HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

Evrensel, BirGün, soL, T24, İleri Haber ve Rota Haber de "Sansüre Boyun Eğmeyeceğiz" dedi!

EVRENSEL GAZETESİ AÇIKLAMASI Evrensel'in 17 Aralık yolsuzluk soruşturması haberlerine yayın yasağını tanımayacağına ilişkin açık...


EVRENSEL GAZETESİ AÇIKLAMASI
Evrensel'in 17 Aralık yolsuzluk soruşturması haberlerine yayın yasağını tanımayacağına ilişkin açıklaması şöyle:
"Dört eski bakan hakkında kurulan TBMM Soruşturma Komisyonunun talebi üzerine Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesinin aldığı yayın yasağı kararı, gazetecilik mesleğinin temel ilkesi olan halkın gerçekleri öğrenme ve halkı doğru bilgilendirme hakkına aykırıdır.
17 Aralık komisyonu için getirilen yayın yasağının yasal dayanağı olarak sunulan Basın Kanununun 3. maddesi “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir” demektedir.
Kaldı ki, Evrensel yasalarla sınırlanmış olan özgürlüklerin genişletilmesi konusunda da kendisini sorumlu saymaktadır. Bu nedenle yasağa boyun eğmeyecek ve bu konudaki haberleri vermeye devam edeceğiz.  
Evrensel gazetesi okurları, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili olarak gazetelerinin sansüre boyun eğmeyeceği ve gerçekleri dün olduğu gibi bugün ve bundan sonra da yazmaya devam edeceği konusunda rahat olsunlar.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Fatih Polat
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni"
BİRGÜN GAZETESİ AÇIKLAMASI
BirGün, Evrensel ve Cumhuriyet, eski bakanlar hakkında kurulan soruşturma komisyonuna getirilen yayın yasağı kararına uymayacaklarını açıkladı.
soL portal, İleri Haber, T24 ve Rota Haber de yasağı tanımadığıı belirtti. Bağımsız gazetecilik platformu P24 de yasak kararını mahkemeye taşıyacağını duyurdu.
'EVRENSEL OKURLARI RAHAT OLSUN'
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da şu ifadeleri kullandı; Evrensel gazetesi okurları, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili olarak gazetelerinin sansüre boyun eğmeyeceği ve gerçekleri dün olduğu gibi bugün ve bundan sonra da yazmaya devam edeceği konusunda rahat olsunlar.”
Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ise "Cumhuriyet gazetesi okurları merak etmesin, bu karar bizim açımızdan hem hukuken, hem de yayıncılık etiği ve sorumluluğu gereği yok hükmündedir. Mecliste soruşturma konusu olacak kadar önemli bir olay hakkında ulaşılan her bilgiyi, nesnel, adil, ölçülü ve dürüst bir şekilde okurlarımıza aktarmaya devam edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın" diye konuştu.
P24 AÇIKLAMASI
Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu 17 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında getirilen yayın yasağı kararına karşı hukuki yollara başvuracak. Punto24 avukatlarıyla yaptığı değerlendirme sonrasında son yayın yasağının toplumun bilgi edinme hakkına ve kamu yararına aykırı olduğu, ifade ve basın özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle itiraz etme kararı aldı.
Punto 24'ün Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi'ne bugün sunacağı itiraz dilekçesi şöyle:
İTİRAZ GEREKÇELERİMİZ
TBMM Başkanlığı 9/8 Esas Numaralı Meclis Soruşturma Komisyonun yazıları ile ekinde bulunan kanıt niteliğindeki belgeler ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosuna başvuruda bulunulmuştur. İsteğin özü TBMM Komisyonu tarafından yürütülen soruşturmanın gizliliğini ihlal edici ve masumiyet karinesini zedeler şekilde yayınlar yapıldığı gerekçesiyle;  27.12.2014 tarihine kadar yayınlar hakkında yayın yasağı talebidir.
Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği de talebi uygun karar vermiştir.
Karara göre TBMM Komisyonu talebine uygun olarak Basın Kanunun 3/2, maddesi gereğince soruşturma bitim tarihi olan 27.12.2014 günü mesai sonu bitimine kadar tüm yazılı, görsel ve internet ortamında yapılan yayınlar hakkında YAYIN YASAĞI KONULMASI kararı verilmiştir.
Bu karar hukuka ve kanunlara aykırıdır. Karara itiraz ediyor ve kaldırılmasını talep ediyoruz.
YAYIN YASAĞI KARARI ANAYASININ 28. MADDESİNE AYKIRIDIR
1982 Anayasasının 28. maddesinin birinci fıkrasına göre “Basın hürdür, sansür edilemez.”  Basın hürriyetinin sınırlandırılmasında 26 ve 27 inci madde hükümleri uygulanır. 28 inci maddenin 5 inci fıkrasında ise Devletin iç ve dış güvenliği, ülkesiyle milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanmaya veya isyana teşvik eder nitelikte bulunan haber veya yazıyı yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait yasa hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yoluyla dağıtım yargıç kararıyla, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de yasanın açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Sınırlandırmalar sayılanlarla sınırlıdır.  
28.maddenin 6. fıkrasına göre; “ Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz”.  

