Mersin'in Tarsus İlçesi'nde vahşice katledilen Özgecan Aslan cinayeti için Türkiye'nin dört bir yanında protesto gösterileri düzenlendi.

Taksim Fransız Konsolosluğu önünde toplananlar yüzlerce kadın, Galatasaray Meydanı'na yürüdü. 
ÜNLÜ İSİMLERDEN DESTEK
Özgecan Aslan'ın Mersin'de son yolculuğuna uğurlandığı saatlerde, yüzlerce kişi İstiklal Caddesi'nde protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu'nun çağrısıyla saat 13.30'da Fransız Konsolosluğu önünde toplanan çoğunluğu kadın yüzlerce kişi, “Yeter! Özgecan'ın hesabını soracağız" yazılı pankart açtı. “Kadın cinayetlerine son", “Katillerden hesap sorduk. Soracağız" ve “Kadın katilleri yargılansın" sloganları atan kadınlar bir süre sonra Galatasaray Lisesi'ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe, CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, şarkıcı Demet Akalın ile eşi Okan Kurt da destek verdi. 
"CAYDIRICI DÜZENLEMELER YAPIN"
Galatasaray Lisesi önünde biten yürüyüşün ardından açıklama yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, “Kadınların öldürülmesi bir doğal afet değildir. Koruma kanunu uygulayın, siyasiler kadın cinayetlerini kınasınlar, ceza kanunlarında caydırıcı düzenlemeler yapın. Bunlar hiç de zor şeyler değildir. Yıllardır bu adımları atmadılar. En son geçen hafta üst üste 2 defa Meclis'e gidip aynılarını söyledik. Bu gül yüzlü kardeşimiz sadece evine giderken, başına dünyada gelebilecek en kötü şey geldi. Bu sanki korku filmlerindeki gibi… İnsanlar artık daha bir öfkeyle sokakta. Biz Mısır'da öldürülen Esma için de, Özgecan için de sokağa çıkıyoruz. Birileri gibi sadece Esma demiyoruz. Biz bütün kadınlar için buradayız" dedi.
 
"BİZE KİM HESAP VERECEK"
Eşi tarafından öldürülen Muhterem Göçmen'in ablası Çiğdem Evcil ise “Bugün güzel bir gün, Sevgililer Günü. Sevgiden, şefkatten bahsetmemiz gerekirken 20 yaşında gencecik bir bedenin vahşice katledilişine tanık olduk. Benim de 16 yaşında bir kızım var ve lise öğrencisi. Dolmuşa, minibüse tek başına binerek okula gidip geliyor. Ben bundan sonra çocuğumu nasıl göndereceğim onu düşünüyorum. Benim kardeşim öldürüldü. Bize kim hesap verecek" diye konuştu.
 
"CUMHURBAŞKANI'NA DA YAZMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
Yürüyüşe desteğin daha fazla olması gerektiğini ifade eden Demet Akalın da “Sanatçılar olarak, hiç olmazsa kadınlar olarak böyle bir olayda daha çok olsaydık daha mutlu olurdum. Burada daha çok sanatçı olmak zorundaydık bence. Duyuldukça yayılıyor. Daha fazla olacağımıza inanıyorum. Çünkü dünden beri benim beynim uyuşmuş durumda. Ben dün akşamdan bu yana uyuyamadım. Buraya gelmemdeki tek sebep de bu zaten. Özgecan'la alakalı ben her şeye katılacağım. Yazacağım. Kim ne derse desin. Nereye mektuplar yazılacaksa yazılacak. Birinin ön ayak olması lazım. Cumhurbaşkanı'na da yazmayı düşünüyorum. Muhakkak onlar da çok üzülmüşlerdir. Korkunç bir şey. İnanın ensem duyduğumdan beri, orada sanki bir şey birikti. Uyuşuğum. Ailesini düşünemiyorum. Herkesi tepkiye çağırıyorum. Bunu bir şekilde yasalar mı değişecek, ne yapılacaksa. Sözün bittiği yerdeyiz" diye konuştu.
İZMİR’DE KADINLAR ÖZGECAN İÇİN YÜRÜDÜ
Mersin’in Tarsus İlçesi’nde, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürüldükten sonra yakılmasına İzmir’de de kadınlar isyan etti. Kadınlar, Özgecan için yürüyüp, cinayeti protesto etti.
