Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Osman Erden'e, “polise direndiği ve kanuna aykırı yürüyüşe katıldığı” ileri sürülerek 6 aydan 3 yıla dek hapis istemiyle dava açıldı.
Erden, bianet’e yaptığı açıklamada, kendisini gözaltına alırken darp eden polisler hakkında yaptığı suç duyurusuyla ilgili bir işlem yapılmadığını söyledi.
“TMMOB’un basın açıklamasına katılmak için oradaydım ama ben gidene dek polis saldırısı başlamıştı. Akrepler dolaşıyordu. Plastik mermiler bana da isabet etti.”
“Arkadaşımın kafesine sığındıktan sonra tekrar İstiklal Caddesi’ne çıktığımda on, on beş kadar polis üzerime çullandı. Fotoğraflarda görülen dudak patlaması ve kafamdaki şişlikleri polisler bu sırada yaptı.”
Erden, caddeden meydandaki gözaltı otobüsüne götürülürken adını ve MSGSÜ’de öğretim üyesi olduğunu bağırdı. Otobüse bindirilirken de darp edildiğini söyleyen Erden, olayın devamını şöyle anlattı:
“Taksim İlkyardım Hastanesi’ne götürüldüm, belki kalabalık olduğu için, buraya kabul edilmedim. Daha sonra Kasımpaşa Karakolu’na oradan Haseki Hastanesi’ne götürüldüm. Buradaki sağlık raporunu bana vermediler.”
“Tekrar Kasımpaşa Karakolu’na götürüldüğümde MSGSÜ Rektörü ve Sosyoloji Bölüm Başkanı da oradaydı. Muhtemelen onlar olmasaydı bu kadar kolay serbest bırakılmazdım. İstanbul Barosu da avukat yollayarak çok yardımcı oldu. Ben şanslıydım, bu yardımları bulamayanlar var.”
Savcı Zeynel Sarıbuğa'nın hazırladığı iddianamede sanıklar, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca "kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşüne katılmakla" suçlanıyor. (AS)BİANET
Erden, bianet’e yaptığı açıklamada, kendisini gözaltına alırken darp eden polisler hakkında yaptığı suç duyurusuyla ilgili bir işlem yapılmadığını söyledi.
“Ben şanslıydım”
Erden, 14 Temmuz’da TMMOB’un basın açıklamasına katılmak için İstiklal Caddesi’ndeydi, burada gözaltına alındı. Ertesi sabah bırakıldığında, yaşadıklarını bianet’e anlatmıştı:“TMMOB’un basın açıklamasına katılmak için oradaydım ama ben gidene dek polis saldırısı başlamıştı. Akrepler dolaşıyordu. Plastik mermiler bana da isabet etti.”
“Arkadaşımın kafesine sığındıktan sonra tekrar İstiklal Caddesi’ne çıktığımda on, on beş kadar polis üzerime çullandı. Fotoğraflarda görülen dudak patlaması ve kafamdaki şişlikleri polisler bu sırada yaptı.”
Erden, caddeden meydandaki gözaltı otobüsüne götürülürken adını ve MSGSÜ’de öğretim üyesi olduğunu bağırdı. Otobüse bindirilirken de darp edildiğini söyleyen Erden, olayın devamını şöyle anlattı:
“Taksim İlkyardım Hastanesi’ne götürüldüm, belki kalabalık olduğu için, buraya kabul edilmedim. Daha sonra Kasımpaşa Karakolu’na oradan Haseki Hastanesi’ne götürüldüm. Buradaki sağlık raporunu bana vermediler.”
“Tekrar Kasımpaşa Karakolu’na götürüldüğümde MSGSÜ Rektörü ve Sosyoloji Bölüm Başkanı da oradaydı. Muhtemelen onlar olmasaydı bu kadar kolay serbest bırakılmazdım. İstanbul Barosu da avukat yollayarak çok yardımcı oldu. Ben şanslıydım, bu yardımları bulamayanlar var.”
İlk duruşma 25 Şubat’ta
Erden ile birlikte Gökhan İrez, Okan Ersoy, Onur Karataş, Gökhan Tanrıverdi ve Şevket Tokdabayev'in İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacağı davanın ilk duruşması 25 Şubat 2014'te.Savcı Zeynel Sarıbuğa'nın hazırladığı iddianamede sanıklar, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca "kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşüne katılmakla" suçlanıyor. (AS)BİANET