Balyoz davası kapsamında 12 yıl hapse mahkum edilen Kurmay Albay Kerem Eren, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e sitem dolu mektup yazdı: "Bizler; suçsuz yere hapis yatmamıza ve tüm yaşadığımız olumsuzluklara rağmen, vatan sağ olsun diyerek helalleşmeye razı iken, diri diri toprağa gömüldük."
Mamak Askeri Cezaevi'nde kalan ve Balyoz davasından hüküm giyen Kurmay Albay Kerem Eren, Necdet Özel'e gönderdiği mektupta, kendileri sahip çıkmağını belirterek "TSK’nin en üstünde yer alan bir Komutan olarak, bizlere bu komployu kuranları bulmak için bir çaba sarf ettiniz mi? Gerçek nifak tohumunu sokanların üzerine hiç gittiniz mi?" diye sordu.
İşte Kurmay Albay Kerem Eren, Necdet Özel'e yazdığı o mektup:
Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet ÖZEL’e Açık Mektup
Sayın Komutanım, bizlere ne söylediyseniz, hepsini yerine getirdik. Ayrıca Yeminli Adli Bilişim Uzmanlarından raporlar aldık. Birleşmiş Milletler bile haksız yere tutuklu olduğumuzu tespit etti. Ancak biz, sizi ve Türk Milleti adına görev yapan diğer kamu görevlilerini ikna edemedik. “Dayanın, dik durun, az kaldı.”, “Hepimiz sizin suçsuz olduğunuzu biliyoruz” haberlerini bize gönderirken, cezamız onandı.
ÇOCUĞUMA SÖYLEDİĞİM YALANLAR BENİ RAHATSIZ EDİYOR
Cezamın yatarı 12 yıl, yani 2011 yılında girdiğim cezaevinden 2023 yılında çıkıp aileme kavuşabileceğim. Oğlum bugün 4 yaşında, Allah bana o günleri görmeyi nasip ederse oğlum 14 yaşında olacak ve bu süreçte ben onun yanında olamayacağım. Sanırım bu kaderin bize bir oyunu, babamı çocuk yaşta kaybettim, oğlum da benim gibi babasız büyüyecek. Hiçbir zaman eşime ve meslektaşlarıma yalan söylemedim. Ancak, 2 yıldır oğlumu ikna edebilmek için söylediğim yalanlar beni çok rahatsız ediyor.
Yaptığınız basın açıklaması birileri için çok tatmin ediciydi, bizim içinse hayal kırıklığı! Sizden tek beklentimiz, silah arkadaşlarınızın suçsuzluğuna inandığınızı beyan ederek, bize sahip çıktığınızı göstermenizdi. Bunu bile bize çok gördünüz. Neyse ki sizin veremediğiniz desteği bize halkımız veriyor.
HELALLEŞMEYE RAZIYDIK
Geçmiş dönemlerde yapılan hataların intikamı/ rövanşı, bizim gibi suçsuz/ günahsız insanlardan ve ailelerinden alınıyor. Tüm komuta kademesi pardon kamu görevlileri de, bize yapılan zulmü seyrediyorlar. Niçin geçmiş dönemlerin hesabı, gerçek sahiplerine sorulmuyor? Bizler bunları hak edecek ne yaptık?
Bizler; suçsuz yere hapis yatmamıza ve tüm yaşadığımız olumsuzluklara rağmen, vatan sağ olsun diyerek helalleşmeye razı iken, diri diri toprağa gömüldük.
Bize sahip çıkmadınız. İster kabul edin, ister etmeyin ancak Kara Kuvvetleri Personeli beraat etti, bizler kaldık. Onlar ne kadar suçsuz ise, bizlerde onlar kadar suçsuzuz. Onlar ailelerine kavuştu, biz hapis yatmaya devam ediyoruz. Ve siz, emirlerinizi harfiyen yerine getiren insanları, nifak tohumu sokmakla itham ediyorsunuz. Bilmiyorum haberiniz var mı ancak bu davanın ilke sözü “Asrın İftirası Balyoz Davası”, bizler komplocular tarafından atılan iftiralarla boğuşurken, hakkımızı ve hukukumuzu korumakla görevli Komutanlarımızın da iftirasına uğramaya başladık. Düşenin dostu olmaz dedikleri bu olsa gerek.
Affınıza sığınarak sormak istiyorum. TSK’nin en üstünde yer alan bir Komutan olarak, bizlere bu komployu kuranları bulmak için bir çaba sarf ettiniz mi? Gerçek nifak tohumunu sokanların üzerine hiç gittiniz mi?
Sizler, bizleri kurt sürüsünün içine attınız ve bizleri parçalamalarını uzaktan izlediniz.
18 Ekim 2013 günü Mamak’a gelen muvazzaf personelin eline küçük bir kâğıt parçası tutuşturulmuş, üzerinde “Üzgünüz, Hukuka saygılıyız, TSK olarak ailelerinizle ilgileniyoruz” gibi ifadeler var.
1.Bize ziyarete gelenler kendi isteğiyle değil görevlendirildikleri için gelmişler. Onların yerinde olmak istemezdim. Düşünsenize bayram günü aileni evde yalnız bırak, cezaevine gel ve karşındakini dinliyormuş gibi yaparak gününü harca.
2.Aman yanlış bir şey söylemesin diye gelenlerin de ellerine kâğıt parçası tutuşturuluyor. İşin acı tarafı görevlendirilenler de bu konudan rahatsız değillerdi.
NEDEN HEDEF SEÇİLDİĞİMİZİ BİLİYORUM  
Artık neden hedef seçildiğimizi, komplocuların amaçlarına kısa sürede nasıl ulaştığını, TSK’nin dönüşüm projesinin ne şekilde tamamlandığını, daha iyi anlıyorum. Allah bu ülkeye asla savaş göstermesin, çocuklarımızı da bizlerin uğradığı gibi kuru iftiradan saklasın.
Lütfen vicdanınızı rahatlatmak adına kendinizi kandırmayınız. Hiçbir zaman Komutanlarımız ailelerimizle ilgilenmedi. Buna en yakın silah arkadaşlarımız da dâhildir. Bir geçmiş olsun telefonunu bile bizlere çok gördünüz. Onları, acıları ile baş başa bıraktınız. Eşlerimiz hayat mücadelelerine tek başlarına vermeye devam ediyorlar. Ama olsun, kimin iyi gün, kimin kötü gün dostu olduğunu bu şekilde öğrendik.
Sayın Komutanım, zamanını bilemiyoruz ancak hepimiz elbet bir gün Hak’ka yürüyeceğiz. Bu kadar kişinin kul hakkı yendi, sessiz kalındı. Öbür dünyada bunun hesabı nasıl verilecek? Tüm kamu görevlileri olarak, vicdanınız rahat bir şekilde her akşam başınızı yastığınıza koyarak uyuyabiliyor musunuz?
Bizlere bu komployu kuranlara, bilerek veya bilmeyerek alet olanlara, onların işbirlikçilerine, sessiz kalanlara, eşlerimizi dul, evlatlarımızı yetim bırakanlara hakkımı helal etmiyorum.
Arz ederim.
Kerem Eren
Deniz Kurmay Albay"
Daha yeni Daha eski