elbette gerek Twitter olsun gerek Facebook olsun ve gerek sosyal medyanın diğer enstrümanlarını kullanarak bunları yönlendirenlerle ilgili çalışmamız var. Daha önce İzmir’de böyle bir çalışma oldu. Şimdi diğer yerlerde de böyle bir çalışma olacak. Tabi bu konularda ayrı bir yasal düzenlemenin de yapılmasının gerektiğini biz düşünüyoruz. Bu konuda Adalet Bakanlığımızın ve ilgili bakanlıkların çalışmaları olacak.”
“Sözüne güvenilir” Vali Mutlu da tehdit etti
Bundan önce “saldırı olmayacak” dediği 11 Haziran’da Gezi Parkı’na yönelik büyük bir saldırı geçekleştirilmesi nedeniyle açıklamalarının güvenilirliği tartışmalı olan İstanbul Valiliği de “İstanbul Valiliği Taksim Meydanı ve çevresinde sağlanmış olan huzurlu ortamın sürdürülmesini engellemeye matuf bu tür çağrılar yasal değildir.Taksim Meydanı’nda yasal olmayan toplanmalara bundan sonra da müsaade edilmeyecektir” dedi.
Yasalarla güvence altına alınmış toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarını hiçe sayan Valilik açıklamasında yine “illegaller” edebiyatı hakimdi: “Legal ve illegal bazı oluşumların bugün saat 16:00′da Taksim Meydanı’nda toplanılması yönünde çağrılarda bulundukları görülmektedir.”
Valiliğin açıklaması gülünç bir demagoji eşliğinde devam etti: “Taksim Meydanı ve çevresinde sağlanmış olan huzurlu ortamın sürdürülmesini engellemeye matuf bu tür çağrılar yasal değildir. Taksim Meydanı’nda yasal olmayan toplanmalara bundan sonra da müsaade edilmeyecektir.”
Arınç asker çağırıyor
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise asker de kullanabileceklerini söyledi: “Gösteriler Gezi Parkı eyleminden çıktı. Yasal olmaktan çıktı. Sokaklarda, mahallelerde bunlar devam edebilir. Onlar da anında bastırılır ve sorumluları hakkında yasal işlem başlatılır. 20 gün önce başlayan masum gösteriler bence tamamen bitmiştir.”
“Valiler, önce polisleri, yetmezse jandarma güçlerini, eğer olaylar yayılırsa valilerimizin isteğiyle oradaki askeri güçler de huzurun sağlanması için görev yapabilir. Hamdolsun ki polisler bile bu kanunsuz olayların önünü kesmek için var gücüyle çalışıyor.”
Daha yeni Daha eski