Özgecan Aslan’ın öldürülmesine tepki gösteren çeşitli sivil toplum örgütü ve siyasi partiye bağlı kadınlar, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesinde toplandı. Yaklaşık bin kadın, cadde boyunca yürüyüp cinayeti, protesto etti. CHP milletvekili Mustafa Moroğlu’nun da destek verdiği kadın protestocular, ’Özge’nin hesabı sorulacak’, ’Kadın cinayetleri politiktir’, ’Öldüren sevgi istemiyoruz’ sloganları attı. Geçtikleri yerlere sprey boyayla ’T.C.AVÜZ’ yazdı. Burada kadınlar adına yapılan basın açıklamasında, "Bu eylem, sevgili bulamadığı için isyan eden sinirli kadınların eylemi değildir. Bu 14 Şubattada öldüren, tecavüz eden, şiddet uygulayan erkeğe ve erkekliğe, onları aklayan erkek adalete cevaben hediye değil özgürlük istiyoruz şiarıyla sokaktayız. Bu eylem erkek şiddetine ses çıkaran kadınların eylemidir. Hem bu vahşeti gözardı edip hem de sevgililer günü, anneler günü gibi günleri uydurup cenneti kadınların ayaklarının altına serdiğini söyleyen iki yüzlülüğe kanmıyor, sokağa özgürleşmeye diyoruz" denildi.  Kadınlar yürüyüşte erkekleri de yanlarında istemedi. - Taylan YILDIRIM/ İZMİR, (DHA)
ESKİŞEHİR'DE DE PROTESTO VARDI
Eskişehir'de bir grup kadın, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın öldürülmesini protesto etti.
İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı'nda toplanan Halkevleri ve Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi kadınlar, Özgecan Aslan'ın Mersin'in Tarsus İlçesi'nde erkek şiddetine kurban gittiği söyledi. Kadınlar adına konuşan Pınar Turgut, erkek şiddetine karşı her zaman seslerini yükselteceklerini ifade ederek şöyle konuştu: "Günde 5 kadını öldürerek elimizden alan kadın düşmanı, gerici, tecavüzcü zihniyet dün bir kadının daha hayatını çaldı. Mersin Tarsus'ta yakılarak öldürülen ve cesedi bir dereye atılan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için sokaktayız. Özgecan'ın katili AKPeliyle desteklenen erkek şiddetidir. Özgecan'ın katilleri, tecavüzcüleri aklayanlar, kadınların kahkahasından korkanlar, mini etek giydi diye tecavüzü meşrulaştırmaya çalışanlar, kadın-erkek eşit değildir diyenlerdir. Her yerde erkek şiddetine karşı sesimizi yükseltip direneceğiz. "
Yapılan basın açıklamasının ardından grup çeşitli sloganlar attıktan sonra dağıldı.
MERSİN VE TARSUS’TA ÖZGECAN TEPKİSİ
Mersin Valisi Özdemir Çakacak ile CHP Mersin milletvekilleri Aytuğ Atıcı, Vahap Seçer, Özgecan Aslan’ın evine gelip baba Mehmet Aslan’a başsağlığı dileğinde bulundu.
Bu arada Forum Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde bir araya gelen Mersin Kadın Platformu üyeleri ellerin ’Kadına karşı şiddete son’ pankartı açtı. Burada katil zanlılarının fotoğraflarını yakan kadınlar, ’Her gün bir cinayet, faili devlet’, ’Kadınlar artık susmayacaklar’, ’Özge’nin katili AKP’nin adaleti’ ve ’Kadın, yaşam, özgürlük’ sloganları atan yaklaşık 500 kadın buradan yürümeye başladı. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’na oturma eylemi yapan kadınlar,  araç trafiğini bir süre durdururken, sürücülerde korna çalarak eyleme destek verdi. Kadınlar daha sonra Özgecan Aslan’ın babasının evine giderek taziye dileklerinde bulundu.
Tarsus İlçesi’ndeki Yarenlik Alanı’nda da bir araya gelen kadınlar, ’Özgecan’ın katillerinden hesap sorulsun’ pankartı açıp, ’Kadın şiddetine son’, ’Uyuyor musun kadın katliamı var’, ’Hepimiz Özgecan’ız’ ve ’Kadın yaşam özgürlük’ sloganı attı. Eğitim-Sen Tarsus Şube Başkanı Yasemin Yücel, cinayet olayını nefretle kınadıklarını belirterek, tüm kadın cinayetlerinin sorumlusunun hükümet olduğunu öne sürdü. - Mustafa ERCAN-Tolunay DUMAN DHA
SEVGİLİLER GÜNÜ'NDE KADINLARDAN ŞİDDET PROTESTOSU
ADANA Kadın Platformu üyesi kadınlar, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde kadına yönelik şiddeti ve Mersin'de Özgecan Aslan'ın öldürülmesini protesto etti.
