TÜRKİYE’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalında, polis kayıtlarına yansıyan ayrıntılar yine dudak uçuklattı. Sk...
TÜRKİYE’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalında, polis kayıtlarına yansıyan ayrıntılar yine dudak uçuklattı. Skandalın bir numaralı ismi İran asıllı işadamı Rıza Sarraf’ı korumak için resmi polisin nasıl görevlendirildiğine ilişkin teknik takipte elde edilen bilgiler soruşturma raporunda özetle şöyle aktarıldı:
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan’ın düğününde, Rıza Sarraf, İçişleri Bakanı Muammer Güler ile koruma memuru tahsis edilmesi konusunda anlaşmaya vardılar. Rüşvet miktarı da 1.5 milyon dolar olarak belirlendi. Bu rüşvetin 800 bin dolarlık kısmı peşin, kalanının Barış Güler ile imzalanacak kontrat karşılığında aylık 30’ar bin dolarlık partiler halinde ödenmesi kararlaştırıldı.
Rıza Sarraf, bu gelişmeyi Abdullah Happani ile 13 Nisan 2013’te yaptığı telefon görüşmesinde şöyle anlattı:
Rıza Sarraf: Zafer Bey, Bakan Bey, Sayın Başbakan’la tanıştırdı beni… Şey talep ettim: Bir tane devlet koruma veriyor ya polis, resmi… Onu onayladılar. Hemen orada, bakanlar oradayken kabinede kopardım… 15 gün sonra başlayacak bu… Emniyet şeridine falan gidip giriyoruz ya biz… Durduruyorlar falan ya problem oluyor bazen… Bir de İçişleri Bakanı şey dedi. Ben özel bir tane seçer veririm dedi. Bütün birimlere şey yaparım dedi. Bildiririm bunun şey olduğunu, daha şey olur, daha yani güçlü bir eleman veririm sana…
Abdullah Happani: Tabi onun kontrolünde olursa daha iyi olur. Öyle sıradan birini vermeleri… Sıradan biri riskte olabilir yani…
Rıza Sarraf: Oğluyla gelecem ha birazdan.
Abdullah Happani: Tamam ben hazırlarım hepsini 800…
Rıza Sarraf: Güzelinden bir çanta al.
Bu görüşmeden sonra 13 Nisan günü Barış Güler’in, Sarraf’ın Nuruosmaniye’ deki ofisine giderek 800 bin doları teslim aldığı görüntülerle tespit edildi. Barış Güler’in ofise çantasız girdiği, çantayla çıktığı görüldü.
Rıza Sarraf ile Barış Güler, 15 Nisan’da koruma polisi tahsisi konusunda şöyle mesajlaştı:
Rıza Sarraf: Barış Bey günaydın. Hayırlı haftalar diliyorum. Kurulun toplanacağı tarih hakkında bilgi alabildiniz mi?
Barış Güler: Reza Bey günaydın. Hayırlı haftalar, birazdan bildiriyorum size
Barış Güler: Reza Bey görüştüm. Kurul kararı olmadan da verebilirim, başvuruyu yapacağınız konusunda bilgi vereceğim dedi
Rıza Sarraf: Çok teşekkür ederim Barış Bey…
Sarraf ile Barış Güler 16 Nisan’da da şöyle mesajlaştı:
Barış Güler: O iki konuyu da konuştum. Sorun yok size bilgi vereceğiz… Nereye gidilecek, ne yapılacak onunla alakalı. Benden bir haber beklerseniz dün akşam çünkü konuştum…
Rıza Sarraf: Okey. O benimkiyle alakalı başvuru yapmam lazım herhalde değil mi?
Barış Güler: Tabi tabi… İkisiyle de alakalı ııı… O dediğiniz şeye gerek kalmadan da olabiliyor yani. Hani onu bir şekilde zaten orada kanuni hakkınız sizin… Ben sizin ne zaman nerede, nereyle ne yapılması gerektiğini önümüzdeki günlerde söyleyeceğim zaten. Perşembe, cuma, cumartesi Bakan Bey burada olacak… 3 gün boyunca burda olacak. Gerekirse yüz yüze de görüşürüz onunla.
