Nazlı Ilıcak'tan AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'e sert cevap!
Nazlı
Ilıcak, Dört Bir Taraf programında AK Parti'yi 'kızlı-erkekli' meselesi için
eleştirince gündeme oturdu. 'Utanıyorum' diyen Ilıcak'a en sert tepki Mehmet
Metiner'den geldi. Metiner, "Şayet Ilıcak, sahiden Başbakan ve AK Parti'den
utanıyorsa, Sayın Başbakan Erdoğan vasıtasıyla ve ona yakınlık üzerinden elde
ettiği köşe ile imkanları elinin tersiyle itsin." demişti.
Nazlı Ilıcak gazetevatan.com aracılığıyla, aynı sertlikte Metiner'e cevap verdi.
İşte Ilıcak'ın açıklamaları:
BU BAŞARIYI KİMSEYE BORÇLU DEĞİLİM
"Ben 1974'ten beri köşe yazarıyım. Hep de üst düzey, okunan bir televizyoncu, gazeteci oldum. Ne köşemi, ne de televizyon programlarımı tek bir kişiye borçluyum. Bu, başarıyı kimseye borçlu değilim. Ben hep dindar kesimin mağduriyetini savundum. Başörtüsü meselesinde, 28 Şubat'ta; her ortamda. Bu demek olmuyor ki, onlarla aynı düşüneceğim"
BÜLENT ARINÇ DA BENİM GİBİ DÜŞÜNÜYOR
"Hep dedim ki köşemde, televizyonda; 'Bu insanlar böyle düşünüyorlar. Dindarlar... Ancak sizin hayatınıza karışmayacaklar' E şimdi böyle bir açıklama gelince ben de bu sorumluluğun altına giriyorum. Kefil olmuşum. 'Utanıyorum' dediğim şey budur. Sadece ben de değil, Bülent Arınç da böyle düşünüyor. Laiklik farklı seçenekler sunmaktır. Nasıl bütün yurtlar karma olsun diyemezseniz, karma yurtlar kaldırılsın da diyemezsiniz. Şikayet üzerine eve baskın düzenleyemez."
METİNER'LE FİLAN UĞRAŞAMAM
"Metiner beni izlemeye devam etsin. Belki doğru bir şeyler öğrenir. Bunlar böyle işte; öfkeleniyorlar, göze girmeye çalışıyorlar filan... Metiner'le filan uğraşamam hiç. Ben sadece onlarla uğraşmıyorum ki; şimdi de bir eleştiri yöneltince hükümete 'Biz sana dememiş miydik?'çilerle uğraşıyorum. Herkes aynı mı düşünecek. Dün seviyordum, bugün sevmiyorum. Yarın destekleyebilirim. Neden körü körüne her şeyi kabul etmek zorundayım ki?"
Nazlı Ilıcak gazetevatan.com aracılığıyla, aynı sertlikte Metiner'e cevap verdi.
İşte Ilıcak'ın açıklamaları:
BU BAŞARIYI KİMSEYE BORÇLU DEĞİLİM
"Ben 1974'ten beri köşe yazarıyım. Hep de üst düzey, okunan bir televizyoncu, gazeteci oldum. Ne köşemi, ne de televizyon programlarımı tek bir kişiye borçluyum. Bu, başarıyı kimseye borçlu değilim. Ben hep dindar kesimin mağduriyetini savundum. Başörtüsü meselesinde, 28 Şubat'ta; her ortamda. Bu demek olmuyor ki, onlarla aynı düşüneceğim"
BÜLENT ARINÇ DA BENİM GİBİ DÜŞÜNÜYOR
"Hep dedim ki köşemde, televizyonda; 'Bu insanlar böyle düşünüyorlar. Dindarlar... Ancak sizin hayatınıza karışmayacaklar' E şimdi böyle bir açıklama gelince ben de bu sorumluluğun altına giriyorum. Kefil olmuşum. 'Utanıyorum' dediğim şey budur. Sadece ben de değil, Bülent Arınç da böyle düşünüyor. Laiklik farklı seçenekler sunmaktır. Nasıl bütün yurtlar karma olsun diyemezseniz, karma yurtlar kaldırılsın da diyemezsiniz. Şikayet üzerine eve baskın düzenleyemez."
METİNER'LE FİLAN UĞRAŞAMAM
"Metiner beni izlemeye devam etsin. Belki doğru bir şeyler öğrenir. Bunlar böyle işte; öfkeleniyorlar, göze girmeye çalışıyorlar filan... Metiner'le filan uğraşamam hiç. Ben sadece onlarla uğraşmıyorum ki; şimdi de bir eleştiri yöneltince hükümete 'Biz sana dememiş miydik?'çilerle uğraşıyorum. Herkes aynı mı düşünecek. Dün seviyordum, bugün sevmiyorum. Yarın destekleyebilirim. Neden körü körüne her şeyi kabul etmek zorundayım ki?"