Fransız basınında yer alan bir haber, Suriye'deki çetelerin sınırı geçerken İHH'nın tahsis ettiği ambülansları kullandığını gözler önüne seriyor. Cihatçılar diğer "muhalif" gruplarla yaşanan çatışmalarda Türkiye sınırına kaçıyor. Türkiye aslında savaşın bizzat içerisinde...
Le Monde'un haberine göre, Türkiye aslında savaşın içinde. Gerek sığınmacıların pozisyonu, gerekse sınır bölgelerinde kol gezen eli silahlı kişiler, bu savaşın taraflarından bir olarak Türkiye'yi de işaretlemek gerektiğinin bir göstergesi. Haberin içeriği ise şöyle;
El Kaideciler sık sık Türkiye sınırına çekiliyor
Reyhanlı'da bir camide bir araya gelen onlarca kişi, Cuma namazını kılmak için toplanmışlardı. Mustafa da oradaydı. Müezzinin verdiği vaaza kulak asmıyordu. Karısıyla el ele, kendilerini koruyorlar, çarşafının altında hiçbir yeri görünmeyen eşinin yanında duran 22 yaşındaki bu Tunuslu genç, uzun sakalı, savaşçılara has yeleği ve giydiği kamuflajla dikkat çekiyordu. Daha çok kısa bir süre önce Suriye'deydi.
Yedi ay boyunca, Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adına savaşmış Mustafa. O da birçok El-Kaideli gibi Suriyeli değil. "Cihat için" savaştığını söyleyen, El Kaide bağlantılı IŞİD içerisinde çok sayıda Tunuslu da bulunuyor. Mustafa onlardan birisi.
Halep'in Deyrizor bölgesinde, Özgür Suriye Ordusu, El-Nusra ve İslam Cephesinin koalisyonu günlerdir çatışıyor. Yaklaşık olarak 500 kişi yalnızca son 10 günün bilançosu. IŞİD cephesinde yer alanlar, Türkiye sınırına yakın bölgelere doğru çekiliyorlar. Al-Daba köyü kuşatılmış durumda olduğundan, Mustafa ve Türkiye tarafında bulunan eşi, bu karmaşada bir uçağın gelip kendilerini almasını ve Tunus'a gitmeyi bekliyorlar. Mustafa, geri dönüşü tercih edenlerden.
'Sonuç, ölüm'
IŞİD bırakılmaz. IŞİD'den ayrılmak, din değiştirmek gibidir. Bunun sonucu ölümdür. Yasin, bu konuda bazı şeyler biliyor. Kendi tugayı ile IŞİD'i terk etmiş, Suudi Arabistan Emirleri tarafından desteklenen, İslam bölüklerine katılmış. Bu Suriyeli, Reyhanlı'nın merkezinde bir otelde kalıyor. Geri dönmek onun için çok riskli; çünkü eski silah arkadaşlarıyla karşılaşmaktan korkuyor: "Soruya gerek yok, ben kardeşlerimi öldürdüm. Bizim düşmanımız Beşar'dı ama onların şu anki hedefi İslam devleti, Hilafet kurmak için oradalar." Yasin'e göre, İŞİD saflarında "Körfez Ülkeleri, Yemen, Mısır, Tunus, İngiltere, Fransa, Belçika gibi ülkelerin vatandaşları var.
Türkiye içerisindeki silahlı militan sayısı üç kat arttı
Urfa ve Antakya içine yönlendirilen ve orayı bir mevzi olarak kullanan militan sayısı da çok fazla. Savaşın başından beri Türkiye içlerine yerleştirilen silahlı sayısında üç kat artış gözlendi. Kilis ve Reyhanlı en önemli merkezlerden.
Bu arada, savaş hız kesmeden sürerken, yeni militanlar da gelmeye devam ediyor. Bu bilgi, Hatay havaalanı çalışanı bir işçiden elde edildi. Her gün en az 3-4 kişi, bazen ise daha fazla militan Hatay'a iniş yapıyor. Geçtiğimiz günlerde 30 kadar Alman savaşa katılmak için Hatay'a geldi. Türkiye'ye inerek savaşa geçmelerine Türk yetkililer müdahale etmiyor. İsteseler kolayca mani olabilirler. Üç gündür sınır bölgelerinin kontrolü ÖSO'da ve bu konuda Türk tarafı bir şey yapmıyor. Tel Abyat'ta çatışmalar sürüyor. IŞİD ve ÖSO sınırın Türkiye'ye en yakın bölgelerinde bulunuyor.
