Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında “Korkuyla büyük devlet olunmaz” dedi, vekili Twitter’dan “Korku ile büyük devlet olunamayacağı gibi, hesapsız, plansız, günübirlik küçük hesaplarla büyük devlet olunamaz, ancak büyük hatalar yapılır” yanıtı verdi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısındaki konuşmasında “Korkuyla büyük devlet olunmaz. Kelimelerden, kavramlardan korkanlar, kendi icat ettiği tabulardan, kendi imal ettiği kabuslardan korkanlar, büyük devlet inşa edemezler. Küçük düşünerek büyük işler yapılmaz. Büyük düşünecek, büyük adımlar atacak, büyük hedeflere böyle ulaşacağız” vurgusu yaptı.
Erdoğan’ın sözlerinin hemen ardından cemaat hükümet kavgasında açıkça cemaatten yana tutum alan AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal ise Twitter hesabından şu ifadeleri paylaştı:
“Korku ile büyük devlet olunamayacağı gibi, hesapsız, plansız, günübirlik küçük hesaplarla büyük devlet olunamaz, ancak büyük hatalar yapılır. Korkaklık da zorbalık da bir hastalıktır. İkisinden de Allah'a sığınmak lazım.”
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, toplum mühendisliğinin her dönemde olduğunu belirterek, “Günümüzde ise en stratejik halini almışa benziyor” dedi.
AKP cemaat çekişmesinde AKP'ye karşı tavır alan ve partisini eleştiren İdris Bal, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “toplum mühendisliği” değerlendirmesinde bulundu.
AKP yönetimi iddialara göre kendilerini eleştiren vekiller için hem haber kananllarını hem de vekilleri uyardı. Ancak Bal, bu kez sosyal medya üzerinden AKP'ye yüklendi.
“Bugünlerden geçmişe bakarken bir de yarınlardan bugünlere bakmaya çalışmalı” diyen Bal, ayrıca “Toplum mühendisliği her dönemde oldu. Günümüzde ise en stratejik halini almışa benziyor. Üslup bu dünyanın en önemli silahı. Hakaret eden haksız duruma düşer. Medenilere galebe ikna iledir düsturu unutulmamalı” ifadelerini paylaştı.
İDRİS BAL AÇIKÇA CEMAATTEN YANA TAVIR ALINCA KENDİSİNE AKP YÖNETİMİNDEN BASKI, SANSÜR VE MEDYA YASAĞI GELİYOR
Polis akademisi kökenli, Cemaat’e yakınlığıyla bilinen AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’la ilgili AKP’deki kavga devam ediyor.
Hatırlanacağı gibi; partisi AKP tarafından Bal’a ambargo konduğunu sayfalarımıza taşımıştık.
Şimdi o ambargo, dahası kavga sanal alemde de devam ediyor.
Buna göre; İdris Bal’ın dershanelerin kapatılmasına karşı çıkmaya twitter mesajlarıyla devam etmesi AKP’nin twitter ekibi tarafından karşı kampanya ile karşılık buldu.
AKP’li vekil İdris Bal’ın “Dershaneleri eskiden darbeciler kapatmaya çalıştı. Şimdi, AK partinin darbecilerle aynı çizgiye gelmesi, kendi topuğuna kurşun sıkmak olur.” şeklindeki tweet’i AKP’lileri kızdırdı, Cemaatçileri sevindirdi.
Bu tweet üzerine İdris Bal’ın söz konusu twitter adresinin sahte olduğu AKP’liler tarafından yayılmaya çalışıldı. İdris Bal ise hesabın kendisine ait olduğunu söyledi ve kanıt olarak evde kızıyla birlikte fotoğrafını paylaştı.
Bu “iddia” ve “ispat” sırasında ilginç diyaloglar da yaşandı.
İdris Bal ile “AK Kulis” adlı twitter hesabı arasında şu diyalog gerçekleşti:
AK KULİS:
Milletvekilimiz İdris Bal adına açılan @idrisbal hesabı sahtedir. Spamla gitsin.
İDRİS BAL:
Hesap bana aittir
AK KULİS:
Asıl bana aittir.
AKP’Lİ VEKİLDEN AKP’YE SERT MESAJLAR
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’ın dershanelerin kapatılmasıyla ilgili AKP içinde tartışma yaratacak son tweetleri şöyleydi:
“- Bazı hesaplar hesabımı fake gibi gösterip spam başlatmış. Lütfen itibar etmeyiniz
- Anayasal açıdan özel teşebbüs koruma altında iken yasa ile bir şirket kapatılamaz
- Türkiye'nin son dönemde daralan vizyonu neticesi ülke yalnızlaşırken ve radikalleşirken bir de böyle bir konu ülkeyi diplomatik olarak zora sokacaktır. Ülke vizyonu açısından sıkıntı oluşturacaktır.