Merkez Seyhan İlçesi'ndeki 5 Ocak Meydanı'nda toplanıp Özgecan Aslan'ın fotoğrafını taşıyan kadınlar, alkış ve ıslıklarla kadına yönelik şiddete tepki gösterdi. Kadınlar attıkları sloganlarla Özgecan Aslan'ın katledilmesini de lanetledi. Adana-Mersin arasında çalışan ve Özgecan Aslan'ın bindiği dolmuşların durağına kadar yürüyen kadınlar, bir süre kent merkezinden geçen D-400 Karayolu'na oturarak yolu trafiğe kapattı. Polisin uyardığı kadınlardan biri, yolun açılmasını isteyen polislerle tartıştıktan sonra bir süre ağladı. Gözyaşlarını silen kadını, gösterici kadınlar sakınleştirdi. Yürüyüş sonrası konuşan Adana Kadın Platformu Sözcüsü Seda Yüce, kadına yönelik şiddetin sona ermesi için kadınların mücadeleyi sürdüreceğini söyledi. Yapılan açıklamanın ardından bir süre slogan atan kadınlar, daha sonra dağıldı. - Yusuf BAŞTUĞ-DHA
BALIKESİRLİ KADINLAR ÖZGECAN İÇİN YÜRÜDÜ
BALIKESİRLİ kadınlar, Mersin'in Tarsus ilçesinde öldürülüp yakılan üniversiteli Özgecan Aslan cinayetini protesto etti. Sloganlarla yürüyüş düzenleyen kadınlar, Alihikmetpaşa Meydanı'na genç kızın fotoğrafını bırakıp üzerine karanfiller attı.
Balıkesir Kadın, Yaşam ve Özgürlük Platformu üyeleri, bugün saat 17.00 sıralarında, Yeşilli Meydanı'nda bir araya geldi. Üniversiteli Özgecan Aslan cinayetini protesto eden kadınlar, tepkilerini dile getirdi. Topluluk adına konuşan üniversite öğrencisi Dicle Gencero, "Özgecan daha 20 yaşındaydı, yaşayacak çok güzel günleri vardı. Evine gitmek için minibüse bindi ve iki gün sonra cesedi bulundu. Öfkeliyiz, çünkü her gün hunharca ve umarsızca öldürülüyoruz. Nefes alamıyor, rahat yürüyemiyor ve ölüm korkusuyla yaşıyoruz" dedi. Özgecan'ın ailesine de seslenen Gencero, "Yalnız değilsiniz, Özgecan için adalet sağlanana dek sizinle birlikte yürüyecek olan binlerce kadın sizin yanınızda olacak. Birlikte mücadele ederek, Özgecan'ların hayatlarını kurtaracağız. Özgecan öldürülen ilk kadın değildir ama son olması için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Özgecan'ın hesabını sokaklarda soracağız" diye konuştu. Özgecan'ın fotoğraflarını taşıyan topluluk basın açıklamasının ardından Yeşilli Meydanı'ndan Alihikmetpaşa Meydanı'na kadar "Özgecan'ımızı yaktınız, hesabını soracağız", "katillere inat, bu hayat bizim", "erkek vuruyor, devlet koruyor", "bağır herkes duysun, erkek şiddeti son bulsun", ve "öldüren sevgi istemiyoruz" sloganları eşliğinde yürüdü. Alihikmetpaşa Meydanı'nda genç kız için bir dakikalık saygı duruşunda bulunan topluluk, Özgecan'ın fotoğrafının yanına karanfiller bırakıldı. Meydanda mumlar da yakan 50 kişilik grup ardından dağıldı.
BODRUM'DA KADIN CİNAYETLERİ PROTESTO EDİLDİ
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, kadınlara yönelik şiddet ve cinayetler protesto edildi. Bodrumlu kadınlar, son olarak Mersin'de öldürülen Özgecan'ın aralarında bulunduğu cinayete kurban giden kadınları andı.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği öncülüğünde 30 kadın, peyzaj mimarı Hülya Yolcubal'ın ayrıldığı sevgilisi tarafından 18 Haziran 2010'da öldürüldüğü Cumhuriyet Mahallesi Muhtarlığı önündeki otopark alanında toplandı. Kadınlar, kadına şiddet rakamlarını tuttukları istatiksel verilerin yazılı olduğu pankartlar taşıdı. Erkeklerin kadınlara verdikleri hediyeleri ve çiçekleri de sorgulayan grup, temsili bir hediye kutusu hazırladı. Kutuyu açan kadınlar, çiçeklere sarılı bıçak ve sevgi sözcükleri yerine küfürlerin, temsili dayak kelimelerinin yazılı olduğu notları çıkardı. Eyleme katılan kadınlara dağıtılan notlar, "Çiçekleri öldüren sevgi istemiyoruz" denilerek kutunun içine geri kondu.
