“Mezardan kalkıp” seçim çalışması yapanları hatırlatan Ekrem Dumanlı, kendilerine zarar gelmesi halinde “herkesin” zarar göreceğini belirtiyor
Dershanelerin kapatılması tartışmaları üzerinden yürüyen AKP-Cemaat kavgası baş döndürücü bir hızla tırmanırken, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, bugün (25 Kasım) “Başbakan’a açık mektup” başlığıyla yayımladığı yazısında, satır aralarına tehditler sıkıştırdı.
Tarih bunları bir gün mutlaka yazacak
Gelinen aşama için “Mevzu sadece dershanelerin kapanıp kapanmaması ile sınırlı kalmıyor, derin endişeler, insanların vicdanını sızlatıyor” diyen Dumanlı, artık sözlerinin hükümet tarafından duyulmadığını ve sansüre uğradıklarını belirtiyor. Dumanlı “Kimden endişe duyuyor, neden çekiniyorlar” sözleriyle doğrudan Tayyip Erdoğan’ı ima ederek “tarih bunları bir gün mutlaka yazacak” diyor:
“Adamlar feryat ediyor; ama bakanlık yetkilileri ikna odalarında kendi masalları eşliğinde derin bir uykuya dalmış durumda. Dershane sektörünün yüzde 70’ini temsil eden bu kişilerin haberini bazı basın kuruluşları tek satırla bile olsa haber yapamıyor. Kimden endişe duyuyor, neden çekiniyorlar; tarih bunları bir gün mutlaka yazacak…”
Mezardan kalkıp oy kullananlar kim?
Ekrem Dumanlı “hayal kırıklığı” ifadeleri eşliğinde dökülüyor ve Anayasa değişikliği referandumu döneminde, Fethullah Gülen’in telkinlerinden hareketle “mezardan kalkıp” Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sunanları hatırlatıyor. Dumanlı’nın sözlerinin hayatta olmayanlar adına AKP lehine oy kullandırıldığı yönünde bir ifşaat olarak yorumlanması mümkün. Okurlar bu kapalı ifşaatın açılıp açılmamasının yazarın keyfine kaldığını anlıyor.
Dumanlı bu düşündürücü imanın ardından “insanımız”a zarar veren Erdoğan’a, mealen “bize zarar gelirse, sana da gelir” diyor:
“Şimdi büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Yaptığınız bütün hayırlı işlerde size var gücüyle destek verenler, “mezardan kalkıp” Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlayanlar sizin mükerreren söylediğiniz bir çift söze gönül bağlamıştı: “Ben Rabb’ime söz verdim; benim dönemimde insanımıza zarar verilmeyecek.” Şimdi “bu ülkenin sevdalıları”, yapmayı düşündüğünüz bir icraatın sadece kendilerine değil; ülkeye büyük zarar vereceğini düşünüyor. Hal böyleyken bu ısrar niye?”
Değer mi?
Dumanlı, AKP’ye telafisi mümkün olmayan bir zarar verebileceklerini ima ederek yazısını bitiriyor:
“Aksi takdirde açılan yarayı tedavi etmek, değil on yıl, sonsuza kadar sürecektir. Değer mi Allah aşkına?”
Dershanelerin kapatılması tartışmaları üzerinden yürüyen AKP-Cemaat kavgası baş döndürücü bir hızla tırmanırken, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, bugün (25 Kasım) “Başbakan’a açık mektup” başlığıyla yayımladığı yazısında, satır aralarına tehditler sıkıştırdı.
Tarih bunları bir gün mutlaka yazacak
Gelinen aşama için “Mevzu sadece dershanelerin kapanıp kapanmaması ile sınırlı kalmıyor, derin endişeler, insanların vicdanını sızlatıyor” diyen Dumanlı, artık sözlerinin hükümet tarafından duyulmadığını ve sansüre uğradıklarını belirtiyor. Dumanlı “Kimden endişe duyuyor, neden çekiniyorlar” sözleriyle doğrudan Tayyip Erdoğan’ı ima ederek “tarih bunları bir gün mutlaka yazacak” diyor:
“Adamlar feryat ediyor; ama bakanlık yetkilileri ikna odalarında kendi masalları eşliğinde derin bir uykuya dalmış durumda. Dershane sektörünün yüzde 70’ini temsil eden bu kişilerin haberini bazı basın kuruluşları tek satırla bile olsa haber yapamıyor. Kimden endişe duyuyor, neden çekiniyorlar; tarih bunları bir gün mutlaka yazacak…”
Mezardan kalkıp oy kullananlar kim?
Ekrem Dumanlı “hayal kırıklığı” ifadeleri eşliğinde dökülüyor ve Anayasa değişikliği referandumu döneminde, Fethullah Gülen’in telkinlerinden hareketle “mezardan kalkıp” Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sunanları hatırlatıyor. Dumanlı’nın sözlerinin hayatta olmayanlar adına AKP lehine oy kullandırıldığı yönünde bir ifşaat olarak yorumlanması mümkün. Okurlar bu kapalı ifşaatın açılıp açılmamasının yazarın keyfine kaldığını anlıyor.
Dumanlı bu düşündürücü imanın ardından “insanımız”a zarar veren Erdoğan’a, mealen “bize zarar gelirse, sana da gelir” diyor:
“Şimdi büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Yaptığınız bütün hayırlı işlerde size var gücüyle destek verenler, “mezardan kalkıp” Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlayanlar sizin mükerreren söylediğiniz bir çift söze gönül bağlamıştı: “Ben Rabb’ime söz verdim; benim dönemimde insanımıza zarar verilmeyecek.” Şimdi “bu ülkenin sevdalıları”, yapmayı düşündüğünüz bir icraatın sadece kendilerine değil; ülkeye büyük zarar vereceğini düşünüyor. Hal böyleyken bu ısrar niye?”
Değer mi?
Dumanlı, AKP’ye telafisi mümkün olmayan bir zarar verebileceklerini ima ederek yazısını bitiriyor:
“Aksi takdirde açılan yarayı tedavi etmek, değil on yıl, sonsuza kadar sürecektir. Değer mi Allah aşkına?”