Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

“Şunu öğrendim ki, her şeyi sessizce kabullenmeye mahkum değilmişiz”

Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz’ün gözünden Gezi Parkı protestoları... Der Spiegel, bu haftaki kapağına Taksim Gezi Parkı eylemlerini...

Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz’ün gözünden Gezi Parkı protestoları...

Der Spiegel, bu haftaki kapağına Taksim Gezi Parkı eylemlerini taşıdı "Beugt euch nicht / Boyun eğme" başlığını kullanan dergi, Gezi Parkı gösterileri için çıkaracağı özel ekini hem Türkçe hem de Almanca hazırladı.

Maximilian Popp imzalı “Apolitik adamın başkaldırısı” adlı röportaj, Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz’ün gözünden Gezi Parkı protestolarını masaya yatırıyor.

Yayınevi kapanır endişesi

Mayıs ayının 31’inde yayıncı Can Öz, güvendiği mesai arkadaşlarından ikisini yanına çağırır; yayınevinin baş editörü ile pazarlama müdürünü. Kendilerine verdiği kararı bildirmek ister.

Ofisinden sadece birkaç yüz metre uzaklıkta, insanlar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto etmektedir. Can Öz de o gece uyuyamamıştır. Polis göstericilere tazyikli su ve biber gazı sıkarken, o da göstericilerle birlikte sokaklardadır. Yaşananlara karşın umut doludur. “Uzun süre suskun kaldım, ama artık bitti. Türkiye’de insanlar hakları için ayaklandı.” Öz, öğleden sonra demeç vereceğini bildirdiğinde arkadaşları kararını endişeyle karşılar. “Yapma!” diye uyarırlar Öz’ü. Hükümetin yayınevini kapatacağından endişe etmektedirler.

“Tutuklanmaktan korkmuyorum”

Uzun zamandır dost meclislerinde Erdoğan hükümetini eleştiren, ancak fikirlerini alenen dile getirmeyen Öz, Gezi Parkı protestolarının başlamasıyla sessizliğini ilk olarak Twitter üzerinden bozdu ve protesto yapmanın temel bir hak olduğunu savundu. Ardından Guardian gazetesine verdiği bir demeçte, “İşimi, refah düzeyimi ve hatta özgürlüğümü kaybetmekten korkmuyorum. Tutuklanmaktan korkmuyorum. İnsan onuruna aykırı bir yaşama daha fazla tahammül edemem” dedi.

Can Öz, Der Spiegel dergisindeki haberde, 1980’den sonra doğan kuşak için siyasetin tehlikeli bir şey olduğu bilinciyle yetiştirildiğini söylüyor. Öz, “Biz, hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimize göre en iyisinin karışmamak olduğuna inanıyorduk. Gezi Parkı eylemleri ile bu bilinç değişti” diyor. “Gezi Parkı eylemleri yeni bir protesto kültürünün miladıdır” sözleriyle de bu gösterilerin yetmişli yıllarda yaşanılanlardan farklı olduğunun altını çiziyor.

Ağaçlar taraf tutmaz

Öz’e göre, Erdoğan gelişim istedi ancak Türk halkının özgür yaşam arzusunu görmezden geldi. Önceki kuşaklardan farklı olarak, göstericilerin amacı kendi görüşlerini kabul ettirmek değil, tam tersine farklı görüşlerin özgürlüğü için mücadele veriyorlar. Yine Öz’e göre, direnişin Gezi Parkı eylemlerine kanalize olmasının başlıca nedenlerinden biri ağaçların taraf tutmaması.

“Bedelini ödemeye hazırım”

Suskunluğunu bozmasının ardından hükümetin kendisine karşı uygulayabileceği yaptırımlara hazır olduğunu dile getiren Öz, “Önce senin itibarını yok ediyor, ardından hakkında yalanlar uyduruyorlar. Şirketine karşı kampanya başlatıyor, astronomik cezalar veriyorlar. Müşterilerini seni boykot etmeye çağırıyorlar” diyor. “Ama ben bu bedeli ödemeye hazırım.”

Öz, hareketin yönünü belirlemenin henüz vaktinin gelmediği kanısında. “Şunu öğrendim ki, her şeyi sessizce kabullenmeye mahkum değilmişiz” diyor. Gezi eylemlerinin pek yakında kitaplara ve filmlere konu olacağını da ekliyor.

SON YAZIDAN