Grup adına açıklama yapan Hatice Pehlivan, "Ayrıldığı sevgilisi tarafından öldürülen Hülya Yolcubal, 14 Şubat'ta ayrılmak istediği sevgilisi tarafından bıçaklanarak öldürülen hemşire Yağmur Çırpan, son olarak Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan'ı ve öldürülen tüm kadınları anıyoruz. Bizler biliyoruz ki ölümlerimiz o hediye paketlerinde saklı. Tokatlarınız süslü kurdelelerin arasında gizli. Çiçeklerin ardında bıçaklarınız, son görüşmelerinizde saklı öfkeleriniz. Biz kadınlar, kadın ölümlerinin, kadın kayıplarının, kadın tecavüzlerinin, kadın esaretinin sistematik bir şekilde sürdüğü bu erkek egemen sistemde bu yalanı yaşamayacağız. Bize dayatılan yaşamlara, bize dayatılan evliliklere, bize dayatılan şiddete boyun eğmeyeceğimiz. Öldüren sevgi istemiyoruz" dedi. Kadınlar eylemlerini tamamladıktan sonra sessizce dağıldı. - Nilüfer KANDIRMIŞ / BODRUM(Muğla) ,DHA)
BATMAN'DA ÖZGECAN YÜRÜYÜŞÜ
Mersin'in Tarsus ilçesinde 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın kaybolduktan sonra dün sabah cesedi yakılmış halde bulunması Batman'da meşaleli yürüyüş ile protesto edildi.
Turgut Özal Bulvarı Dörtyol Kavşağı'nda toplanan Eğitim-Sen üyeleri kadınlar ellerinde olayı kınayan döviz ve pankartlarla bir süre Atatürk Parkı'na yürüdü.
Grup adına açıklama yapan Batman Eğitim-Sen Başkanı Zelife Bulut, Özgecan cinayetinin vahşet olduğunu söyledi.
Son yıllarda kadınlara yönelik şiddetin arttığına dikkat çeken Bulut, şunları kaydetti:
"Aslan cinayeti bunun son örneği oldu. Her gecenin sabahı bir acı ile uyanır olduk. Bu sabah da 3 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Aslan'ın vahşice katledilmiş, yakılmış, tecavüze uğramış cesedi bulundu. İktidarların vicdanlarında birazcık adalet kalmışsa bunu yapanlara en yüksek cezai yaptırımı uygulamaları gerekmektedir."
Grup daha sonra slogan atarak olaysız bir şekilde dağıldı.

İŞTE OLAYIN GELİŞİMİ

Tarsus’tan vahşet haberi... 2 gündür aranan üniversiteli Özgecan’ın ceseti bir dere yatağında yanmış olarak bulundu. Genç kızı bindiği yolcu minibüsünde bıçaklayarak öldürdükten sonra yaktıkları öne sürülen 3 şüpheliden önce 2’si gözaltına alındı. Cinayet zanlısı olarak aranan Suphi A. da dün akşam saatlerinde yakalandı. Gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolü için Tarsus Devlet Hastanesi'ne götürülen zanlıları, hastanede toplanan kalabalık linç etmek istedi. Polis ve jandarma öfkeli kalabalığı güçlükle yatıştırdı. Bu arada vahşetin sır perdesi de aralanıyor. Zanlıların ifadelerine göre minibüs şoförü Suphi A., Özgecan'a tecavüz etmeye kalkınca genç kız direndi. Suphi A. önce bıçakladı sonra da başına demir çubukla vurdu. Babası ve arkadaşından yardım istedi. Özgecan’ın cansız bedenini ormanlık bir alanda yaktılar.

MERSİN Tarsus’ta yaşayan Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Özgecan Aslan’a (20) ulaşamayan ailesi, çarşamba gecesi polise başvurdu. Özgecan aranırken, önceki akşam Tarsus- Mersin- Adana arasında yolcu taşıyan minibüsün sürücüsü Suphi A. (26) jandarma noktasında durarak otoyola nasıl çıkacağını sordu. Jandarmalar, tarif ettikleri yol yerine ormana giden minibüsü durdurdu. Suphi A., babası Necmettin A. (50) ve Fatih G.’nin (20) bulunduğu minibüste kan izine rastlandı. Suphi A., 2 yolcunun kavga ettiğini, o yüzden lekelerin olduğunu öne sürünce 3 şüpheli, serbest bırakıldı.
