DİYARBAKIR’da 16 yaşındaki Ö.G.’ye tecavüz etme suçundan hakkında 3 yıl hapis cezası verilen 44 yaşındaki R.A.’ya ilişkin karar, Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay, Ceza Muhakemesi Kanunu 253’ncü maddesine göre cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma yoluna gidilemeyeceğine dair hüküm bulunmasına rağmen, suç tarihindeki lehte kanun, hak hükümlerin göz önüne alınarak uzlaştırma işleminin sorulması gerektiğini bildirdi.

Diyarbakır’da lise öğrencisi Ö.G., 2006 yılında ablasının kayınpederi 44 yaşındaki R.A.’nın kendisine silah zoruyla defalarca tecavüz ettiğini belirterek şikayetçi oldu. R.A., hakkında ’Küçük yaştaki kız çocuğuna nitelikli cinsel istismar’, ’Silah zoruyla tecavüz’, ’Alıkoyma ve tehdit’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Ö.G. ifadesinde ’Baba’ diye hitap ettiği, R.A.’nın kendisini öpmeye başladığını, "Bana karşılık vermezsen çok kötü şeyler olacak" diyerek silahla tehdit ettikten sonra tecavüz ettiğini, olayı annesine de anlattığını belirtirken, şöyle dedi:

"R.A. daha sonra evimize gelerek, ’Bu kız artık karımdır. Onu alıp götüreceğim’ dedi. Evden çıkarken annem kalp krizi geçirince, hastaneye götürdü. Hastane çıkışında bizi kendi evine götürdü. O gece yine bana tecavüz etti. Korkudan ses çıkaramıyordum. Yaklaşık bir hafta bu evde kaldım. Günde 3-4 kez bana tecavüz ediyordu. Zayıf olduğum için bedenen direnemiyor, şoka giriyor ve kendimden geçiyordum. Tecavüz ettiğinde gözümü kapatıyordum. Beni soyarak cep telefonuyla çıplak görüntülerimi çekti."

Gözaltına alınan R.A. savcılığa verdiği ifadesinde 28 yıllık evli olduğunu Ö.G.’yi 6 ay önce anne ve babasından istediğini, onun rızası ile resmi nikahsız birlikte yaşayarak, onun rızası ile defalarca ilişkiye girdiğini iddia etti.

Ö.G’nin ablası ve R.A.’nın gelini olan D.A., " Kardeşim ve kayınbabam ’karı- koca’ gibi yaşıyordu" dedi. Mahkemeye sevk edilerek tutuklanan R.A. hakkında 12 yıl hapis istemiyle ’Nitelikli cinsel saldırı’ suçundan Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Diyarbakır Devlet Hastanesi’nden alınan sağlık kurulu raporunda Ö.G.’de ’Post travmatik stres bozukluğu’ görüldüğü, Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Kurulu’nca hazırlanan raporda ise, Ö.G.’nin yaşadığı olay sonucunda ruh sağlığının bozulduğu belirtildi. Ö.G. ile ilgili bilirkişi raporu hazırlayan psikolog Neşe Doğan Yüksel, "Ö.G., kendisinden 29 yaş büyük ablasının kayınpederi tarafından otorite gücü kullanılarak cinsellik içeren davranışlara maruz kalmıştır. Ö.G., utanç, bastırılmış öfke, suçluluk, korku, çaresizlik, dehşet, depresyon, yetişkine karşı güvensizlik hissetmektedir. Erkeklerden kaçması, güvenmemesi gerektiğini düşünmekte, yoğun sıkıntı duymaktadır. Kendine zarar verici davranışlar gösterebilir" diye yazdı.

Mahkeme heyeti 2’nci duruşmada R.A.’nın tahliyesine karar verdi. Mahkeme, 1 yıl süren dava sonunda Ö.G.’nin tecavüze uğradığını öne sürmesine rağmen sanık ile rızası ile ilişkiye girdiğini belirterek, R.A.’ya 3 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, ceza miktarı ve R.A.’nın sabit ikametgah sahibi olması nedeniyle tutuklanması istemini reddetti.

Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında Ö.G.’nin anne ve babasının ayrı yaşadığı, kendisine sahip çıkacak, şefkat gösterecek birini aradığı, evlerine rahat girip çıkan sanıktan hoşlanmaya başladığı yer aldı. Sanığın, 18 yaşından küçük, ancak gösterişli olan Ö.G.’nin zaafından faydalanarak yakınlık duyduğunu belirtilen kararda, çiftin aralarında gönül ilişkisi başladığını vurguladı. Kararda, sanıkla mağdurenin aynı evde Ö.G.’nin rızası ile cinsel ilişkiye girdikleri, bunun ailelerce duyulması üzerine problemin halledilmesi için görüşme yapıldığı,resmi nikahsız evlenmesinin kararlaştırıldığı vurgulandı. Kararda, R.A.’nın Ö.G.’nin rızası ile ilişkiye girdiği kanaatine varıldığı vurgulandı.

YARGITAY: UZLAŞMA KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMELİ

Avukatlar Yargıtay’a temyiz başvurusu yaptı. Esas hakkındaki temyiz itirazlarının reddine karar veren Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi, sanığın işlediği, ’Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun’ takibinin şikayete bağlı bir suç olduğu bildirerek, bu suçun uzlaşma kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini açıkladı. Kararda, şöyle denildi:

"Uzlaşma da bir kovuşturma şartıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu 253’ncü maddesine göre cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma yoluna gidilemeyeceği belirtilmişse de, suç tarihindeki lehe kanun, hak hükümleri nazara alınarak uzlaştırma işlemi yapılması gerekiyor."


Yargıtay taraflar arasında uzlaştırma işlemi yapılıp, sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiğini belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verdi. R.A.’nın yeniden yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak. Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, usulden bozulan dosya ile ilgili taraflara uzlaşmak isteyip, istemediklerini soracak. Şu anda 23 yaşındaki ’mağdure’ Ö.G. ve sanık 51 yaşındaki R.A.’nın uzlaşmaları durumunda mahkeme dosyayı kapatarak, 3 yıllık hapis cezasını düşürecek. Ö.G.’nin şikayetinde ısrar etmesi durumunda yerel mahkeme daha önce R.A. hakkında verdiği 3 yıl hapis cezasını tekrarlayacak.
Daha yeni Daha eski