"Ben yıllarca TRT’de yasaklı kaldım ve neden yasaklı olduğum da açıklanmadı. Yıllar sonra Melike Öcalan’ın programına çağrıldım. Bo...
"Ben yıllarca TRT’de yasaklı kaldım ve neden yasaklı olduğum da açıklanmadı. Yıllar sonra Melike Öcalan’ın programına çağrıldım. Boynumdaki Zülfikar’ın çıkarılması istendi. Bunu hayatıma ciddi bir saldırı olarak gördüm. Siyasi simge dendi bana ama simgeyse türban da simge. Türbana yer verilirken bir Zülfikar’ı çok gördüler. Geçenlerde arabama saldırı da oldu. Hem Alevi hem muhalif olmamdan kaynaklı saldırıydı. “Ayağını denk al, biz senin kim olduğunu biliyoruz” işaretleri bunlar, Maraş gibi, Çorum gibi. Ben devrimciyim, sosyalistim ve Aleviyim. Bu kimliğimi hiç saklamadım. Alevi oluşum benim tercihim değildi ama Sünni bir devletin ezilen, yok sayılan mezhebinden biri olmaktan onur duyuyorum.
Alevi çalıştayları ile devletin bugün Alevileri yanına çekmeye çalıştığını, kendi anlayışı ve müsaadesi içinde kendi Alevisini yaratmaya çalıştığını görüyorum. Mesela TRT 6 açıldı, Kürtçe yıllarca yasaklıydı şimdi devlet kanalı bile açıldı diye herkes çok sevindi. Ben defalarca davet edildim ama kabul etmedim. Hiçbir dilin egemenlerin altında konuşulmasını uygun görmedim. Ama Roboski’de 34 can alındığında 1 hafta oradaydım. Bizim meselemiz halkların yoldaşlığı. Devletin kendi Kürt’ünü Alevi’sini yaratmasından yana değilim. Alevi çalıştaylaırnı onaylamıyorum. Bizler kesinlikle birilerinin müsaadesiyle ibadetimizi yaşayacak değiliz. Alevilerin AKP’nin kahvaltılarına, iftarlarına katılmalarını reddediyorum. Alevi örgütleri karşı gelse de benim inandığım tek doğru şu: Bugün halk başkaldırısında inandıkları gelecekleri uğruna ölen arkadaşlarımız varken, hala ezenlerle yan yana durmayı kabul etmiyorum.
Bugün karşımızda İzzettin Doğan örneği var. Bugün camide cemevi projelerine imza atan devletle Alevileri yan yana getirmek adına devletle yan yana duramam. Maraş’a, Çorum’a Sivas’a ihanet etmiş oluruz. Sivas’ta sadece insanlar yanmadı. Tarihsel bir kültür, Alevi deyişleri katledilmeye çalışıldı. Biz o yangınlarla tükenmeyiz. Teslimiyetçi anlayışı reddeden Pir Sultan geleneğinden geliyoruz. Mesel sadece mezhepsel değildir. Yoksulun her gün yoksullaştığı sınıf savaşıdır. Denizlerin, Mahirlerin, İboların geleneğidir.
İnsan olmak reddetmekten geçer. Ethem, Dersim, Roboski’nin arasında fark yok. Devrimci mücadeleyle, Alevi mücadelesiyle, Kürt halkının mücadelesinin birbirinden farkı yok."
BİRGÜN
PINAR AYDINLAR KİMDİR
12 Şubat 1979'da İstanbul'da dünyaya geldi.Türk halk müziği sanatçısı ve yazar.
Erzurum kökenli, Alevi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 13 yaşında bağlama kursuna başladı. 17 yaşında çeşitli kurumlarda kurs vermeye başladı. 1995 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı'nı kazandı. Temel Bilimler Bölümü'nden mezun olduktan sonra İstanbul'da profesyonel olarak müzikle uğraşmaya başladı. Sosyalist dünya görüşüne sahip olan sanatçı konserlerinde verdiği mesajlardan dolayı çok sayıda yasal takibata uğramıştır. 25 Mart 2009 tarihinde Tunceli Kışla Meydanında yapılan mitingde sarfettiği sözleri dolayısıyla hakkında 2 yıl hapis istemiyle dava açıldı. 2014 yerel seçimlerinde HDP'den İstanbul Büyükşehir Belediyesi eşbaşkan adayı olmuştur. 1 Ekim 2012 tarihinde yayın hayatına başlamış olan soL günlük gazetede yazmaktadır. 2002 yılında Arif Sağ'ın oğlu Tolga Sağ ile evlenmiştir. Toprak ve Turna adlı ikizlerin annesidir.
ALBÜMLERİ
- Türkü Söylemek Lazım - 2003
- Kırmızı Gül - 2007
- Mavi Bir Düş - 2011
KAYNAK: WIKIPEDIA.ORG