Anayasaya göre olaylar hakkında “yayım yasağı konamaz”. Asıl olan ilke budur. Olaylar hakkında yayın yasağı koymak yasaktır. Sadece 28 inci maddenin 6 inci fıkrası bu ilkeye tek bir istisna getirmiştir. Bu istisna ise “yargılama görevinin etkiden uzak tutulması” amacına yöneliktir.
Aksi takdirde yazılı, görsel ve işitsel yayınlara “yayım yasağı” konursa ortaya basın yayın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü, halkın haber alma özgürlüğünü tıpkı “sansür” gibi  ağır şekilde “tehdit” eden “sınırlayıcı/ önleyici” bir tedbir kabul edilmiş olur. Bu nedenle “yayım yasağı” kararı Anayasaya aykırıdır.
Anayasanın 26 ıncı maddesinin başlığı ise “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti”dir.  Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Maddenin ikinci fıkrasında bu hürriyetin “sınırlandırma” halleri tek tek sayılmıştır. Maddenin son fıkrası ise, bu hürriyetin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usullerin “kanunla” düzenleneceğini ifade etmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere Anayasanın 28 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki emredici hükme göre de; basın hürriyetinin sınırlandırılmasında Anayasanın 26 ve 27 inci madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan 26 ıncı madde hükmüne göre; bu hürriyetlerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.  (Anayasa Madde 26 fıkra 2)
Sonuç olarak 26 ıncı maddede sayılan sınırlandırma nedeni de “yargılama görevinin gereğine uygun yerine getirilmesi” amacıdır. Ortada bir yargılama olacaktır. Yasayla belirtilecek sınırlar (Anayasa Madde 26 son fıkra -4) içinde ve yargıç kararı ile ancak olaylar hakkında yayın yasağı konabilir. Bu durum istisnai hallerde sınırlı olarak uygulanacaktır.    
Ortada yargılama yapan bir “mahkeme” yoktur ki; bu mahkeme tarafından yayın yasağı kararı alınmış olsun.
Tam aksine TBMM Soruşturma Komisyonu vardır ve “yayın yasağı almaya yetkili” Mahkeme değildir, Savcılık hiç değildir. Komisyonun hakları Anayasada sayılıdır. Hâkimliklerden yayın yasağı isteme yetkisi yoktur. Meclis İçtüzüğünün 111/1 ve 2 inci fıkralarında Komisyona böyle bir yetki verilmemiştir. Komisyon, yargı ile ilgili işlemler bakımından tanıklar, bilirkişiler ve arama ile ilgili bazı taleplerde bulunabilir ama yetkileri arasında “yayın yasağı konulmasını” talep yetkisi yoktur.

Komisyonun “gizliliği” sağlamak için yayın yasağı kararı almak veya soruşturmaya konu kişilerin kişilik haklarının korunması için, tıpkı onların haklarını koruyan avukatları gibi yargıya başvurma hakları yoktur. Soruşturmaya konu olan kişilerin kendisi eğer yayın yoluyla kişilik haklarının ihlali söz konusu olursa yargısal haklarını kullanmak konusunda serbesttirler. Aksi takdirde Komisyonlar önlerine gelen her türlü soruşturma ve incelemeler için yayın yasağı kararı almak üzere yargıya başvurma yetkisi gibi Anayasada olmayan bir yetkiyi kullanmaya kalkarlarsa; yasama, yürütme ve yargı dengesi de bozulur. Komisyonun asıl görevi “soruşturma”yı tamamlamaktır. Soruşturma aşamasında yargı yoluyla veya yargı kararı ile gizliliği sağlamak veya yayın yapılmasını önlemek halkın haber alma hakkının ihlalidir.
Bu durumda Anayasanın 28 inci maddesine aykırı düşen Ankara 7: sulh Ceza Hakimliği kararı kaldırılmalıdır. Mahkemenin; Anayasada düzenlenmemiş olan bir “sınırlandırma” nedeni yaratarak yasada gösterilmeyen biçimde “yayın yasağı” koyması basın özgürlüğüne müdahale niteliğindedir. Karar kaldırılmalıdır.  
YAYIN YAPILMASININ YASAKLANMASINA DAİR KARAR HALKIN BİLGİ EDİNME
HAK VE ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRIDIR

