Erdoğan’ın seçim kampanyasına start verme ve tıkanan süreçte inisiyatif alma hamlesi olan Barzani ve Şivan Perwer’li Diyarbakır “ziyareti” tamamlandı. Kürt halkı Barzani ve Perwer’e Erdoğan’ın yanında yer aldıkları için tepki gösterirken, Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretine kalekol inşaatını protesto ederken öldürülen Medeni Yıldırım’ın annesinin tek başına yaptığı eylem damgasını vurdu. Erdoğan’ın kürsüden yaptığı yalanlarla dolu konuşmaya cevap Yıldırım’dan geldi: ”Ben Barzani’yi tanımam. Barzani kim, sen onu alıp buraya getiriyorsun, siyaset yapıyorsun önce benim oğlumun katilini ortaya çıkar.”
Erdoğan’ın Diyarbakır gezisi Belediye ziyareti ile başladı, Valilik ziyareti toplu evlendirme ve temel atma töreni ile devam etti.
Yine yalan, yine oyalama
Erdoğan toplu temel atma töreninde yaptığı konuşmada Kürt halkının sürece ilişkin temel taleplerine değinmedi. “Birlik ve beraberlikten” bahseden, “Kamışlının derdi bizim derdimiz” diyen Erdoğan Qamişlo ile Nusaybin arasına örülmeye çalışılan utanç duvarından bahsetmedi. Qamişlo üzerine saldıkları El-Kaide çetelerine değinmedi.
Erdoğan konuşmasında “Zalimlerin yanında yer almayacağız, sofrasında oturanlardan olmayacağız” dedi, Amedliler ise BDP İl Binası önünde iktidarı boyunca Kürt halkına savaştan ve ölümden başka bir şey vermeyen Erdoğan’la kol kola giren Barzani’yi protesto ediyordu.
Erdoğan konuşmasında ağırlığı kendi “mağduriyetlerine” verdi, partisinin kapatılmak istendiğinden, tuzak kurulduğundan bahsetti, “inkar, ret ve asimilasyon” politikalarına son verdiklerini söyledi. Bu sözlerden bir süre önce ise kalekol inşaatını protesto ederken öldürülen 17 yaşındaki Medeni Yıldırım’ın annesi “Oğlumun katilisiniz” diyerek Belediye Binası önünde Erdoğan’ı protesto etmişti.
Kendini anlattı
Erdoğan yalan üzerine kurulu konuşmasında “Artık hiç kimse, hiç kimseyi hor göremez. İkinci sınıf vatandaş muamelesi yapamaz. İhmal edilemez. Hiçbir kültür, hiçbir kimlik artık inkar edilemez. Yeni Türkiye’de ayrımcılık olamaz. Öteleme horlama olamaz. İnkar, ret, asimilasyon olamaz, olmayacak.“ dedi. Erdoğan “Yazarlara, şairlere, gazetecilere sanatçılara tahammül edemeyenler bölgeye barış getiremezler. Kendileri gibi düşünmeyenlere kast edenlere bölgeye demokrasi getiremezler” diye ekledi. Mezhepçi, cinsiyetçi, Kürt ve Alevi düşmanı politikalarıyla ülkeyi yöneten, başta Kürt gazeteciler olmak üzere en çok gazeteciyi hapse yollamış iktidar olma özelliği taşıyan Erdoğan bu sözleriyle bölgeye barışı getirenin kendisi olamayacağını kendi diliyle ilan etmiş oldu.
Kürt halkın taleplerine yer yok
Erdoğan, Kürt tarafının, çözüm sürecinin ilerlemesi için müzakerelere geçilmesi ve bu sürecin kalıcı hale gelebilmesi için anadilde eğitim, Kürt kimliğinin anayasal olarak tanınması ve özerklik konusunda adım atılması yönündeki taleplerine konuşmasında değinmedi.
Erdoğan’ın konuşmasında Diyarbakır’ın İslam tarihindeki yerine vurgu yaparken Diyarbakırlılara Barzaniyi örnek olarak gösterdi ve “sürece” sahip çıkmalarını istedi. Erdoğan’ın “dağdakilerin indiği, cezaevlerinin boşaldığı bir dönemi göreceğiz” demesi fazla iyimser bir biçimde af tartışması olarak yorumlandı ancak Erdoğan ziyaretinde Kürt sorununun siyasal/toplumsal çözümüne ilişkin somut hiçbir adımdan bahsetmedi. Konuşmasını ise yine “yatırımla” ile tamamladı “Bugün bu törenle Diyarbakır’a toplamda 740 milyon liralık yatırım kazandırıyoruz, eski rakamla 740 trilyonluk. Yarın önce Bismil’e ardından Ergani’ye geçiyoruz. Açacağımız eserlerle birlikte bir seferde Diyarbakır’a 880 trilyon kazandırıyoruz.” dedi.
Barzani “Türkçe” konuştu, Perwer teşekkür etti
Barzani Erdoğan’la birlikte Kayapınar ilçesinde Kantar Kavşağı’nda düzenlenen mitingde bir konuşma yaptı. Başbakan’a “teşekkür” eden Barzani “Kürdistan halkının selamlarını taşıyorum Diyarbakır halkı için. Yeni bir tarih oluşturma zamanı gelmiştir. Birbirini kabul etmek, kardeşlik yöntemleriyle yaşamak zamanıdır” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın Hewler’e ziyareti ardından bu sürecin başladığını savunan Barzani, “Ortadoğu’da yaşayan insanlar artık birlikte yaşama zamanı gelmiştir. Birlikte yaşamakla birlikte kalmakla halklarımızı mutlu günlere götürebiliriz. Savaşlar denedi, kimse savaştan bir hayır görmedi. 10-15 yılda barış için verilen mücadele, bir saatlik verilen savaştan daha değerlidir” dedi. Barzani konuşmasında Türkçe olarak “Yaşasın Türk ve Kürt kardeşliği. Yaşasın barış, yaşasın özgürlük” dedi.
