Sultanahmet’te gerçekleşen intihar saldırısının Rus uyruklu Diana Ramazova olduğu belirlendi. Saldırının hangi örgüt ve ne amaçla gerçekleştirildiği netleştirilemezken yetkililer üç gündür devam eden dezenformasyon karşısında sağlıklı bir açıklama yapmadı. Paris saldırısı ile yakın zamanda gerçekleştirilen bu eylemin de IŞİD ya da benzeri cihatçı örgütlerle bağlantılı olma olasılığı var
İstanbul Sultanahmet’te 6 Ocak akşamı Turizm Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik intihar saldırısı ile ilgili olarak ilk başta DHKP-C’nin adı geçirilmiş, örgütün eylemi savunması bu iddiaların doğru kabul edilmesine yol açmıştı.
Ne var ki olayın hemen ardından açığa çıkanlar başka bir faile işaret ediyordu. Eylemci kadını Sultanahmet’e getirdiği söylenen taksici, kadının Rusça konuştuğunu söylemiş, patlama öncesi kadına rastlayan bir görgü tanığı da kadının kırık bir İngilizce konuştuğunu belirtmişti.
Kafa karıştıran iddia ve sahiplenme
Yine de intihar saldırısını daha önce polis kaynaklı haberlerle “canlı bomba” olarak teşhir edilen ve bu iddialar karşısında kamuoyu önüne çıkarak dezenformasyon yapıldığını söyleyen Elif Sultan Kalşen’in yaptığı iddia edildi. DHKP-C’ye yakın kaynaklar da eylemi üstlenerek eylemi Kalşen’in yaptığını savundu.
Ancak 6 Ocak gecesinden itibaren çeşitli istihbari bilgileri paylaşan twitter hesaplarından bu eylemin Elif Kalşen tarafından gerçekleştirilmediği yönünde iddialar ortaya atılmaya başladı.
DHKP-C Okmeydanı’nda “eylemi selamlayan” pankartlar asarken, kimi sosyal medya hesaplarından da “feda eylemini selamlayan” açıklamalar yapıldı. Halk Cephesi de bir açıklama yapıp eylemle ilgili olarak İstanbul Cevahir AVM önüne çağrı yaptı.
Eylemci Kalşen değil
Sabah saatlerinde Emniyet’ten bazı medya kuruluşlarına yapılan açıklamalarda saldırıyı yapanın Elif Kalşen olmadığı dillendirilmeye başladı. Aile ve avukatlar ise cenazeyi teşhis etmek için Adli Tıbba gitti. Ancak Kalşen ailesi Adli Tıp’ta kendilerine gösterilen eylemcinin, kızları olmadığını söyledi.
Ailenin avukatı “Cenaze 1.60 boylarında ve beyaz tenli bir kadına ait. O Elif olamaz” dedi.
Tartışmalar sürerken canlı bombanın fotoğrafları sosyal medyaya düştü. Fotoğraflardaki kadın ailenin tarif ettiği gibi beyaz tenliydi ve Elif Kalşen’e benzemiyordu.
Bu sırada DHKP-C’nin Dolmabahçe saldırısını önceden duyuran ve özel istihbari bilgiler paylaşan bir twitter hesabından İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Edip Vural ile ilgili bir tweet atıldı. Tweet’te Edip Vural’ın tüm istihbarat şubeyi evine gönderdiği iddia ediliyordu.
Tüm bunlar yaşandığı sırada Halk Cephesi tüm eylem çağrılarını iptal etti. Durumla ilgili açıklama yapılacağı duyuruldu. Ayrıca Adli Tıp önüne giden Halk Cepheli 6 kişi gözaltına alındı. Diyarbakır’da da olayla ilgili bildiri dağıtan Halk Cepheliler gözaltına alındı.
IŞİD saldırısı mı?
Gazeteci yazar Emre Erciş de twitter aracılığıyla çeşitli iddialar gündeme getirdi. Erciş, “kaynaklarına” dayandırdığı bilgilere göre kadının Çeçen uyruklu bir Selefi olduğu ve iki Azeri ile eylem öncesinde konuştuğunu belirtti. Erciş ayrıca söz konusu iki Azeri’nin gözaltına alındığını söyledi.
Bugün (8 Ocak) ise eylemci kadının Rus uyruklu Diana Ramazova olduğu açıklandı.
Bunun üzerine bu kez de eylemin IŞİD tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği gündeme geldi.
IŞİD farklı ülkelerdeki militanlarına “tekil eylemlerde bulunma” çağrısı yapmıştı. Fransa’da Charlie Hebdo dergisine yönelik olarak düzenlenen katliamın, Türkiye’de IŞİD çizgisinde yayın yapan sitelerce “tekil eylem” çağrıları yanıt buluyor diye duyurulması da bu bağlamda dikkat çeken bir başka detay oldu.