İZMİR İl Genel Meclis üyeleri kamuoyuna aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ait evler de bulunduğu öne sürülen ve Urla Villaları olarak bilinen Zeytineli köyüne bağlı Hacılar Koyu girişinde basın açıklaması yaptı.
Ruhsatsız oldukları gerekçesiyle yıkım kararı bulunan villalarla ilgili basına yansıyan tapelerde SİT derecesinin 1’den 3’e düşürüldüğü iddiaları bulunuyor. Koy, cenneti andıran manzarasıyla ve masmavi deniziyle dikkat çekiyor.
İzmir’in Urla ilçesine bağlı Zeytineli Köyü’ndeki koyda, daha önce de gündeme gelen diğer evlerin yanı sıra dört yapı inşaatı, plajda deniz araçları, atlar, üzüm bağı ve cami de tepeden kuş bakışı görülebiliyor. Ancak, köyün girişi ve çevreyle bağlantısı tel örgülerle çevrili otomatik kapı ve güvenlik sistemi bulunuyor.
İl Genel Meclisi üyeleri, jandarmanın koy girişinde durması nedeniyle açıklamasını kuşbakışı gören tepede yaptı. İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci açıklamasında, 1.Derece Doğal SİT alanı olan bu alanın mahkeme kararına rağmen 3. Derece Doğal SİT alanına çevrilmesi için çalışmalar yapıldığını, işin kitabına uydurulup yasal hala getirilmek istendiğini daha önce de belirttiğini hatırlattı. Değirmenci, bunun aslında Ak Parti’nin İzmir için açıkladığı 1414 projeden uygulamaya koyduğu birinci proje olduğu, olanları İzmir ve Türk halkına göstermek için burada bu basın toplantısını yaptıklarını söyledi.
Değirmenci şöyle devam etti:
“İçinde bulunduğumuz bu alan İzmir 1 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 6.01.1995 tarihinde 5932 sayılı kararıyla birinci derece doğal SİT olarak belirlenmiştir. Buradaki yapıların hepsi kaçak ve ruhsatsızdır. Toplam 87.610 metrekare olan alanın 1810 nolu 6778 metrekarelik parselin ise mülkiyeti Maliye hazinesi üzerine kayıtlıdır. Bu yapılar ruhsatsız olduğu için İzmir İl Encümenin 15.09.2010 tarih ve 613, 614, 615, 616, 617, 618 nolu kararıyla para cezası kesilmiştir. Daha sonra encümen kararıyla 29. 02.2012 ve 253, 254, 255, 256 nolu kararlarıyla ruhsatsız yapılar için yıkım kararı alınmıştır. 19.09.2012 tarihinde 80.159.80 TL olan yıkım parası Urla Kaymakamlığına gönderilmiştir. Yapı sahiplerinin yıkım kararının durdurulması ve 1. Derece Doğal SİT’in kaldırılması için İzmir 4. İdare Mahkemesi’ne yaptığı müracaat Danıştay’a temiz yolu açık olmak üzere reddedilmiştir. Konu bu aşamadayken internete düşen tapeler de villa sahiplerinden Latif Topbaş’ın bu alanın 1. Derece Doğal SİT’ten 3. Derece Doğal SİT’e çevrilmesi için Sayın Başbakan’dan ricası olduğu ve bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanı’na talimat vermesini istediği, Sayın Başbakan’ın da bunu onayladığını anlıyoruz. İşte tam bu aşamada İzmir 1 nolu Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu 28.11.2013 ve 200 sayılı kararıyla yaklaşık 20 hektarlık alanın “Sürdürebilir Koruma ve Kullanım Alanı” olarak tescil edilmesini uygun görmüştür. Alınan karar onaylanmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuş ve bakanlık makamınca 25.12.2013 tarih 12.788 sayılı olur ile onaylanmıştır. Bakanlık bu kararı 29.01.2014 tarih ve 742 sayılı yazılı ile İzmir Valiliği’ne dağıtımı yapılmak üzere göndermiştir. Tescil değişikliği 15 gün süreyle askıda kalacaktır. Bu kararla kaçak villaların bulunduğu alan 1. Derece doğal SİT olmaktan çıkarak yasal hale getirilmesi için ilk asama tamamlanmıştır. Daha sonra bu bölgede plan yapılıp Çevre Bakanlığı’na sunulacak ve bu plan da onaylanıp kaçak villalar yasal hale getirilmiş olacaktır. Böylece AKP’nin İzmir için birinci projesi gerçekleşmiş olacaktır.”
