25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele günü için Kadıköy’de buluşan kadınlar “İnadına hayat, inadına sokak” dedi
25 Kasım için kadınlar Kadıköy Boğa’da buluştu. Buluşma nedenleri “şiddet”ti. Ama yüzlerinde dayanışmanın getirdiği gülümseme vardı.
Kime sorduysak, “Neden buradasınız” diye. Adını anmadan “O bizim ne yapıp ne yapmayacağımıza karar veremez” diyordu. Dövizleri de öyle söylüyordu: “Sanane Tayyip.”
Boğa’ya sığmaz hale gelince yürüyüş başladı.
Kadınların gündeminde her türlü kadına yönelik şiddet konusu vardı. Gündemlerden biri de elbette ki ekonomik şiddet oldu.
Her kadın eyleminin olmazsa olmaz şarkısı ellerde, dövizlerde…
Şiddete karşı hayatlarını savunan kadınlar, onu nerede savunacaklarını biliyorlar.
Çünkü bir kere Gezi’ye gittiler. Bu yılki 25 Kasım eyleminde, ilk defa Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dayanışma ve Mücadele Günü için eyleme gelen kadınlar da vardı. “Neydi kırılma noktası?” diye sorduğumuzda alacağımız cevabın ne olduğunu biliyorduk. Dövizde öyle söylüyor.
“Ekmek de istiyoruz gül de”
Yürüyüş sırasında Hosta isimli bir dönercinin üst katlarından pankart asmak isteyen Kampüs Cadıları, işletme sahibin talimatı üzerine çalışanların saldırısına uğradı. Pankart indirilmeye çalışıldı. Ancak yürüyüşteki diğer kadınlar kapıları zorlayıp içeri girdi.
Her merdiven başında bir çalışan, kadınların yukarı çıkmasını engellemeye çalıştı. Ama kadınları durduramadı.
Kadın dayanışması kazandı. Pek çok örgütten ya da örgütsüz kadınlar Kampüs Cadıları’nın pankartını hep birlikte sallandırdı. “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarına karıştı.
Ses aracı da kadındı.
İstanbul Kadın Dayanışması adına basın açıklamasını Çağla Aydın yaptı.
Kadınlar “sokak” kelimesini böyle aydınlattı.
Gezi’nin kırmızılı kadınları alandaydı.
Bir yandan Kadıköy’de Rojova eylemi sürerken, kadınlar da oraya bir selam gönderiyordu.
Eksik olmayan slogan…
Uçlarında sloganların asıldığı, el emeği göz nuru mor şemsiye ile pek çok kadın fotoğraf çektirdi.