- Türkiyenin en önemli sorunu terör ve etnik milliyetçilik iken bu konularda etüt merkezleri, okuma salonları önemli rol oynarken bunların kapanması güvenlik stratejilerine zarar verirken terör örgütü ve yandaşlarını sevindirecektir
- Siyaseten böyle bir adım ciddi bir potansiyelin oyunu göz ardı etmek olacaktır.Ak partiyi kuranlar neşet ettiği yapının vizyonu ile iktidar olamayacaklarını anlayıp vizyon değiştirmişlerdir.
- Ancak bu vizyon değişikliği gelinen noktada önemli bir tabanı karşısına alarak hata yapmakta bir daralmaya girmektedir
- Seçilmiş bir vekil ve akademisyen olarak topluma ait hassas bir konuda objektif değerlendirmelerimden dolayı bazı hesapların spam kampanyası başlatması demokratik açıdan, düşünce ve fikir hürriyeti açsından bir ayıptır.
- Yurt dışında son dönemde Türkiye'nin radikalleştiği ve vizyonunun daraldığına dair iddialar var. Dershanelerin ya da özel şirketlere bir yasaklama Türkiye ve hükümete karşı söz konusu iddiaları destekleyecek delil olarak kullanılacaktır.
- Hesabım benim elimdedir. Evde kızımla beraberim. Tüm yazdıklarım bana aittir :))”
İŞTE ERDOĞAN BASKISI
İdris Bal...
Polis akademisi kökenli, Cemaat’e yakın bir AKP milletvekili.
PKK ile mücadelede cemaatlerin desteğinin alınmasını, din eksenli bir mücadele verilmesini savunmuştu.
Hazırladığı Gezi raporunda “Başbakan Erdoğan’ın yanlış yönlendirildiğini” belirtmişti.
Son olarak, dershanelerin kapatılmasına karşı çıkışlar yapıyor.
Hal böyle olunca, AKP – Cemaat kavgasından o da nasibini alıyor.
Kendi partisinin kurmay kadrosu tarafından ambargoya uğratılıyor.
Zira kendisi de açıkladı: “Medya kuruluşlarını benimle ilgili uyardılar”
Konuyla ilgili Taraf’ta yayınlanan haberi okuyalım:
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, “10 yıldır haftada iki-üç defa televizyonlara çıkarken, iki-üç ay içinde bıçak gibi kesildi. Bu hususta talimat olduğunu duydum. Kırıldım, üzüldüm” dedi. Taraf gazetesinden Hüseyin Özkaya, dün, AKP’li bir genel başkan yardımcısının, çeşitli basın yayın kuruluşlarını arayarak, partili bazı milletvekillerinin itiraz ve eleştirilerine yer verilmemesini istediğini ve bu isimlerin başında da, İdris Bal ile İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay’ın olduğunu duyurmuştu. Taraf’ın haberi, AKP kulislerinde adeta şok etkisi yaratırken, İdris Bal, “Haberiniz, malûmun ilanıdır. Demokrat hiç kimse, böyle bir uygulamayı tasvip etmez. Bu uygulamadan dolayı kırgınım. Hatta benim uluslararası programlarıma da müdahale edildi” dedi.
GEZİ’DEN BU YANA
Bal, konuya ilişkin şu çarpıcı açıklamalarda bulundu: “Gezi’den bu yana, böyle bir uygulama olduğunu biliyorum. Ama bunu çıkıp da açıklamadım. İçinde bulunduğum partiyle alakalı böyle bir şey yapmanın doğru olmadığını düşündüm. Madem sizin tarafınızdan biliniyor, şunu açıkça söyleyebilirim: Ben, 13 yıldır medyayla bağı olan, arkadaşları olan bir insanım. Ortalama haftada iki-üç defa farklı medya kuruluşlarında mülakat veren, görüşümü paylaşan biriyim. Ama çözüm süreci ve Gezi ile alakalı kanaatlerimizi paylaştıktan sonra, ki ben o kanaatlerin demokrat bir insanın söylemesi gereken kanaatler olduğunu düşünüyorum, bizde partiler kurumsallaşmadığı, hazım kapasiteleri ve tahammül gücü olmadığı için bu yanlış algılandı. Neden İngiltere’de parlamenter sistem çalışıyor da, Türkiye’de çalışmıyor? Çünkü partiler kurumsallaşmalı, tahammül ve hazım kapasitesi artmalı, partiler kişi değil kurum, idealler, prensip üzerine kurulmalı.