'İHH ambülans tahsis etti fakat sınırı geçemedik'
Sığınmacılar tarafından bazı otellerin işgal edildiği Reyhanlı'da, birçok bina toplanma noktası olarak kullanılıyor. Böyle yerlerden birinde, bina kadın ve erkekler olarak ikiye ayrılmış durumda. Haremlik selamlık kullanılan bu binaların sayısı oldukça artmakta. Bunlardan biri de bir otel. Birçok müşteriye şüpheli yaklaşımlar olmuş, Yemenli ve Mısırlılar Çarşamba günü bölgeden ayrılmışlar. Şort giyenlere "suçlu" gibi davranılıyormuş.
Bölgede tehlikenin artmasından sonra, iki İngiliz, Reyhanlı'yı terk etmek istiyorlar. Gözle görülür onlarca tehlikeden, yalnızca arkadaşlarının yolladığı parayı çekmek için bankaya gittiklerinde bir gencin kendilerine söyledikleri dikkatlerini çekmiş. "Suriye'ye geçmemiz mümkün olmadı. Geçişler çok karmaşık şuan." "Türkiye'de bulunan İHH isimli bir yardım organizasyonu bize bir ambulans tahsis etti fakat yine de Suriye'den içeri alınmadık" şeklinde demeç verdiler.
Öte yandan İslamcı bir yardım kuruluşu olan İHH, uzun zamandır Suriyeli terörist gruplarla temas halinde olmak ve İslamcı çetelere destekte bulunmakla suçlanıyor. Aralık ayında Reyhanlı'da durdurulan ve içerisinde tonlarca mühimmat ele geçirilen kamyonun İHH adına kiralandığı haberleri kamuoyunda günlerce tartışılmıştı. Ayrıca Türk basınına göre, 1 Ocak'tan bu yana Suriye'ye yardım için 35 kamyon kiralayan İHH, konvoylarla "yardım" yollamaya devam ediyor.
Le Monde'un haberine göre, Türkiye aslında savaşın içinde. Gerek sığınmacıların pozisyonu, gerekse sınır bölgelerinde kol gezen eli silahlı kişiler, bu savaşın taraflarından bir olarak Türkiye'yi de işaretlemek gerektiğinin bir göstergesi. Haberin içeriği ise şöyle;
El Kaideciler sık sık Türkiye sınırına çekiliyor
Reyhanlı'da bir camide bir araya gelen onlarca kişi, Cuma namazını kılmak için toplanmışlardı. Mustafa da oradaydı. Müezzinin verdiği vaaza kulak asmıyordu. Karısıyla el ele, kendilerini koruyorlar, çarşafının altında hiçbir yeri görünmeyen eşinin yanında duran 22 yaşındaki bu Tunuslu genç, uzun sakalı, savaşçılara has yeleği ve giydiği kamuflajla dikkat çekiyordu. Daha çok kısa bir süre önce Suriye'deydi.
Yedi ay boyunca, Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adına savaşmış Mustafa. O da birçok El-Kaideli gibi Suriyeli değil. "Cihat için" savaştığını söyleyen, El Kaide bağlantılı IŞİD içerisinde çok sayıda Tunuslu da bulunuyor. Mustafa onlardan birisi.
Halep'in Deyrizor bölgesinde, Özgür Suriye Ordusu, El-Nusra ve İslam Cephesinin koalisyonu günlerdir çatışıyor. Yaklaşık olarak 500 kişi yalnızca son 10 günün bilançosu. IŞİD cephesinde yer alanlar, Türkiye sınırına yakın bölgelere doğru çekiliyorlar. Al-Daba köyü kuşatılmış durumda olduğundan, Mustafa ve Türkiye tarafında bulunan eşi, bu karmaşada bir uçağın gelip kendilerini almasını ve Tunus'a gitmeyi bekliyorlar. Mustafa, geri dönüşü tercih edenlerden.