DNA ÖRNEĞİ KALMASIN DİYE ELLERİNİ KESMİŞ
Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı’nda sorgusu devam eden cinayet şüphelisi Suphi Altındöken’in bıçaklayarak öldürdüğü üniversiteli Özgecan Aslan’ın boğuşma sırasında yüzünü tırmalaması nedeniyle, tırnaklarının arasında DNA örneğinin kalmaması için her iki elini de bileklerinden kesip kollarından ayırdıktan sonra yaktığı ortaya çıktı.
Olay yerinde yapılan incelemede Özgecan’ın cesedinin yanında bulunan iki elinin de büyük oranda yandığı belirlendi. Sorgu sırasında, ’Özgecan’ın ellerini neden kestin?’ sorusuna soğukkanlı yanıt veren Suphi Altındöken, "Boğuşma sırasında yüzüme tırnaklarını geçirdi. Ben de tırnaklarının arasında DNA örneğim kalmasın diye kestim" yanıtını verdi.
Bu arada cinayetin D-400 karayolu ile Tarsus Mersin otoyolu arasındaki bağlantı yolunda işlendiği anlaşıldı. Cinayet şüphelisi Altındöken’in, D- 400 karayolundan Mersin’e gitmesi gerekirken güzergah değiştirerek Tarsus- Mersin otoyoluna doğru saptığını, 3 kilometrelik bağlantı yolunun ortalarındaki sakin bir bölgede minibüsü durdurduğunu ve olayın orada gerçekleştirdiğini, cinayetin ardından minibüsteki cesetle tekrar Tarsus’a döndüğünü söylediği belirtildi.
KAN DONDURAN VAHŞET
Jandarma, Özgecan Aslan’ın kayıp bilgisi üzerine minibüsü tekrar aramaya başladı. Tarsus’ta yapılan yol kontrolünde minibüs, içinde Necmettin A. ve Fatih G. ile birlikte ele geçirildi. Aramada bulunan bir şapka, Özgecan’ın babası Mehmet Aslan’a gösterildi. Baba Aslan, şapkanın kızına ait olduğunu söyleyince sorgulanan Necmettin A. ve Fatih G., genç kızı bıçaklayarak öldürdüklerini, cesedini benzin döküp yaktıklarını, sonra da Çamalan köyü Alman Mezarlığı yakınındaki Cin Deresi yatağına attıklarını itiraf etti. Linç edilmek istenen ve yüzünde tecavüze kalkıştığı Özgecan'ın tırnak izleri bulunan Suphi Altındöken İlçe Jandarma Komutanlığı'nda diğer 2 şüpheli ise Emniyet Müdürlüğü'nde sorguya alındı.
ARKADAŞI TEŞHİS EDEMEDİ
Dün sabah yapılan aramada, şüphelilerin gösterdiği yerde, yanmış kadın cesedi bulundu. Hastaneye getirilen ceset, Özgecan’ın Tarsus’ta en son birlikte görüldüğü kız arkadaşına gösterildi. Cesedi teşhis edemeyen genç kız, kıyafetlerin arkadaşına ait olduğunu söyleyip fenalık geçirdi. 
KATİL ZANLILARINA LİNÇ GİRİŞİMİ
Cinayetle ilgili araştırmasını sürdüren polis ve jandarma ekipleri, firari  Suphi A.'yı saat 21.00 sıralarında Fatih Mahallesi'nde bir alışveriş merkezinin yakınlarında saklanırken yakalandı.  Gözaltına alınan şüpheli önce sorgulanlak için emniyete götürüldü. Burada işlemleri yapılan Suphi A., babası Necmettin A., ile Fatih G., sağlık kontrolü için Tarsus Devlet Hastanesine getirildiler.
Jandarma ve polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi alırken, hastanede bulunan kalabalık cinayet zanlılarına saldırarak linç etmek istediler.  Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, polis ve Jandarma ekipleri tarafından kordon oluşturularak hastaneden çıkarıldı. Şüphelilerden Suphi A.'nın jandarmada, Necmettin A. ile Fatih G.'nin ise polisteki sorgusu devam ediyor.
Cinayet şüphelisi evli ve 1 çocuk babası olan minibüs şoförü Suphi A. ile cesedi yok etmek için kendisine yardım ettiği ileri sürülen eski kuyumcu babası 50 yaşındaki Necmettin A. ve arkadaşı 20 yaşındaki Fatih G.'nin sorgusu sürüyor. İlk bilgilere göre, Suphi A'nın, minibüste son yolcu olan Özgecan'a tecavüze kalkıştığı; genç kızın biber gazı sıkıp direnince bıçakla öldürdüğü; babası ve arkadaşını çağırıp cesedi yok etmek için ormanlık alanda yaktıkları ortaya çıktı. Şüphelilerin genç kıza tecavüz edip etmediği yapılan otopsinin sonucuna göre belirleneceği kaydedildi. 