Rıza Sarraf: Tamam okey yani… Bir ilgili makama filan bir yazı yazmam lazım değil mi herhalde
Barış Güler: Tabi tabi… Onu onun bütün şablonları bizde var… Onu zaten sizle
görüştüğümüzde halledeceğiz beraber…
Barış Güler ile Sarraf arasında 20 Nisan’da şu mesajlaşma gerçekleşti:
Rıza Sarraf: Barış Bey selamlar… Bizim konuyla alakalı bir gelişme var…
Barış Güler: Selamlar Reza Bey… Hafta içi koruma tamam, abinize Türkiye’nin Dubai Konsolosluğu’ndan da müracaat yaptırabileceğiz… Gününü size haber vereceğim. Her gün takip ediyorum. Beyefendi de merak etmesin, kesin olacak dedi…
Barış Güler ile Sarraf 21 Nisan’da ise telefonla görüştü. Bu görüşme teknik takibe şöyle takıldı:
Barış Güler: Dilekçe yazıyorsunuz hemen… İstanbul Valiliği makamına diye… Şu kadar, şu kadar ciro yapıyorum, bu kadar… Kendi durumunuzdan bahsediyorsunuz. Babam da yanımda şu anda. Onun da selamı var… Zaman zaman tehditler almaktayım… Güvenliğim ve ailemin ve kendimin güvenliği için yakın koruma, yakın polis memuru koruma talep ediyorum… Yakın koruma talep ediyorum… Altına açık adresinizi yazıyorsunuz… Bir zarfın içine koyuyorsunuz… Ben gerekli işlemleri yapacağım…
Rıza Sarraf: Bu dilekçeyi Vali Bey’e mi bırakayım, size Sayın Bakanıma mı?
Barış Güler: Yo bana gönderttiriyorsunuz veya ben aldırttırabilirim sizden… Yarın işleme koyduracağım…
Sarraf, Güler’e, 23 Nisan’da da, “Barış Bey koruma konusu halloldu çok teşekkür ederim. İki güne kadar tahsis edicekler” mesajını attı.
Rıza Sarraf, 13 Ağustos 2013’te ise İçişleri Bakanı Muammer Güler ile görüştü. Bu
görüşme şöyle kaydedildi:
Muammer Güler: Seni üzüyorlar mı ya, niye üzüyolar arkadaş?..
Rıza Sarraf: Telefonla ölüm tehdidi alıyorum…
Muammer Güler: Isıracak köpek dişini göstermez… İt o… ne, ne soruyolar sana mesela yani ne?..
Rıza Sarraf: Valla bu Ağrılı Ahmet diye bi adam bu… 4-5 gün önce de birisi aradı tehdit etti.. Biz sonra aradığımız zaman kaale almadık, baktık telefonu kapalı… Ama bu adını doğru söylemiş telefonda, kendi üstüne kayıtlı Ahmet A… diye bir adam… Hiç tanımıyorum ki… “Gelicem kafana sıkıp mezara gömücem” diyor başka bir şey yok…
Muammer Güler: O….u çocuğu deseydin peki, sen bunun müraacatını yaptın değil mi?