'Sonuç, ölüm'
IŞİD bırakılmaz. IŞİD'den ayrılmak, din değiştirmek gibidir. Bunun sonucu ölümdür. Yasin, bu konuda bazı şeyler biliyor. Kendi tugayı ile IŞİD'i terk etmiş, Suudi Arabistan Emirleri tarafından desteklenen, İslam bölüklerine katılmış. Bu Suriyeli, Reyhanlı'nın merkezinde bir otelde kalıyor. Geri dönmek onun için çok riskli; çünkü eski silah arkadaşlarıyla karşılaşmaktan korkuyor: "Soruya gerek yok, ben kardeşlerimi öldürdüm. Bizim düşmanımız Beşar'dı ama onların şu anki hedefi İslam devleti, Hilafet kurmak için oradalar." Yasin'e göre, İŞİD saflarında "Körfez Ülkeleri, Yemen, Mısır, Tunus, İngiltere, Fransa, Belçika gibi ülkelerin vatandaşları var.
Türkiye içerisindeki silahlı militan sayısı üç kat arttı
Urfa ve Antakya içine yönlendirilen ve orayı bir mevzi olarak kullanan militan sayısı da çok fazla. Savaşın başından beri Türkiye içlerine yerleştirilen silahlı sayısında üç kat artış gözlendi. Kilis ve Reyhanlı en önemli merkezlerden.
Bu arada, savaş hız kesmeden sürerken, yeni militanlar da gelmeye devam ediyor. Bu bilgi, Hatay havaalanı çalışanı bir işçiden elde edildi. Her gün en az 3-4 kişi, bazen ise daha fazla militan Hatay'a iniş yapıyor. Geçtiğimiz günlerde 30 kadar Alman savaşa katılmak için Hatay'a geldi. Türkiye'ye inerek savaşa geçmelerine Türk yetkililer müdahale etmiyor. İsteseler kolayca mani olabilirler. Üç gündür sınır bölgelerinin kontrolü ÖSO'da ve bu konuda Türk tarafı bir şey yapmıyor. Tel Abyat'ta çatışmalar sürüyor. IŞİD ve ÖSO sınırın Türkiye'ye en yakın bölgelerinde bulunuyor.
'İHH ambülans tahsis etti fakat sınırı geçemedik'
Sığınmacılar tarafından bazı otellerin işgal edildiği Reyhanlı'da, birçok bina toplanma noktası olarak kullanılıyor. Böyle yerlerden birinde, bina kadın ve erkekler olarak ikiye ayrılmış durumda. Haremlik selamlık kullanılan bu binaların sayısı oldukça artmakta. Bunlardan biri de bir otel. Birçok müşteriye şüpheli yaklaşımlar olmuş, Yemenli ve Mısırlılar Çarşamba günü bölgeden ayrılmışlar. Şort giyenlere "suçlu" gibi davranılıyormuş.
Bölgede tehlikenin artmasından sonra, iki İngiliz, Reyhanlı'yı terk etmek istiyorlar. Gözle görülür onlarca tehlikeden, yalnızca arkadaşlarının yolladığı parayı çekmek için bankaya gittiklerinde bir gencin kendilerine söyledikleri dikkatlerini çekmiş. "Suriye'ye geçmemiz mümkün olmadı. Geçişler çok karmaşık şuan." "Türkiye'de bulunan İHH isimli bir yardım organizasyonu bize bir ambulans tahsis etti fakat yine de Suriye'den içeri alınmadık" şeklinde demeç verdiler.
Öte yandan İslamcı bir yardım kuruluşu olan İHH, uzun zamandır Suriyeli terörist gruplarla temas halinde olmak ve İslamcı çetelere destekte bulunmakla suçlanıyor. Aralık ayında Reyhanlı'da durdurulan ve içerisinde tonlarca mühimmat ele geçirilen kamyonun İHH adına kiralandığı haberleri kamuoyunda günlerce tartışılmıştı. Ayrıca Türk basınına göre, 1 Ocak'tan bu yana Suriye'ye yardım için 35 kamyon kiralayan İHH, konvoylarla "yardım" yollamaya devam ediyor.