Demokrasilerde halkın bilgi edinme hakkı sınırlandırılmaz.  Halkın doğru bilgi edinmesi gerekirken haber alma hakkının “sınırlandırılması” kabul edilemez bir anlayıştır.  Demokrasilerde yönetenlerin halktan gizleyeceği herhangi bir şey yoktur ve olmamalıdır. Bilgi edinme hak olduğuna göre, bu hakka işlerlik sağlayan ve onu yaşama geçirerek insanlara bilgi aktarmakla görevli gazetecilerin  yazıları ve haberleri, radyo ve televizyon görüntüleri veya haberleri potansiyel suçlu sayılıp sansüre uğratılamaz.
Doğru ve yaygın haber verme, bilgilendirme hakkı özgürlüğün bir parçası ve temelidir.  Halkın gerçek ve doğru bilgileri öğrenme hakkı engellenemeyeceğinden ; yasalarda yer alan hukuki önermeler temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı düzenlemeleri yaratmaya yönelik yorumlanamaz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde  yer alan temel hak olarak sayılan  10.maddedeki “İfade özgürlüğü” sadece gazetecinin özgürlüğü değildir. Aksine  herkesin ifade özgürlüğüdür. Bu hak kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ulusal sınırlara bakılmaksızın, bir görüşe sahip olma, haber ve düşünceleri elde etme ve bunları ulaştırma özgürlüğünü de içerir. Bu nedenledir ki, ifade özgürlüğü ayrıca halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkıdır.
Basın Kanunun 3. maddesinin başlığı ise “basın özgürlüğü”dür. Tüm basın yayın organları için Basın Kanunu hükümleri uygulanarak ve 3. maddede yazılı sınırlandırma nedenlerinden hangisine göre bir sınırlandırma yapıldığı gösterilmeden alınmış olan bu karar hukuka aykırıdır.
Basın Kanununun 3 üncü maddesinin başlığı “Basın Özgürlüğü”dür. Maddeye göre, basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumla ve eser yaratma haklarını da içerir. Maddenin birinci fıkrasındaki bu düzenlemeye göre basın özgürlüğü esastır, sınırlandırma ise istisnadır.
Bu nedenle “yayın yasağı” gibi bir karar Basın Kanununun 3 üncü maddesine dayanılarak verilemez.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) Madde 10 hükmü ile ifade hakkı özgürlüğü düzenlenmiştir. 10 uncu maddenin birinci paragrafı şöyledir:
AİHS Madde 10 : “1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamları tarafından müdahale olmaksızın ve ulusal sınırlar dikkate alınmaksızın, görüşlere sahip olma ve bilgi ve düşünceleri edinme ve bunları yayma özgürlüğünü içerecektir. Bu Madde, Devletlerin, radyo, televizyon ya da sinema işletmeciliğinin izne/ruhsata bağlanması isteminde bulunmalarını engellemeyecektir.”
Basın Yasasının 3 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemede madde gerekçesinde de belirtildiği üzere Sözleşmenin 10 uncu maddesine paralel düzenleme içermektedir.
“Basın Özgürlüğü . Madde 3 : Basın özgürdür. bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.
Bu durumda; olaylar hakkında Anayasaya göre yayım yasağı konamayacağı gibi, hem AİHS’nin 10 uncu ve hem de Basın Kanununun 3 üncü maddesine göre; adli haberler, olaylar hakkında yayın yasağı konulmamalıdır.
Yazılı basın kurallarını içeren Basın Kanunun 3. maddesine dayanılarak 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların kuruluş ve Yayın hizmetleri Hakkında Kanun hükümlerine bağlı olan radyo ve televizyonlar için ve internet ortamında yapılan yayınlarla ilgili olarak 5651 sayılı Kanun hükümlerine aykırı olarak web saygaları için yayın yasağı konulamaz.
Herkesin gerçekleri öğrenme hakkı vardır. Bilgi edinme ve elde ettiği bilgileri de yayma hakkına sahiptir. Bu nedenle asıl olan haberlerin yayınlanmasını ve gerçeklerin öğrenilmesini “yasaklamak” değil, halkın haber alma hakkını sağlamak gerekir. Karar bu nedenlerle hukuka ve yasaya aykırıdır. Kaldırılması gerekir. 
SONUÇ VE İSTEK    
 Yukarıda açıklanan nedenlerle itirazımızın kabulüyle;
Anayasa, Basın Yasası, diğer yasa hükümleriyle AİHS’nin 10.maddesine aykırı olan Ankara 7 Sulh Ceza Hakimliği kararın kaldırılmasına, aksi takdirde itirazımızın kabulüyle dosyanın Ankara 8 sulh Ceza Mahkemesine gönderilerek yayın yasağı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ederiz. Saygılarımızla. 

