İstanbul Üniversitesi araştırma görevlileri 50/d'ye karşı eyleme geçti.
(soL - Neslihan Koçaslan)
İstanbul Üniversitesi araştırma görevlileri doktoralarını tamamlamalarının ardından işten atılmalarına yol açan YÖK Kanunu'nun 50/d maddesine karşı eyleme geçti.
Bilimsel "kaliteyi" yükseltmek amacıyla YÖK tarafından hararetle savunulan söz konusu madde, akademik çalışmaları taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış asistanların siyasi amaçlarla tasfiyesi için üniversite ve fakülte yönetimleri tarafından kullanılıyor.
Yüksek Lisans tezine kendi fakültesi dahil tüm Hukuk Fakülteleri’nde okutulan Ceza Hukuku kitaplarında atıf yapılan, çevirileri ve bilimsel çalışmalarıyla sivrilmiş bir bilim insanı olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi asistanı Cemil Ozansü, 50/d maddesi dolayısıyla atılmak isteniyor. Cemil Ozansü daha önce asistan mücadelesinde öne çıkmış bir isim olması dolayısıyla "rektörlüğü işgal etmek" suçlamasıyla maaştan kesme cezası almış fakat ilgili mahkeme cezayı iptal etmişti. Ozansü, geçtiğimiz yıl da YÖK yasa taslağını eleştirdiği bir konuşması nedeniyle soruşturmaya uğradığı için gündeme gelmişti ve üniversitede yapılan protestoların ardından soruşturması düşmüştü.
Yine geçtiğimiz ay İstanbul Üniversitesi’nde Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Enstitüsü'nde asistan olarak çalışan ve yine alanında uluslararası atıf alan eserlere sahip bir bilim insanı olan Mehmet Perinçek, 50/d maddesi dayanak yapılarak üniversiteden atılmıştı.
İ.Ü. Araştırma Görevlileri Temsilciler Kurulu bu tasfiyelere karşı öğrencilerin, Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve üniversite kulüplerinin desteğiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. İ.Ü. araştırma görevlileri adına basın açıklamasını Levent Dölek okudu. Dölek yaşananları anlattıktan sonra, üniversitede keyfiliğe, mobbinge, tasviyeye, asistan kıyımına son verilmesi gerektiğini, iş güvencesi istediklerini, özgür akademik eğitimi istediklerini söyledi.
Daha yeni Daha eski