‘ALIŞVERİŞTEN DÖNÜYORDUK’
Güçlükle sakinleştirilen genç, şunları anlattı: “Çarşamba günü saat 13.30’da okuldan birlikte çıktık. Alışveriş merkezinde yemek yedik, akşam minibüse bindik. Ben yolda indim, o da evine gitmek üzere devam etti.” Aslan ailesi de cesedin kızları Özgecan’a ait olduğunu, minibüste bulunan kıyafetlerinden teşhis etti. Adana Adli Tıp Kurumu’nda otopsi yapılan Özgecan Aslan, toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim edildi. Gözyaşları içerisinde alınan genç kızın naaşı cenaze aracıyla Mersin’e götürüldü.
 
DNA TESTİ BELİRLEYECEK
YÜZÜYLE birlikte vücudunun bir bölümü yanan cesedin kesin olarak Özgecan Aslan’a ait olduğunu belirlemek için aile fertlerinden alınan DNA örnekleri ile karşılaştırma yapılacak. 
KAN DONDURAN VAHŞETİN SIR PERDESİ ARALANIYOR
Sorguya alınan 2 şüpheli cinayeti itiraf edip cesedi attıkları yeri gösterdi. Çamalan Köyü Alman Mezarlığı yanında ormanlık bölgede Cinderesi yatağında yüzü ve vücudunun bir bölümü yanmış halde bulunan cesedinin kayıp Özgecan Aslan’a ait olduğu belirlendi. Aranan cinayet şüphelisi Suphi A. dA polis ve jandarmanın operasyonuyla gözaltına alındı. Linç edilmek istenen ve yüzünde tecavüze kalkıştığı Özgecan’ın tırnak izleri bulunan Suphi A. İlçe Jandarma Komutanlığı’nda, diğer 2 şüpheli ise Emniyet Müdürlüğü’nde sorguya alındı.
MİNÜBÜSTE TECAVÜZE KALKIŞTI
Türkiye’yi ayağa kaldıran vahşetin kurbanı Özgecan Aslan toprağa verilirken, olaydaki sır perdesi de aydınlanmaya başladı.
Şüphelilerin ilk ifadeleri ve elde edilen delillere göre olay şöyle gelişti:
Çağ Üniversitesi öğrencisi Özgecan Aslan, Mersin’deki evine gitmek için bir arkadaşıyla halen Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı’nda sorgulanan cinayet şüphelisi şoför Suphi A.'nın minibüsüne bindi. Tarsus’ta oturan arkadaşı inince Özgecan minibüste tek yolcu kaldı.
Şoför Suphi A. Mersin’e D-400 karayolundan gitmesi gerekirken güzergah değiştirerek Tarsus- Mersin Otoyolu doğru saptı. Sürücünün güzergahını değiştirmesinden 'kaçırılıp başına kötü bir şey geleceğini’ anlayınca tepki gösteren Özgecan, onunla tartıştı. Yola devam edip minibüsü tenha bir yerde durduran Suphi A.'nın tecavüze kalkıştığı Özgecan, yanında taşıdığı biber gazını sıkarak karşı koydu. Boğuşma sırasında Özgecan, Suphi A.'nın yüzüne tırnaklarını geçirip direndi. Şoför Suphi A., bıçağını çıkarıp Özgecan’a defalarca sapladı ardından araçta bulunan demir çubukla vurarak öldürdü.
Suphi A., Özgecan’ı öldürdükten sonra cesediyle birlikte Tarsus’a dönüp babası Necmettin A. ve arkadaşı Fatih G.’den yardım istedi. Onlar da gelince birlikte Özgecan’ın cesedi ortadan kaldırmak için benzin alıp ormanlık bölgeye götürüp, Cinderesi’nde yaktı.
Tarsuslu varlıklı bir aileden olan Necmettin A.'nın kuyumcu olduğu, işleri bozulup iflas edince şoförlük yaptığı, kaçakçılık suçundan sabıkalı olduğu ve bir süre önce trafik kazasına karıştığı belirtildi.
ACILI ANNE İSYAN ETTİ:  İDAM EDİLSİN
Özgecan Aslan'ın annesi Songül Aslan, "Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi" dedi.
Aslan, kızı için Mersin Şehir Mezarlığı'nda düzenlenecek cenaze töreni öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının katil zanlılarının en büyük cezayı almasını istediğini söyledi.