İLERİ HABER AÇIKLAMASI
Gazete ve internet haber siteleri isimleri yolsuzluğa karışan dört eski bakan ifade vermeden bir gün önce 17 Aralık Komisyonu için getirilen yayın yasağına uymayacaklarını açıkladı.
Cumhuriyet‘in yayın yasağını tanımadığına dair açıklamasından sonra Birgün, Evrensel, İleri Haber, T24, Sol Haber, Rotahaber, Grihat, Diken yayın yasağının meşru olmadığını, yasağı tanımayacaklarını belirtti.
YAYIN YASAĞINI TANIMAYAN BASIN: BOYUN EĞMİYORUZ
Cumhuriyet: “ Bu karar hem yasaya, hem hukuka açıkça aykırıdır. Bir mahkeme ya da hâkim istediği konuda ve istediği gibi karar veremez. Yetkisi olmayan bir konuda ya da yasal dayanağı olmadan verilmiş bir yargı kararının yaptırımı bazı hallerde ‘yokluk’tur. Yani o karar, ilk alındığı tarihten itibaren hiç verilmemiş sayılır ve baştan itibaren hükümsüzdür.
Kanunlarımızda ‘yayın yasağı’ diye bir kavram, kurum, önlem çeşidi yoktur. Kararın yasal dayanağı olarak belirtilen Basın Kanununun 3. maddesi basının özgür olduğunu yazan maddedir. Basın özgürlüğünü güvenceye alan kanun maddesini yayın yasağına gerekçe yapan bir yargı ve yargıçlık kültürü, demokrasi ve hukuk ironisidir. Kaldı ki, böylesi yasal dayanaktan yoksun şekli bir mahkeme kararına uymamanın kanunda yazılı bir yaptırımı yoktur” açıklaması yayınladı.
(….) Cumhuriyet Gazetesi okurları merak etmesin, bu karar bizim açımızdan hem hukuken, hem de yayıncılık etiği ve sorumluluğu gereği yok hükmündedir. Mecliste soruşturma konusu olacak kadar önemli bir olay hakkında ulaşılan her bilgiyi, nesnel, adil, ölçülü ve dürüst bir şekilde okurlarımıza aktarmaya devam edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” cümlelerine yer verdi.