Şivan Perwer de yaptığı konuşmada Erdoğan’ı övdü, “Değerli Türkiyemizin Başbakanı Sayın Erdoğan, büyük bir maya temiz süte kattı. Bugün dostluğun kardeşliğin gününü kutluyoruz bu sayede. Bunun için emek veren, yüreği çarpan, aklı çalışan herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Medeni Yıldırım’ın annesi eylem yaptı: “Katil Erdoğan”
28 Haziran’da Lice’de karakol yapımı protestosu sırasında askerlerin açtığı ateş sonucu katledilen Medeni Yıldırım’ın annesi Fehriye Yıldırım, Erdoğan’ı “Oğlumun katili sizsiniz” diyerek protesto etti.
Erdoğan’ın Amed Büyükşehir Belediyesini Belediyesini ziyareti sırasında belediye binası önüne gelen, Medeni Yıldırım’ın annesi Fehriye Yıldırım, sırtında oğlunun posteriyle katillerin açığa çıkarılmasını istedi.
Amedliler Barzani’ye seslendi: “Seni 2013 Newroz’unda görmek isterdik”
Erdoğan Barzani ve Perwer’le şov yaparken BDP Diyarbakır il binası önünde binlerce kişi bir araya geldi. BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı M. Emin Yılmaz yaptığı konuşmada Kürt halkının ulusal birliğe ihtiyaç duyduğunu söyledi. Yılmaz “Ama Kürt halkı Barzani’yi AKP’nin seçim startı olan bir köprünün açılışında değil 2013 Newrozu’nda yanında görmek isterdi” dedi. Erdoğan 2013 Newrozu’ndan bugüne kadar Kürt sorunun çözümü için ne yaptı? Çözüm sürecine katkınız karakol yapmak ve koruculuğu arttırmak mıdır?” diye sordu.
Halkın toplandığı alanda bulunan binalara “Amed halkı Kürdistan’ı parçalamaya değil seni ulusal birliğe davet ediyor”, “AKP de seçim çalışması yapacağına Rojava halkı ile bütünleş”, “Kürdistan coğrafyasının kaynaklarını emperyalizme ve onun yandaşlarına peşkeş edeceğine Rojava’ya kapıları aç da bütünleşelim”, “AKP’nin Amed adayı mı olacaksın. Gel de gör…” ve “Öz yönetimden yoksun olmak kimliğini peşinen yetirmek ve köleliği kabul etmektir” pankartları asıldı. Sık sık “PKK halktır halk burada”, “Bijî serok Apo” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. Yılmaz, Türk Başbakanı Erdoğan ve Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin yapacağı görüşmede dikkate alması gerektiği başlıca taleplerini ise şöyle sıraladı: “Kürt halkına bugüne kadar uygulanan asimilasyon ve inkar politikaları için Kürt halkından özür dilemesini bekliyoruz. Sayın Barzani Rojava halkına uyguladığı ambargoyu bir an önce kaldırsın. Öcalan’ın koşulları düzeltilmeli ve Öcalan’ın çözüm sürecine katkı sunması için koşulları düzeltilmesi ve özgürlüğü önünde ki engeller kaldırılsın. Öcalan ile görüşmek isteyen heyetlerin önünde ki engellerin kaldırılması gerekir. Yapılan karakol ve HES’ler bir an önce durdurulsun”
Buldan’dan tepki
BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, “barış için” Amed’e geldiğini söyleyen Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’ye twitterdan cevap verdi. BDP’li vekil Buldan, kenti Twitter hesabında, “Barış sürecini desteklemeye geldiğini söyleyen Sn.Barzani dün Hewler’de bütün kapıları yüzümüze kapattın” diye tepki gösterdi. Buldan “Kandil’e giderken tüm arama noktalarında araçlarımız durduruldu saatlerce arandı” diye ekleyen Buldan, “Sırrı Süreyya Önder VİP salonuna alınmadı. Kendisine kapıda araç verilmedi.Vekilimiz Cizre minibüsüne binerek kapıdan geçti” ifadelerini kullandı.
Ahmet Türk:Misafirperverlik ölçüsünde davranıyoruz
Başbakanın Belediye’den ayrılması sonrasında açıklamada bulunan DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk Biz burada misafirperverlik ölçüsünde gereken sorumluluğu yerine getireceğiz. Bizim tartışacağımız elbette çok şey var. Bugün buna imkan olmayabilir. Ama biz de biliyoruz Kürtler arasındaki diyalogsuzluk, rojova’daki sıkıntılar. Kürtlerin ortak bir irade noktasında bütünleşmesi bizim için önemlidir” dedi.
Rojava düşmanlığında buluştular
Barzani Diyarbakır’a gelmeden önce Rojava devrimini karalayan bir açıklama yayımlamıştı.
Rojava’da 12 Kasım’da oluşturulan geçici yönetime verilen tepki Barzani’nin ve Erdoğan’ın aynı “hassasiyette” buluştuğunu, PYD’nin El-Kaide çetelerine karşı verdiği savaşta mevzi kazanmasının ikiliyi üzdüğünü bir kez daha göstermişti. Yazılı bir açıklamaya yayımlayan Barzani “Demokratik Birlik Partisi (PYD), Rojava’da devrim yaptığını iddia ediyor. Kime karşı kazanılmış bir devrim bu? Tek yaptıkları şey, rejimin onlara teslim ettiği yerlerde söz sahibi olmak” demişti.