Bu çerçevede bakıldığında, arkadaşların müdahale ettiklerini düşündüm. Medyada birçok dostum var. Bazıları sağolsun, kulağıma fısıldadı. Bizzat, bu hususta talimat olduğunu duydum. Uluslararası programlarıma da müdahale edildi. İngiltere’de bir konferansa gidecektim, organizatör arandı ve gitmemem için baskı yapıldı. Organizatör bana, ‘Üst düzeyde baskı geldi, çok üzgünüm’ dedi. Demokratik bir vizyonu olan, halkla devleti barıştırma çabasında olan bir yapıya bunları yakıştıramıyorum.”
MEDYA ÖZGÜR OLMALI
İdris Bal, sözlerine şöyle devam etti: “Bu partiye katkı vermek için geldim, sadece sorgulamadan oy kullanmak için gelmedim. Böyle bir şeyin olması hakikaten beni üzdü. Böyle bir şeye ihtimal bile vermezdim. Ben, demokratikleştirici, sorunları çözücü, dış siyasette barış diyen, radikal olmayan bir AK Parti’ye dahil oldum. Demokrasi bir taraftan çoğulcu partidir, serbest seçimlerdir ama aynı zamanda ifade hürriyetidir, düşünce hürriyetidir, medyada hürriyettir, sansürsüz medyadır, kontrol edilmeyen medyadır, bağımsız-tarafsız yargıdır. Medya geçmişte çok sıkıntılıydı. Ama bugün de tersine bir eğilimle, bu tür talimatlar doğru değildir. Orta yolu bulmalıyız. Ne geçmişteki gibi olmalı, ne de kendi arkadaşlarımıza yönelik talimatlar verilmeli.”
TABANIN SESİ
Bal ayrıca, “Ben, kendi birikimimle; çözüm süreciyle, Gezi’yle, dershanelerle ilgili bir şeyler söyledim. Bu tamamen tabanın sesi anlamında. Ben, bana yakışanı yaptım, yapıyorum. Ama yanlış algılayanlar varsa, onlar kendi vizyonlarını, siyaset ve demokrasi anlayışlarını sorgulamalıdırlar” dedi.MEDYA DERLEME
Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısındaki konuşmasında “Korkuyla büyük devlet olunmaz. Kelimelerden, kavramlardan korkanlar, kendi icat ettiği tabulardan, kendi imal ettiği kabuslardan korkanlar, büyük devlet inşa edemezler. Küçük düşünerek büyük işler yapılmaz. Büyük düşünecek, büyük adımlar atacak, büyük hedeflere böyle ulaşacağız” vurgusu yaptı.
Erdoğan’ın sözlerinin hemen ardından cemaat hükümet kavgasında açıkça cemaatten yana tutum alan AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal ise Twitter hesabından şu ifadeleri paylaştı:
“Korku ile büyük devlet olunamayacağı gibi, hesapsız, plansız, günübirlik küçük hesaplarla büyük devlet olunamaz, ancak büyük hatalar yapılır. Korkaklık da zorbalık da bir hastalıktır. İkisinden de Allah'a sığınmak lazım.”
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, toplum mühendisliğinin her dönemde olduğunu belirterek, “Günümüzde ise en stratejik halini almışa benziyor” dedi.
AKP cemaat çekişmesinde AKP'ye karşı tavır alan ve partisini eleştiren İdris Bal, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “toplum mühendisliği” değerlendirmesinde bulundu.
AKP yönetimi iddialara göre kendilerini eleştiren vekiller için hem haber kananllarını hem de vekilleri uyardı. Ancak Bal, bu kez sosyal medya üzerinden AKP'ye yüklendi.
“Bugünlerden geçmişe bakarken bir de yarınlardan bugünlere bakmaya çalışmalı” diyen Bal, ayrıca “Toplum mühendisliği her dönemde oldu. Günümüzde ise en stratejik halini almışa benziyor. Üslup bu dünyanın en önemli silahı. Hakaret eden haksız duruma düşer. Medenilere galebe ikna iledir düsturu unutulmamalı” ifadelerini paylaştı.
İDRİS BAL AÇIKÇA CEMAATTEN YANA TAVIR ALINCA KENDİSİNE AKP YÖNETİMİNDEN BASKI, SANSÜR VE MEDYA YASAĞI GELİYOR
Polis akademisi kökenli, Cemaat’e yakınlığıyla bilinen AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’la ilgili AKP’deki kavga devam ediyor.