Evrensel Gazetesi, sansüre boyun eğmeyeceklerini duyururken ‘Yayın yasağı kararı, gazetecilik mesleğinin temel ilkesi olan halkın gerçekleri öğrenme ve halkı doğru bilgilendirme hakkı’na aykırıdır.
17 Aralık komisyonu için getirilen yayın yasağının yasal dayanağı olarak sunulan Basın Kanununun 3. maddesi  ‘Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir’ demektedir.
Kaldı ki, Evrensel yasalarla sınırlanmış olan özgürlüklerin genişletilmesi konusunda da kendisini sorumlu saymaktadır. Bu nedenle yasağa boyun eğmeyecek ve bu konudaki haberleri vermeye devam edeceğiz” açıklaması yaptı.
Birgün Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın ise ,Twitter'dan bir açıklama yaparak “17 Aralık komisyonu için getirilen yayın yasağı kararına uymayacağız, haberleri vermeye devam edeceğiz. Halkın haber alma hakkı engellenmez” dedi.
T24; “ T24, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla suçlanan 4 eski bakanın TBMM'de Soruşturma Komisyonu’na ifade vermelerinin hemen öncesinde basına getirilen yayın yasağını, haber alma hakkı ve haber verme görevinden hareket ederek tanımıyor.
Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının ele alındığı 17 Aralık soruşturmasının yıldönümünün arifesinde TBMM Başkanlığı'nın girişimi üzerine  ‘Meclis tarihinde bir ilk’e imza atılarak getirilen yayın yasağı basın özgürlüğüne ve kamuoyunun bilgi edinme hakkına aykırı bir karardır” açıklamasına yer verdi.
İleri Haber Yayın Kurulu ise yaptığı açıklamada : “TBMM Başkanlığı'nın talebi üzerine Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen Meclis Soruşturma Komisyonu haberlerine yayın yasağı kararını tanımıyoruz.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski AB Bakanı Egemen Bağış ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu haberlerini yayımlamaya devam edeceğiz.
Mahkeme, yasaklama kararının gerekçesini 5187 Sayılı Basın Kanunu'nun 3. maddesine dayandırmıştır. Oysa ilgili maddede  "Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir" denmektedir. Karar, basın özgürlüğüne açıkça aykırıdır.
Kamuoyuna yansıyan onlarca somut iddiaya rağmen AKP'li dört eski bakanın da dahil olduğu 17 Aralık soruşturmasının kapatılmasında olduğu gibi, yayın yasağı da açıkça hükümetin müdahalesiyle ortaya çıkmış bir hukuksuzluktur.
İleri'nin temel görevi, halka gerçekleri ulaştırmaktır. Bu görev, yasaklarla engellenemez. 
Gerçekler sıfırlanamaz, çünkü gerçekler devrimcidir!” cümlelerini paylaştı.
Diken:” Her şeyden önce yayın yasağı, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca düzenlenmiş bir yaptırım değildir. Hiçbir yasa maddesinde yer almaz. Fiili bir durumdur.
(…)
Diken olarak, yayına geçtiğimiz ilk günden itibaren, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında yayınlanmasında kamu yararı gördüğümüz her haberi okurlarımıza aktardık, aktarmayı da sürdüreceğiz.
Dolayısıyla dün akşam getirilen yayın yasağına uymayacağız” diyerek ayrıntılı bir açıklama yayınladı.

ROTA HABER AÇIKLAMASI
17 Aralık sonrasında ortaya çıkan yolsuzlukların üstünü örtmek isteyen AK Parti hükümeti, dün bir hamle daha yaparak yolsuzluk gerekçesiyle görevden alınan eski Bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu haberlerine yayın yasağı getirdi.
 
ROTAHABER, YASALARA VE HUKUKA AYKIRI OLAN BU YASAĞA UYMAYACAK
 
Yolsuzluk skandalına karışan dört eski bakan ifade vermeden bir gün önce getirilen yasakla kamuoyunun bilgilenme hakkını kısıtlayan ve özgür basını susturmaya çalışanlara hatırlatıyoruz;
 
Bir mahkeme ya da hakim kanunlarda yer almayan bir konu hakkında istediği gibi karar alamaz. Eğer yetkisi olmadığı halde karar alıyorsa da bilmelidir ki bu karar hiç verilmemiş sayılır ve 'YOK' hükmündedir. Bu nedenle söz konusu bakanlarla ilgili komisyonun isteği üzerine alınan sansür kararı da kanunlara aykırı olması nedeniyle yok hükmündedir.
 
Rotahaber de kanunlarda yer almayan bu yasağa uymayacak. Anayasa'nın 28. maddesindeki kendisine verilen "Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır" şeklindeki hakkını sonuna kadar kullanacaktır. 
 
Yine Basın Kanununun 3. maddesinde yer alan "Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir" şeklindeki hükmünden aldığı 'Kamuoyunu bilgilendirme' hakkına dayanarak halkı bilgilendirmeye devam edecektir.
 
Ve Rotahaber olarak diyoruz ki; 
 
Özgür basın sansürlenemez, susturulamaz. Okuyucularımızdan bugüne kadar hiçbir haberi saklamadık, saklamayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi haber değeri olan her türlü bilgi ve belgeyi Anayasa'da yer alan hükümler dahilinde yayınlayarak halkı bilgilendirmeye devam edeceğiz.
 
Kanunlarda olmayan yetkilerle özgür basını sansürleme girişimlerine de boyun eğmeyeceğiz.
 
ROTAHABER

Business News