Rıza Sarraf: Müracatını dün gece gittim Gayrettepe’ye, saat 1’den, sabah 5’e kadar yaptım. Asayişteki arkadaşlar bulmaya çalışıyorlar, henüz bulamamışlar bunu…
Muammer Güler: Ben şimdi talimat verecem. Sana bir arkadaş daha versinler…
Rıza Sarraf: Sizden onu rica edecektim ki… Benim özel güvenliklerim de yeterli. Sadece bizim kendi, siz devletin verdiği özel polis memuru arkadaşımızla da istişare ettik. Hani bir tane daha bizim…
Muammer Güler: Evet peki ben talimat verecem şimdi.. Talimat verecem tamam mı… Kılına zarar gelmez, onu bilesin yani… Gece hangi saat olursa ara beni vallahi yığarım oraya…
Rıza Sarraf: Sağolun Sayın Bakanım…
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan’ın düğününde, Rıza Sarraf, İçişleri Bakanı Muammer Güler ile koruma memuru tahsis edilmesi konusunda anlaşmaya vardılar. Rüşvet miktarı da 1.5 milyon dolar olarak belirlendi. Bu rüşvetin 800 bin dolarlık kısmı peşin, kalanının Barış Güler ile imzalanacak kontrat karşılığında aylık 30’ar bin dolarlık partiler halinde ödenmesi kararlaştırıldı.
Rıza Sarraf, bu gelişmeyi Abdullah Happani ile 13 Nisan 2013’te yaptığı telefon görüşmesinde şöyle anlattı:
Rıza Sarraf: Zafer Bey, Bakan Bey, Sayın Başbakan’la tanıştırdı beni… Şey talep ettim: Bir tane devlet koruma veriyor ya polis, resmi… Onu onayladılar. Hemen orada, bakanlar oradayken kabinede kopardım… 15 gün sonra başlayacak bu… Emniyet şeridine falan gidip giriyoruz ya biz… Durduruyorlar falan ya problem oluyor bazen… Bir de İçişleri Bakanı şey dedi. Ben özel bir tane seçer veririm dedi. Bütün birimlere şey yaparım dedi. Bildiririm bunun şey olduğunu, daha şey olur, daha yani güçlü bir eleman veririm sana…
Abdullah Happani: Tabi onun kontrolünde olursa daha iyi olur. Öyle sıradan birini vermeleri… Sıradan biri riskte olabilir yani…
Rıza Sarraf: Oğluyla gelecem ha birazdan.
Abdullah Happani: Tamam ben hazırlarım hepsini 800…
Rıza Sarraf: Güzelinden bir çanta al.
Bu görüşmeden sonra 13 Nisan günü Barış Güler’in, Sarraf’ın Nuruosmaniye’ deki ofisine giderek 800 bin doları teslim aldığı görüntülerle tespit edildi. Barış Güler’in ofise çantasız girdiği, çantayla çıktığı görüldü.
Rıza Sarraf ile Barış Güler, 15 Nisan’da koruma polisi tahsisi konusunda şöyle mesajlaştı:
Rıza Sarraf: Barış Bey günaydın. Hayırlı haftalar diliyorum. Kurulun toplanacağı tarih hakkında bilgi alabildiniz mi?
Barış Güler: Reza Bey günaydın. Hayırlı haftalar, birazdan bildiriyorum size
Barış Güler: Reza Bey görüştüm. Kurul kararı olmadan da verebilirim, başvuruyu yapacağınız konusunda bilgi vereceğim dedi
Rıza Sarraf: Çok teşekkür ederim Barış Bey…
Sarraf ile Barış Güler 16 Nisan’da da şöyle mesajlaştı:
Barış Güler: O iki konuyu da konuştum. Sorun yok size bilgi vereceğiz… Nereye gidilecek, ne yapılacak onunla alakalı. Benden bir haber beklerseniz dün akşam çünkü konuştum…
Rıza Sarraf: Okey. O benimkiyle alakalı başvuru yapmam lazım herhalde değil mi?
Barış Güler: Tabi tabi… İkisiyle de alakalı ııı… O dediğiniz şeye gerek kalmadan da olabiliyor yani. Hani onu bir şekilde zaten orada kanuni hakkınız sizin… Ben sizin ne zaman nerede, nereyle ne yapılması gerektiğini önümüzdeki günlerde söyleyeceğim zaten. Perşembe, cuma, cumartesi Bakan Bey burada olacak… 3 gün boyunca burda olacak. Gerekirse yüz yüze de görüşürüz onunla.