Bu kararın kişiye özel bir düzenleme olduğunu vurgulayan Değirmenci, “Bu karar emsal teşkil edileceğinden tüm yarım adanın (Çeşme, Urla, Seferihisar) ilçelerinde de benzer yapılaşmaların önünü açma projesidir. Bu karar yağmaya, talana ilk adımdır. Bu karar AKP’nin İzmir’e doğaya ilk seçim hediyesidir, ilk doğa katliamıdır” dedi.
Açıklamanın ardından CHP Urla Belediye Başkan Adayı Sibel Uyar, CHP Urla Örgütü, İzmir Eski Milletvekili Türkan Miçoğulları’nın da katıldığı grup, villaların bulunduğu koyun girişine kadar yürüdü. Otomatik demir kapıyla kapalı olan girişe İl Genel Meclisi Üyesi Abdurrahman Atalar, Türk bayrağı asarak “Yürütmenin başındaki kişi İzmir’in ve Türkiye’nin mallarını böyle yürütüyorlar” dedi. Grup Başkanvekili Doğan Albayrak ise “İnsanların denizle bağlantısı kesilmesi Kıyı Kanununa göre aykırıdır. Bununla da ayrı bir suç işleniyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Değirmenci şöyle devam etti:
“İçinde bulunduğumuz bu alan İzmir 1 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 6.01.1995 tarihinde 5932 sayılı kararıyla birinci derece doğal SİT olarak belirlenmiştir. Buradaki yapıların hepsi kaçak ve ruhsatsızdır. Toplam 87.610 metrekare olan alanın 1810 nolu 6778 metrekarelik parselin ise mülkiyeti Maliye hazinesi üzerine kayıtlıdır. Bu yapılar ruhsatsız olduğu için İzmir İl Encümenin 15.09.2010 tarih ve 613, 614, 615, 616, 617, 618 nolu kararıyla para cezası kesilmiştir. Daha sonra encümen kararıyla 29. 02.2012 ve 253, 254, 255, 256 nolu kararlarıyla ruhsatsız yapılar için yıkım kararı alınmıştır. 19.09.2012 tarihinde 80.159.80 TL olan yıkım parası Urla Kaymakamlığına gönderilmiştir. Yapı sahiplerinin yıkım kararının durdurulması ve 1. Derece Doğal SİT’in kaldırılması için İzmir 4. İdare Mahkemesi’ne yaptığı müracaat Danıştay’a temiz yolu açık olmak üzere reddedilmiştir. Konu bu aşamadayken internete düşen tapeler de villa sahiplerinden Latif Topbaş’ın bu alanın 1. Derece Doğal SİT’ten 3. Derece Doğal SİT’e çevrilmesi için Sayın Başbakan’dan ricası olduğu ve bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanı’na talimat vermesini istediği, Sayın Başbakan’ın da bunu onayladığını anlıyoruz. İşte tam bu aşamada İzmir 1 nolu Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu 28.11.2013 ve 200 sayılı kararıyla yaklaşık 20 hektarlık alanın “Sürdürebilir Koruma ve Kullanım Alanı” olarak tescil edilmesini uygun görmüştür. Alınan karar onaylanmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuş ve bakanlık makamınca 25.12.2013 tarih 12.788 sayılı olur ile onaylanmıştır. Bakanlık bu kararı 29.01.2014 tarih ve 742 sayılı yazılı ile İzmir Valiliği’ne dağıtımı yapılmak üzere göndermiştir. Tescil değişikliği 15 gün süreyle askıda kalacaktır. Bu kararla kaçak villaların bulunduğu alan 1. Derece doğal SİT olmaktan çıkarak yasal hale getirilmesi için ilk asama tamamlanmıştır. Daha sonra bu bölgede plan yapılıp Çevre Bakanlığı’na sunulacak ve bu plan da onaylanıp kaçak villalar yasal hale getirilmiş olacaktır. Böylece AKP’nin İzmir için birinci projesi gerçekleşmiş olacaktır.”
Bu kararın kişiye özel bir düzenleme olduğunu vurgulayan Değirmenci, “Bu karar emsal teşkil edileceğinden tüm yarım adanın (Çeşme, Urla, Seferihisar) ilçelerinde de benzer yapılaşmaların önünü açma projesidir. Bu karar yağmaya, talana ilk adımdır. Bu karar AKP’nin İzmir’e doğaya ilk seçim hediyesidir, ilk doğa katliamıdır” dedi.
