Birinci elden tanıklık eden bir Rizelinin anlattıklarına göre olay şu şekilde gelişti:
Saat 12:00’de SES’in basın açıklamasının bitimine yakın, bir sivil polisin halkı provoke edip göstericilerin üzerine yönlendirmesi ile olaylar başladı.
Açıklamaya katılan ve yaklaşık 50 kişiden oluşan grup linç girişimi karşısında toplu halde Eğitim-Sen’e sığındı. Polisin Eğitim-Sen’in önünde barikat kurması üzerine saldırganlar dağıldı.
Ancak olaylar bununla bitmedi. Akşam saat 18:00’da yapılacak olan diğer açıklamaya saldırgan güruh bu sefer daha hazırlıklı geldi, aralarında ellerinde bıçak olan insanlar vardı. Bu güruhta bulunanların sayısı gittikçe artarak bir ara 500 kişiye kadar ulaştı. Sürekli tekbir getiren güruh göstericilere küfür eşliğinde saldırdı ve "Burası Rize buradan çıkış yok" gibi sloganlar attı. Bunun üzerine göstericiler ADD binasına sığınmak zorunda kaldı. ADD binasını korumaya ise yalnızca 8 polis gönderildi.
Binaya sığınanlar arasında epilepsi hastası olan bir kadın bu stres ve saldırganlık yüzünden bayıldı. Polis ise ambülânsın binanın önüne gelmesine engel oldu. Buna karşın bir grup eylemci, saldırganların tekme ve yumruklarına rağmen bayılan arkadaşlarını ambülânsa kadar ulaştırmayı başardı.
ADD önünde gittikçe artan kalabalık tehditlerini artırmaya başlamasına rağmen polisin güvenlik önlemi oldukça azdı. Bunun üzerine can güvenliğinin kalmadığını düşünen bir grup kendi imkanları ile ADD’den kaçmaya çalışınca, kapı önünde bekleyen güruhun saldırısına uğradı. Korunmak için hızlıca kendilerini bir pastaneye attılar. Pastaneye sığınan göstericiler polisten dışarı çıkarılmayı, kendilerinin can güvenliğinin alınmasını isteyince polisin “çıkın da linç etsinler sizi” cevabı ile karşılaştılar.
Akşam saatlerine kadar süren ve can güvenliğinin olmadığı bekleyiş ADD önünde bekleyen güruhun polisin “ricaları” üzerine dağılmaya başlaması ve göstericilerin Emniyet’e götürülmesi ile son buldu.
