TBMM Başkanlığı’nın yazısı üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebiyle Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, eski bakanlar hakkındak...
TBMM Başkanlığı’nın yazısı üzerine, Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığının talebiyle Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, eski bakanlar
hakkındaki Meclis Soruşturma Komisyonu haberlerine 27 Aralık 2014 mesai bitimine
kadar yayın yasağı getirmiş.
Kimdi o bakanlar hemen sıralayalım; Eski Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski AB Bakanı Egemen Bağış
ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar.
Bu yasakla ilgili haberimizi sayfalarımızda
görmüşsünüzdür. Görmeyenler buradan görebilirler.
O haberin başlığını biz koyduk. “BİZ BU YAYIN YASAĞINA
UYMAYACAĞIZ” dedik.
Evet uymayacağız.
Çünkü ortada dünya çapında bir hırsızlık, bir uğursuzluk
ve bir yolsuzluk leşi var. Bu leş hala gerektiği gibi temizlenemediği için de
artık gerçekten LEŞ GİBİ, BOK GİBİ KOKUYOR. Kokuyor ama bundan hiç kimse
herhangi bir rahatsızlık duymuyor sanki.
Ama biz artık iğreniyoruz bu leşten. Midemiz bulanıyor.
Kusmak üzereyiz.
Leş, temizleneceğine, üzeri başka leşlerle örtülmeye
çalışılıyor. Devletin bütün imkanları ve organları kullanılmak suretiyle, leş
yok sayılmaya çalışılıyor. Dünyada eşine ender rastlanılacak bir şerefsiz
manzaradır bu.
Mahkemelere çarşaf çarşaf yasaklar yazdırılıyor. Utanma,
sıkılma, arlanma hak getire! Namussuzluklar birbirini kovalıyor. Ama o yolsuzluk
ve hırsızlık objesi dört eski bakan hala ortalıkta dolanıyor.
Adli tıpın, “hayır, söylenildiğinin tam tersi, bu
tapelerde herhangi bir oynama, montaj yoktur” diyen kapı gibi raporu bile
yetmiyor bu dört kişinin özgürce aramızda dolaşmalarını engellemeye.
Mahkemenin koyduğu yayın yasağının gerekçesi, “Masumiyet
Karinesi Zedelenir” şeklinde özetlenmiş. Yani koskoca mahkeme, “bu kişiler hala
masum olabilirler” diyor açıkçası.
Öyle demeye getirmesi çok da şaşırtmıyor bizi. Çünkü o
mahkemeler ki, artık savcılık iddianamesi bile aramadan, sanığa; “polisteki
ifadene ekleyeceğin bir şey var mı?” diye sorma noktasına getirilmişlerdir
korkutula korkutula. Evet, artık bu ülkede mahkemeler, savcılığın hazırlayacağı
ve kendisine sunacağı bir iddianame ve suç dosyası aramadan, doğrudan polis
sorgusuyla adam yargılamaya başlamıştır. Hukukun ayaklar altında paspas
edilmesinden önce, utanmazlıktır bu! Arlanmazlıktır! Terbiyesizliktir! Ahlaksızlıktır!
Kalitesi, düzeyi ve hukuka uygunluğu artık sıfırın altına
indirilmiş bir hukuk sisteminden çıkan sayısız absürd kararlardan biri olan bu
yayın yasağına, buraya kadar saydığımız gerekçeler nedeniyle UYMAYACAĞIZ! Haklı
bir yanı yok çünkü bu yasak kararının.
Normal şartlarda cezaevinde olması gerekenler, ellerini
kollarını sallaya sallaya bu ülkede dolaşmaya ve diledikleri gibi yaşamaya
devam ettikleri sürece de UYMAYACAĞIZ!
Bir mahkeme kararının “HAKSIZ”, buna karşılık da o karara
“UYMAYACAĞIZ” demenin, diyebilmenin haklı olduğu koşulların hüküm sürdüğü bir
ülke yerine, çok uzun zaman sürse de, gerçekten ama gerçekten hukukun ve
adaletin hakim olduğu bir ülke tesis edilene kadar da böyle devam edeceğiz!
Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, dünya çapında bir
hırsızlık, yolsuzluk ve uğursuzluk dosyası için yayın yasağı getirmiş. Alınmış
ve anlaşılmıştır. “Bayram gelmiş neyime, herhalde “bir şeyime” hesabı yani!
Yani… “ÇOK DA UMURUMUZDAYDI” demek istiyoruz. Kapiş!
Sevgiyle, dirençli ve uyanık kalın e mi :)