Açıklamanın ardından CHP Urla Belediye Başkan Adayı Sibel Uyar, CHP Urla Örgütü, İzmir Eski Milletvekili Türkan Miçoğulları’nın da katıldığı grup, villaların bulunduğu koyun girişine kadar yürüdü. Otomatik demir kapıyla kapalı olan girişe İl Genel Meclisi Üyesi Abdurrahman Atalar, Türk bayrağı asarak “Yürütmenin başındaki kişi İzmir’in ve Türkiye’nin mallarını böyle yürütüyorlar” dedi. Grup Başkanvekili Doğan Albayrak ise “İnsanların denizle bağlantısı kesilmesi Kıyı Kanununa göre aykırıdır. Bununla da ayrı bir suç işleniyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
BİLİRKİŞİLER DEVLET SIRRI MI
İZMİR 4. İdare Mahkeme kararı bulunmasına rağmen, konu Danıştay aşamasında iken İzmir 1 nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu’nun hangi bilimsel gerekçelerle SİT derecesini değiştirdiğini öğrenmek istediklerini söyleyen Değirmenci şu soruları yöneltti:
“Bu konuda komisyona hangi bilirkişiler rapor hazırlamıştır? Bu rapor ve bilirkişiler hakkında bilgi edinmek istememize rağmen neden saklanmaktadır? Bu devlet sırrı mıdır? Bilirkişiler bu rapor için kaç TL ödenek almıştır? Tüm bu sorular doğrultusunda şimdi Sayın Valimiz Mustafa Toprak’a İl Encümenin başı ve Vali olarak bu karara itiraz hakkını kullanmaya davet ediyorum. İzmir Valiliğinin 28 Şubata kadar bakanlığın bu kararına itiraz etme hakkı var. Sümerbank kararını altı kez İl Genel Meclisi’ne gönderen Sayın Valimizden bir kez olsun bu karara itiraz etmesini diliyorum. Bir çağrı da İzmir Milletvekili ve AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’a yapıyorum. Urla’daki bu doğa katliamından yana mısınız değil misiniz? Çevre ve Şehircilik Bakanının yaptığı bu uygulamayı doğru mu yanlış mı buluyorsunuz?”
“Bu konuda komisyona hangi bilirkişiler rapor hazırlamıştır? Bu rapor ve bilirkişiler hakkında bilgi edinmek istememize rağmen neden saklanmaktadır? Bu devlet sırrı mıdır? Bilirkişiler bu rapor için kaç TL ödenek almıştır? Tüm bu sorular doğrultusunda şimdi Sayın Valimiz Mustafa Toprak’a İl Encümenin başı ve Vali olarak bu karara itiraz hakkını kullanmaya davet ediyorum. İzmir Valiliğinin 28 Şubata kadar bakanlığın bu kararına itiraz etme hakkı var. Sümerbank kararını altı kez İl Genel Meclisi’ne gönderen Sayın Valimizden bir kez olsun bu karara itiraz etmesini diliyorum. Bir çağrı da İzmir Milletvekili ve AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’a yapıyorum. Urla’daki bu doğa katliamından yana mısınız değil misiniz? Çevre ve Şehircilik Bakanının yaptığı bu uygulamayı doğru mu yanlış mı buluyorsunuz?”
‘ADETA SANTİMETRE HASSASLIĞINDA…’
TÜM Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir temsilcisi Prof. Dr. Kayhan Kantarlı da bir açıklama yaptı ve villaları kurtaran özel raporun Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu İlke Kararı maddelerinde değişiklik yapılarak sağlandığını iddia etti. Kantarlı, “Bu duruma göre her ne kadar resmi gazetede sonradan (31.01.2014) yayınlanmış olsa da raporla eş zamanlı olarak hazırlanıp ilgili komisyondan geçen ve şimdiye kadar yapıların SİT değerlendirmelerinde gerek duyulmayan böyle bir ilkeler reçetesinin yüzlerce hektarlık Urla Hacılar Koyunun yalnızca 20 hektarlık özel bir bölümünün SİT durumunu değiştirebilmek için özel olarak hazırlanıp raporu hazırlayan hocalara verildiği hocaların da söz konusu alanı 20 hektarın dışına taşmayacak seklinde adeta santimetre hassaslığında değerlendirilerek buranın birinci derece SİT olmaktan çıkarılabileceğine karar verdikleri anlaşılmaktadır. Rapor bu reçeteye göre hazırlandıktan sonra da bakanlık bu rapora dayanarak birinci derece doğal SİT alanının 20 hektarlık bu özel parçasını yapılaşmaya izinli hale getirecek tescil değişikliği yapmıştır. İşlemler tamamlanınca da söz konusu reçete dikte kararları haline getirilerek Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu İlçe Kararı adı altında 31.01.2014 tarihte resmi gazetede yayınlanmıştır. Durum böyleyken söz konusu 20 hektarlık arazinin SİT durumunun yeniden değerlendiriliyorken şimdiye kadar olmayan özel bir reçete hazırlanmasına neden ihtiyaç duyulmuştur. Ayrıca, bu öğretim görevlilerinin isimlerine hiçbir şekilde ulaşamamaktayız. Bunun için gerekli başvuruları yaptık” dedi.