Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Ukrayna: Kim kiminle kime karşı?

Kiev’de Bağımsızlık Meydanı’nı ele geçirenleri kabaca üç gruba ayırabiliriz: Parlamenter Muhalefet, sağ otonom gruplar ve sıradan libera...

Kiev’de Bağımsızlık Meydanı’nı ele geçirenleri kabaca üç gruba ayırabiliriz: Parlamenter Muhalefet, sağ otonom gruplar ve sıradan liberal halk yığınları. Parlamenter Muhalefetin içerisinde Batı yanlısı olarak görülen partiler, Arseni Jazenjuk’un Batkywtschyna Partisi (Anavatan -kelime anlamı: Babavatan), Witali Klitschko’nun Udar (Reformlar İçin Ukrayna Demokratik İttifak) Partisi. Kelime anlamı: Vuruş/Darbe. Ayrıca daha az Bbatı yanlısı ama esas olarak Rusya karşıtı bir politika izleyen Oleg Tjagnibok’un faşist partisi ‘Swoboda’ (Özgürlük).
Yazenjuk’un partisi Anavatan, 1999 yılında kuruldu, politik olarak ulusalcı ama ekonomik olarak neo-liberal bir pozisyona sahip. Parti daha çok Orta Ukrayna’da örgütlü. Ama yaptığı en önemli iş faşistlerin geleneksel merkezleri olan Batı Ukrayna’daki Lviv, İvano-Frankivsk ve Ternopil ile sınırlı olan Özgürlük Partisi ile son seçimlerde ittifak kurup, onu 35 milletvekili ile parlamentoya taşımasıyla biliniyor. Klitschko’nun Partisi Udar ise 2010 yılında CDU’ya yakınlığıyla bilinen Konrad-Adenauer-Vakfı’nın yardımlarıyla kuruldu. Politik olarak Avrupa Birliği yanlısı görüşlerden beslenen parti, ‘Oranj’ hareketinden kendisini ayrı görüyor. Bu partiler, Çumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in seçim başarısının gösterdiği gibi 2005 ile 2010 yılları arasındaki yasama döneminde çok kötü bir yönetim sergilemişlerdi.
Bu partilerin hepsi, en azından polisin meydana inmesine kadar esas göstericilerin doldurduğu alanda çadırlarını kurup destek sağlıyorlardı. Parti stantları nispeten iyi bir teknik altyapı (jeneratörler, seyyar mutfaklar, kendi ilk yardım istasyonları vb.) vesilesiyle dikkat çekiyorlardı.
Eylemciler bariz bir şekilde vardiya şeklinde çalışıyorlardı ve Kiev Maidan Meydanı ile geldikleri bölgeler arasında mekik dokuyorlardı. Ocak ayının sonunda, Güney Ukrayna’yı düşürme (Çerkassi, Dnipropetrovsk ve Zaporijya) teşebbüsleri başarısız olunca, bugünkü bulundukları konuma çekildiler. O günlerde, bölgelere gidişlerin yüksek, Kiev Maidan Meydanı’ndaki işgalin ise zayıf olması bugün dikkatlerden kaçmıyor.
Parti grupları yavaş yavaş paramiliter milislere evrildiler. Diğer yandan, özenli görüntüleriyle kendilerini ‘otonom’ Vurucular/Darbeciler’den ayırıyorlardı. Partilerin bulundukları yerler, girişlere konuşlandırılan kontrol noktalarıyla güvenlik altına alınmıştı. Buralarda nöbetçiler, gerektiğinde kimlik kontrolü de yapabiliyorlardı.
21 ve 30 Kasım arasındaki ilk günlerde Maidan Meydanı daha çok sıradan, liberal halkın uğrak yeriydi. Öğrenciler ve orta tabakadan insanlar, Ukrayna’nın AB ile müzakerelere başlaması için eylemde bulunuyorlardı ama mevcut muhalif partiler ile bir işlerinin olmasını istemiyorlardı. Bu durum 30 Kasım’daki ilk polis müdahalesi sonrasında sekteye uğradı, çok sayıda kişi yaralandı ve 30 gözaltı oldu. Bundan sonra sözü parlamentodaki muhalefet ele geçirdi. Büyük ölçekli ateşli nutuklarına karşın müzakere için dikkate alınmamaları etkilerini azalttı ve bu taraftarlarının arasında huzursuzlukların ortaya çıkmasına yol açtı. Ocak 19’da Sağ Blok’un’ (yaygın kullanımı olan ‘Sağ Sektör’ sözü belirsizlik taşıyor, Sektör sözcüğü, futbol tribünlerinin bölümlerine verilen isme denir aslında) Gruşewski caddesindeki polis bariyerlerine saldırmasıyla, sağ vurucu/darbeci potansiyel kendisini açığa çıkardı. Şiddet kullanmaya hazır bu grup, büyük ölçüde futbol holiganlarından oluşuyor. Futbol kulüpleri ise genellikle oligarklara ait ve aslında ‘Sağ Blok’un varlığı, Ukrayna burjuvazisinin kulislerin arkasında çevirdiği entrikaları göstermesi açısından açık bir delil. Bu spektrumda Maidan sempatizanları arasında Doğu Ukrayna kökenli olanlarda var. Faşistler ulusalcı ve Rusya karşıtlığının yanı sıra Rusça yoluyla ikinci bir esas yön olan sosyal-demagojik bir ajite hattı oluşturdular.
‘Sağ Blok’un yanı sıra daha başka birçok faşist grup var. Örneğin arkasında kimlerin olduğu hakkında hiç bir bilgi bulunmayan daha radikal bir grup, ‘Ortak Dava’ bunlardan biri. Maidan’da kurulan çadırların verdiği imajından hareketle onları değerlendirmek istediğimizde apaçık olan: İyi bir gelir, profesyonel hazırlanmış amblemler ve el ilanlarına gibi şeylere rastlıyoruz. Bu gruplar ile Swoboda (Özgürlük) partisinin arasındaki geçişler akışkan. Hepsi militan ama her an ortak planı takip etmiyorlar. Ocak ayının sonunda ‘Ortak Dava’nın militanları Adalet Bakanlığı binasını işgal ettiler ve parlamenter muhalefetin Cumhurbaşkanı Yanukoviç ile yaptıkları müzakereyi bitirilmesi tehdidinde bulundular. Coplu ve sopalı 1000 kadar Özgürlük Partisi militanı ise binanın önüne kadar yürüdü ve binadakileri ikinci bir saldırı tehdidinde bulundu. Bunun üzerine işgalciler binayı tekrar boşalttılar.
Peki, bu gruplara ait olmayan sıradan halk ne yapıyor?
Maidan’da bulunan sıradan halkın üzerinden yardım ve bağış toplanıyor, insanlar evlerini gece karargâhı olarak hizmete hazır bulunduruyor ve bu görüntü hem Batılı medya için hem de muhalefet partileri açısından eylemin sivil-toplum karakterinin göstergesi olarak protestoların devamını sağlıyor. Sıradan bağımsız bireylerden oluşan bu gruplar, tatil günlerinde ve hafta sonları hayli kalabalık bir görüntüye kavuşuyorlar; ama diğer taraftan eylemlerin gelişimi ve alacağı yönü tayin etmekte ise hiçbir etkiye sahip değiller.
REINHARD LAUTERBACH-[20 Şubat'ta Die Jungewelt'te yayımlanan Almanca orijinalinden A. H. Cetecu tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]

SON YAZIDAN