AKP iktidarı iki gün süren dişe diş sokak mücadelelerinin ardından İstanbul’da Taksim, Ankara’da Kızılay ve İzmir’de Gündoğdu meydanları...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP’li yöneticiler ve bakanlar; toplumsal muhalefetin Taksim Meydanı’nı yeniden zapt etmesinin ardından art arda açıklamalar yapmak zorunda kaldı. Cumhurbaşkanı Gül güvenlik güçlerini ölçüsüz davranmakla eleştirdi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç üslup sorunundan bahsederken AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, yeşil sevdalısı kesildi. Bozdağ “yeşili bahane ediyorlar” derken Mehmet Ali Şahin ise yaşananları darbe teşebbüsü olarak değerlendirdi.
Çelik de eylemci çıktı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Taksim’e AVM yapılırsa gider orada yatarım” dedi. Çelik şu ifadeleri kullandı:
“Birileri ‘Burayı yıkacaklar, AVM yapacaklar, buralar rant için yıkılıyor’ diye sosyal medyada ortalığı kaldırıyor. İdeolojik ve siyasi hesapları olanlar bunları üzerine aldı. Meseleyi adeta bir kalkışma haline getirdiler. Şunu net söylüyorum. Yeşil yok edilerek orada birilerine rant elde etmek için AVM yapılırsa, ben AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Sözcüsü Hüseyin Çelik sıfatımla gider oraya yatarım.”
Darbeciler yaygarası
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ise Gezi Parkı’ndaki olayların nedeninin ağaç kesilmesi olmadığını bunu bahane ederek darbelere zemin hazırlamak olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da “Gezi Parkı’nı bahane edenler hükümete karşı eylem yapıyor” demişti. Başbakan Erdoğan başta olmak üzere İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Kadir Topbaş da “yeşili bahane edenler hükümete karşı eylem yapıyor” ifadelerini kullanmışlardı.
Arınç yine Erdoğan’a “ters” düştü
Taksim’in zapt edilmesinin ardından konuşan bir diğer isimse Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç oldu. Tayyip Erdoğan’a getirdiği yok hükmünde eleştiriler ve ters düşmeler ile meşhur Arınç, “İnsanlara biber gazı sıkma yerine orada ne yapılacağı iyi anlatılmalı” dedi.
6. İdare Mahkemesi’nin yapılaşmanın durdurulmasına karar verdiğini hatırlatan Arınç şunları söyledi:
“Mahkeme kararının infazı sırasında en azından bütün faaliyetler durdurularak bir sükunet döneminde belediye ve Kültür Bakanlığı veya bu işte sorumlu birimlerin İstanbul halkına bir borcu var. O borç da şudur: ‘Biz Taksim’i yayalaştırma çalışmaları içinde Gezi Parkı’nda şunu yapmak istiyoruz. Ağaç katliamı yapmayacağız. Park olacak. Buradan söküleceklerin başka yerde hayat bulacağının teminatını veriyoruz. Sizin duyarlılığınızı paylaşıyoruz. Olan bitenlerden özür diliyoruz’ denmesinde toplumsal barış açısından büyük fayda olduğunu düşünüyorum.”
Arınç, üslup konusunun önemine değinerek şunları söyledi:
Gezi Parkı’nda keşke uyarıcılık yapılabilseydi. İnsanlara işin gerçeği anlatılabilseydi insanlar tartaklanmak yerine, ‘yanlış yapıyorsunuz, işin doğrusu budur, polisle çatışmayın denildi mi bilmiyorum. Ama denilseydi bu noktaya gelmeyecekti.
Erdoğan’dan jet çıkış
Tayyip Erdoğan ise bu açıklamaların ardından hem mahkeme kararını hem de eylemcileri topa tutan, gerilim artırıcı açıklamalarını sürdürdü.
Gül hoş konuştu ama geç konuştu
İki gündür Taksim’deki polis saldırıları hakkında hiçbir açıklama yapmayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, toplumsal muhalefet Taksim Meydanı’na çıktıktan sonra, güvenlik güçlerinin
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, polis müdahalesinin aşırılığına dikkat çekerek “Güvenlik güçleri müdahalelerinde ölçülü olmaya dikkat etmeli. Taksim’de birkaç gündür devam eden ve dün itibariyle kaygı verici noktaya gelen olayların yatışması için hepimize düşen daha fazla olgunluktur” dedi.