    
"Masum bir kızın ölmesine neden olanların benim kızımdan beter olmasını istiyorum" diyen anne Aslan, şöyle devam etti:
"Bu hakkın yerde kalmamasını istiyorum. İdam edilsin, işkence edilsin. Özgecan melek gibi kalbi temiz, yüreği temiz, her konuda herkese iyilik yapan bir insandı. Okuyup adam olma hedefleri vardı. Psikolojiyi bitirip kendine iş yeri açmak hedefiydi. Hep çalışıyordu ve çok başarılıydı ama yapamadı maalesef. Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?"
    
Kızını en son okula yolcu ettiği sabah gördüğünü anlatan Aslan, "Sabah sütünü verdim, harçlığını verdim gitti. Üç gün önce telefonu bozuktu. Arkadaşının telefonundan ablasına 'Annem merak etmesin 20.00'de Mersin'de olacağım' diye mesaj atıyor. Bekliyorum, bekliyorum gelmiyor. Saatler geçti gelmeyince gece karakola 'kızım kayıp, kaçırdılar mı' diye başvuruda bulundum. Kimliğini verdim, araştırıyoruz dediler" diye konuştu.
    
Özgecan'ın ablası Beste de kardeşinin en son kendisine mesaj attığını kaydetti.
BAKAN AVCI'DAN ÖZGECAN AÇIKLAMASI
Bakan Avcı, Mersin Tarsus'ta öldürülen Özgecan Aslan'ın ile ilgili de değerlendirme yaparak şunları söyledi: “Her ölüm acıdır, genç ölümler daha acıdır. Kadınlarımıza, gençlerimize, çocuklarımıza yönelik şiddetin kaynağında eğitimsizliğinde yattığı söylenebilir, doğdur. Ama pek çok başka nedenlerde var. Biz zaten eğitim müfredatında yaptığımız düzenlemelerle özellikle şiddet konusunda, cinsiyet eşitsizliği konusunda, demokratik eğitim konusunda, farklı görüşlere, tutumlara hoş görüyle yaklaşma konusunda gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. Daha da yapmamız gereken şeyler var. Ama ne kadar tedbir alırsanız alın zaman zaman bu tür müessif olaylarla da karşılaşılabiliyor"
HDP Başkanı Selahattin Demirtaş Ağrı'da açıklamalar yaparken genç Özgecan'ın ölümünü de andı.
"JANDARMANIN FARKINDALIĞI YAKALATTI"
Tarsus Kaymakamı Hasan Göç, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ölü bulunmasıyla ilgili soruşturmanın Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatları doğrultusunda hassasiyetle yürütüldüğünü bildirdi. Göç, yazılı açıklamasında, olayın Tarsus İlçe Jandarma trafik timinin farkındalığıyla ortaya çıkartıldığını belirtti. Olayla ilgili Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturmanın yürütüldüğünü aktaran Göç, şöyle devam etti:
    
"Olayla ilgili 12 Şubat'ta F.G. (25) ile N.A. (55) gözaltına alınmıştır. Özgecan Aslan'ın cesedi 13 Şubat günü jandarma iz takip köpek timi, jandarma asayiş timi, AFAD ve Tarsus Belediyesi arama kurtarma ekiplerince yapılan arama çalışmaları sonucunda Çamalan Mahallesi Alman Mezarlığı bölgesinde bulunmuştur."
Göç, bulunan cesedin önce Tarsus Devlet Hastanesi morguna, oradan da otopsi için Adana Adli Tıp Kuruma gönderildiğini, olayın firari zanlısı A.S.A'nın (26) jandarma ve polis ekiplerince dün akşam yakalandığını hatırlattı. Göç ayrıca, "Soruşturma Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatları doğrultusunda hassasiyetle yürütülmektedir" ifadesini kullandı.
BAKANLIK DAVAYA MÜDAHİL OLACAK
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Mersin'de kayıp üniversite öğrencisinin ölü bulunması olayına müdahil olacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Mersin'de iki gün önce kaybolan, daha sonra hunharca öldürüldüğü tespit edilen Özgecan Aslan'ın cinayeti ile ilgili olarak, Bakanlığın olayın takipçisi olacağı bildirildi. Açıklamada, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adli süreç başladığında davaya müdahil olacaktır. Hayatının baharında cinayete kurban giden Özgecan Aslan'a, Allah'tan rahmet, acılı aileye ve tüm Türkiye'ye baş sağlığı dileriz” denildi.
ÖZGECAN BÖYLE UĞURLANDI

Tarsus'ta hunharca öldürülen Özgecan'ı 5 bin kişi Mersin'de son yolculuğuna uğurladı. Kadınlar Özgecan'ın tabutunu kendileri taşırken Mersin Büyükşehir Belediyesi de Sevgililer Günü dolayısıyla şehirde yapılacak tüm programları iptal etti.