Rıza Sarraf: Tamam okey yani… Bir ilgili makama filan bir yazı yazmam lazım değil mi herhalde
Barış Güler: Tabi tabi… Onu onun bütün şablonları bizde var… Onu zaten sizle
görüştüğümüzde halledeceğiz beraber…
Barış Güler ile Sarraf arasında 20 Nisan’da şu mesajlaşma gerçekleşti:
Rıza Sarraf: Barış Bey selamlar… Bizim konuyla alakalı bir gelişme var…
Barış Güler: Selamlar Reza Bey… Hafta içi koruma tamam, abinize Türkiye’nin Dubai Konsolosluğu’ndan da müracaat yaptırabileceğiz… Gününü size haber vereceğim. Her gün takip ediyorum. Beyefendi de merak etmesin, kesin olacak dedi…
Barış Güler ile Sarraf 21 Nisan’da ise telefonla görüştü. Bu görüşme teknik takibe şöyle takıldı:
Barış Güler: Dilekçe yazıyorsunuz hemen… İstanbul Valiliği makamına diye… Şu kadar, şu kadar ciro yapıyorum, bu kadar… Kendi durumunuzdan bahsediyorsunuz. Babam da yanımda şu anda. Onun da selamı var… Zaman zaman tehditler almaktayım… Güvenliğim ve ailemin ve kendimin güvenliği için yakın koruma, yakın polis memuru koruma talep ediyorum… Yakın koruma talep ediyorum… Altına açık adresinizi yazıyorsunuz… Bir zarfın içine koyuyorsunuz… Ben gerekli işlemleri yapacağım…
Rıza Sarraf: Bu dilekçeyi Vali Bey’e mi bırakayım, size Sayın Bakanıma mı?
Barış Güler: Yo bana gönderttiriyorsunuz veya ben aldırttırabilirim sizden… Yarın işleme koyduracağım…
Sarraf, Güler’e, 23 Nisan’da da, “Barış Bey koruma konusu halloldu çok teşekkür ederim. İki güne kadar tahsis edicekler” mesajını attı.
Rıza Sarraf, 13 Ağustos 2013’te ise İçişleri Bakanı Muammer Güler ile görüştü. Bu
görüşme şöyle kaydedildi:
Muammer Güler: Seni üzüyorlar mı ya, niye üzüyolar arkadaş?..
Rıza Sarraf: Telefonla ölüm tehdidi alıyorum…
Muammer Güler: Isıracak köpek dişini göstermez… İt o… ne, ne soruyolar sana mesela yani ne?..
Rıza Sarraf: Valla bu Ağrılı Ahmet diye bi adam bu… 4-5 gün önce de birisi aradı tehdit etti.. Biz sonra aradığımız zaman kaale almadık, baktık telefonu kapalı… Ama bu adını doğru söylemiş telefonda, kendi üstüne kayıtlı Ahmet A… diye bir adam… Hiç tanımıyorum ki… “Gelicem kafana sıkıp mezara gömücem” diyor başka bir şey yok…
Muammer Güler: O….u çocuğu deseydin peki, sen bunun müraacatını yaptın değil mi?
Rıza Sarraf: Müracatını dün gece gittim Gayrettepe’ye, saat 1’den, sabah 5’e kadar yaptım. Asayişteki arkadaşlar bulmaya çalışıyorlar, henüz bulamamışlar bunu…
Muammer Güler: Ben şimdi talimat verecem. Sana bir arkadaş daha versinler…
Rıza Sarraf: Sizden onu rica edecektim ki… Benim özel güvenliklerim de yeterli. Sadece bizim kendi, siz devletin verdiği özel polis memuru arkadaşımızla da istişare ettik. Hani bir tane daha bizim…
Muammer Güler: Evet peki ben talimat verecem şimdi.. Talimat verecem tamam mı… Kılına zarar gelmez, onu bilesin yani… Gece hangi saat olursa ara beni vallahi yığarım oraya…
Rıza Sarraf: Sağolun Sayın Bakanım…
Hiç yorum yok