Hatırlanacağı gibi; partisi AKP tarafından Bal’a ambargo konduğunu sayfalarımıza taşımıştık.
Şimdi o ambargo, dahası kavga sanal alemde de devam ediyor.
Buna göre; İdris Bal’ın dershanelerin kapatılmasına karşı çıkmaya twitter mesajlarıyla devam etmesi AKP’nin twitter ekibi tarafından karşı kampanya ile karşılık buldu.
AKP’li vekil İdris Bal’ın “Dershaneleri eskiden darbeciler kapatmaya çalıştı. Şimdi, AK partinin darbecilerle aynı çizgiye gelmesi, kendi topuğuna kurşun sıkmak olur.” şeklindeki tweet’i AKP’lileri kızdırdı, Cemaatçileri sevindirdi.
Bu tweet üzerine İdris Bal’ın söz konusu twitter adresinin sahte olduğu AKP’liler tarafından yayılmaya çalışıldı. İdris Bal ise hesabın kendisine ait olduğunu söyledi ve kanıt olarak evde kızıyla birlikte fotoğrafını paylaştı.
Bu “iddia” ve “ispat” sırasında ilginç diyaloglar da yaşandı.
İdris Bal ile “AK Kulis” adlı twitter hesabı arasında şu diyalog gerçekleşti:
AK KULİS:
Milletvekilimiz İdris Bal adına açılan @idrisbal hesabı sahtedir. Spamla gitsin.
İDRİS BAL:
Hesap bana aittir
AK KULİS:
Asıl bana aittir.
AKP’Lİ VEKİLDEN AKP’YE SERT MESAJLAR
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’ın dershanelerin kapatılmasıyla ilgili AKP içinde tartışma yaratacak son tweetleri şöyleydi:
“- Bazı hesaplar hesabımı fake gibi gösterip spam başlatmış. Lütfen itibar etmeyiniz
- Anayasal açıdan özel teşebbüs koruma altında iken yasa ile bir şirket kapatılamaz
- Türkiye'nin son dönemde daralan vizyonu neticesi ülke yalnızlaşırken ve radikalleşirken bir de böyle bir konu ülkeyi diplomatik olarak zora sokacaktır. Ülke vizyonu açısından sıkıntı oluşturacaktır.
- Türkiyenin en önemli sorunu terör ve etnik milliyetçilik iken bu konularda etüt merkezleri, okuma salonları önemli rol oynarken bunların kapanması güvenlik stratejilerine zarar verirken terör örgütü ve yandaşlarını sevindirecektir
- Siyaseten böyle bir adım ciddi bir potansiyelin oyunu göz ardı etmek olacaktır.Ak partiyi kuranlar neşet ettiği yapının vizyonu ile iktidar olamayacaklarını anlayıp vizyon değiştirmişlerdir.
- Ancak bu vizyon değişikliği gelinen noktada önemli bir tabanı karşısına alarak hata yapmakta bir daralmaya girmektedir
- Seçilmiş bir vekil ve akademisyen olarak topluma ait hassas bir konuda objektif değerlendirmelerimden dolayı bazı hesapların spam kampanyası başlatması demokratik açıdan, düşünce ve fikir hürriyeti açsından bir ayıptır.
- Yurt dışında son dönemde Türkiye'nin radikalleştiği ve vizyonunun daraldığına dair iddialar var. Dershanelerin ya da özel şirketlere bir yasaklama Türkiye ve hükümete karşı söz konusu iddiaları destekleyecek delil olarak kullanılacaktır.
- Hesabım benim elimdedir. Evde kızımla beraberim. Tüm yazdıklarım bana aittir :))”
İŞTE ERDOĞAN BASKISI
İdris Bal...
Polis akademisi kökenli, Cemaat’e yakın bir AKP milletvekili.
PKK ile mücadelede cemaatlerin desteğinin alınmasını, din eksenli bir mücadele verilmesini savunmuştu.
Hazırladığı Gezi raporunda “Başbakan Erdoğan’ın yanlış yönlendirildiğini” belirtmişti.
Son olarak, dershanelerin kapatılmasına karşı çıkışlar yapıyor.
Hal böyle olunca, AKP – Cemaat kavgasından o da nasibini alıyor.
Kendi partisinin kurmay kadrosu tarafından ambargoya uğratılıyor.
