Geçtiğimiz üç hafta içerisinde kent yaşamında söz sahibi olmak isteyen ve özgürlüklerinin gasp
edilmesine karşı duran milyonlarca yurttaşımızın demokratik, barışçıl ve
yaratıcı eylemleri Gezi Parkı’ndan başlayarak tüm yurda yayıldı; yarınlarımız
için umutlarımızı tazeledi. Üniversite öğretim elemanları, emekçileri ve
öğrencileri de taşıdıkları toplumsal bilinç ve sorumlulukla bu eylemler
içerisinde yer aldılar ve desteklediler.

Bu eylemler siyasette ve medyada olduğu kadar akademi içerisinde de bir turnusol kağıdı işlevi gördü.
Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sanat Bölümü Başkanı Prof.
Ahmet Atan
sosyal medya üzerinden yaydığı mesajlarıyla tüm toplumu
özgürleştiren ve demokratikleştiren bu süreci hazmedemediğini göstermekle
kalmadı; Ermeni, Rum ve Musevi yurttaşlarımıza karşı kullandığı ayrımcı sözleri
ve nefret söylemiyle bırakın bir üniversite mensubunun taşıması gereken
sorumluluğu, asgari bir insani duyarlılıktan bile yoksun bir yaklaşımda
bulundu.

Biz aşağıda imzası bulunan öğretim üyeleri, üniversite emekçileri, öğrenciler ve yurttaşlar olarak
Ahmet Atan’ı kınıyor ve kendisini kamuoyu önünde özür dilemeye ve istifaya
çağırıyoruz.

İmza kampanyasının dilekçesi
YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sanat Bölümü Başkanı Prof. Ahmet Atan sosyal medya üzerinden yaydığı mesajlarında Ermeni, Rum ve Musevi yurttaşlarımıza karşı kullandığı ayrımcı sözleri ve nefret söylemiyle bırakın bir üniversite mensubunun taşıması gereken sorumluluktan yoksun bir yaklaşımda bulundu. Biz aşağıda imzası bulunan öğretim üyeleri, üniversite emekçileri, öğrenciler ve yurttaşlar olarak Ahmet Atan’ı kınıyor ve kendisini kamuoyu önünde özür dilemeye ve istifaya çağırıyoruz. 
Daha yeni Daha eski