Zira kendisi de açıkladı: “Medya kuruluşlarını benimle ilgili uyardılar”
Konuyla ilgili Taraf’ta yayınlanan haberi okuyalım:
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, “10 yıldır haftada iki-üç defa televizyonlara çıkarken, iki-üç ay içinde bıçak gibi kesildi. Bu hususta talimat olduğunu duydum. Kırıldım, üzüldüm” dedi. Taraf gazetesinden Hüseyin Özkaya, dün, AKP’li bir genel başkan yardımcısının, çeşitli basın yayın kuruluşlarını arayarak, partili bazı milletvekillerinin itiraz ve eleştirilerine yer verilmemesini istediğini ve bu isimlerin başında da, İdris Bal ile İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay’ın olduğunu duyurmuştu. Taraf’ın haberi, AKP kulislerinde adeta şok etkisi yaratırken, İdris Bal, “Haberiniz, malûmun ilanıdır. Demokrat hiç kimse, böyle bir uygulamayı tasvip etmez. Bu uygulamadan dolayı kırgınım. Hatta benim uluslararası programlarıma da müdahale edildi” dedi.
GEZİ’DEN BU YANA
Bal, konuya ilişkin şu çarpıcı açıklamalarda bulundu: “Gezi’den bu yana, böyle bir uygulama olduğunu biliyorum. Ama bunu çıkıp da açıklamadım. İçinde bulunduğum partiyle alakalı böyle bir şey yapmanın doğru olmadığını düşündüm. Madem sizin tarafınızdan biliniyor, şunu açıkça söyleyebilirim: Ben, 13 yıldır medyayla bağı olan, arkadaşları olan bir insanım. Ortalama haftada iki-üç defa farklı medya kuruluşlarında mülakat veren, görüşümü paylaşan biriyim. Ama çözüm süreci ve Gezi ile alakalı kanaatlerimizi paylaştıktan sonra, ki ben o kanaatlerin demokrat bir insanın söylemesi gereken kanaatler olduğunu düşünüyorum, bizde partiler kurumsallaşmadığı, hazım kapasiteleri ve tahammül gücü olmadığı için bu yanlış algılandı. Neden İngiltere’de parlamenter sistem çalışıyor da, Türkiye’de çalışmıyor? Çünkü partiler kurumsallaşmalı, tahammül ve hazım kapasitesi artmalı, partiler kişi değil kurum, idealler, prensip üzerine kurulmalı.
Bu çerçevede bakıldığında, arkadaşların müdahale ettiklerini düşündüm. Medyada birçok dostum var. Bazıları sağolsun, kulağıma fısıldadı. Bizzat, bu hususta talimat olduğunu duydum. Uluslararası programlarıma da müdahale edildi. İngiltere’de bir konferansa gidecektim, organizatör arandı ve gitmemem için baskı yapıldı. Organizatör bana, ‘Üst düzeyde baskı geldi, çok üzgünüm’ dedi. Demokratik bir vizyonu olan, halkla devleti barıştırma çabasında olan bir yapıya bunları yakıştıramıyorum.”
MEDYA ÖZGÜR OLMALI
İdris Bal, sözlerine şöyle devam etti: “Bu partiye katkı vermek için geldim, sadece sorgulamadan oy kullanmak için gelmedim. Böyle bir şeyin olması hakikaten beni üzdü. Böyle bir şeye ihtimal bile vermezdim. Ben, demokratikleştirici, sorunları çözücü, dış siyasette barış diyen, radikal olmayan bir AK Parti’ye dahil oldum. Demokrasi bir taraftan çoğulcu partidir, serbest seçimlerdir ama aynı zamanda ifade hürriyetidir, düşünce hürriyetidir, medyada hürriyettir, sansürsüz medyadır, kontrol edilmeyen medyadır, bağımsız-tarafsız yargıdır. Medya geçmişte çok sıkıntılıydı. Ama bugün de tersine bir eğilimle, bu tür talimatlar doğru değildir. Orta yolu bulmalıyız. Ne geçmişteki gibi olmalı, ne de kendi arkadaşlarımıza yönelik talimatlar verilmeli.”
TABANIN SESİ
Bal ayrıca, “Ben, kendi birikimimle; çözüm süreciyle, Gezi’yle, dershanelerle ilgili bir şeyler söyledim. Bu tamamen tabanın sesi anlamında. Ben, bana yakışanı yaptım, yapıyorum. Ama yanlış algılayanlar varsa, onlar kendi vizyonlarını, siyaset ve demokrasi anlayışlarını sorgulamalıdırlar” dedi.MEDYA DERLEME