Namazdan önce cemaati davet eden hoca, "Kadınlar lütfen geriye doğru çekilsinler" ricasında bulundu. Ancak camiye akın eden yüzlerce kadın, hocayı dinlemedi, namaz kılınırken ön saflarda durdu. Hatta Özgecan'ın tabutunu da kimseye bırakmayarak omuzlarında kendileri taşıdı.
Bindiği minibüste tecavüze kalkışılıp bıçaklanarak öldürüldükten sonra cesedi ormanlık alanda yakılan üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın cenazesi, büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 5 bin kişi tarafından son yolculuğuna uğurlandı. İnfiale neden vahşete kurban giden Özgecan'ın olayı öğrenince fenalaşan babası Mehmet Aslan geceyi hastanede geçirirken, cenaze töreninde annesi Songül ve ablası Beste Aslan, katillerin en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.  
"SABAH SÜTÜNÜ VERDİM"
Anne Songül Aslan kızını öldürenlere lanet yağdırırken, "Masum kızımın hakkının yerde kalmamasını istiyorum. Katil idam edilsin, işkence edilsin. Özgecan melek gibi, kalbi temiz yüreği temiz, herkese iyilik yapan bir insandı. Psikoloji eğitimi görüyordu, hedefleri vardı. Okulunu bitirip işyerini açacaktı, çok çalışıyordu, çok başarılıydı, yapamadı maalesef" dedi.
Olaya akıl sır erdiremediğini söyleyen Songül Aslan, "Bir dolmuşa binip evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?" diye isyan etti. Songül Aslan, kızıyla geçirdiği son sabahı anlatırken de "Sabah sütünü verdim, harçlığını verdim gitti. Üç gün önce telefonu bozulmuştu. Olay günü arkadaşının telefonundan ablasına 'Annem merak etmesin 20.00'de Mersin'de olacağım' diye mesaj atmış. Saatler geçti, gelmeyince karakola gidip kaçırıldı mı diye başvurdum" dedi.
CENAZEYE BİNLERCE KADIN KATILDI
Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından Özgecan'ın cenazesi ailesi tarafından alınarak Mersin'e getirildi. Gece hastane morgunda bekletilen cenaze, sabah saatlerinde Şehir Mezarlığı'na cenaze aracıyla getirildi. Yıllar önce Tunceli'den göç ederek Mersin'in Barış Mahallesi'ne yerleşen aileye destek ve cenazeye katılmak için çevre illerden gelen binlerce kadın da evin bulunduğu sokakta toplandı. Ardından da topluca Şehir Mezarlığı'na geçildi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Burhanettin Kocamaz da Aslan Ailesi'nin evine gelerek taziye dileklerini iletti.
"KATİLİ İDAM ETSİNLER"
Şehir Mezarlığı'nda büyük çoğunluğu kadın yaklaşık 5 bin kişi toplandı. Bir kargo şirketinde çalışan ve güçlükle ayakta duran Özgecan'ın annesi Songül Aslan, kızını katledenlere lanet yağdırdı. Katillerin en ağır cezaya çarptırılmasını isteyen anne, zaman zaman sinir krizi geçirdi.
Özgecan'ın ablası Beste Aslan ise, katillerin idam edilmesini istedi. Bu sırada cenaze aracıyla getirilen Özgecan Aslan'ın tabutu kadınlar tarafından alınıp, musalla taşına konuldu. Kızının ölümü haberini alınca fenalaşıp geceyi hastanede geçiren Mehmet Aslan da cenazede bulundu.
Baba Mehmet Aslan, anne Songül, abla Beste ve kardeşi 11 yaşındaki Ali Aslan, tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Katilin idam edilmesini isteyen Özgecan'ın aile fertleri fenalaşınca, hazır bekletilen sağlık görevlileri müdahale etti.
MERSİN'DE TÜM PROGRAMLAR İPTAL ETTİ
Mersin Büyükşehir Belediyesi, Özgecan Aslan’ın hunharca öldürülmesi nedeniyle Sevgililer Günü dolayısıyla düzenleyeceği toplu nikah töreni kapsamında gerçekleştireceği tüm programları iptal etti. Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, ailesinin kayıp ilanı vermesinden iki gün sonra dün cesedi Tarsus ilçesi Çamalan mevkiinde yakılmış halde bulunan üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla düzenlenen toplu nikah töreni bünyesinde gerçekleşecek olan bütün etkinliklerin iptal edilerek, ileri bir tarihe ertelendiği bildirildi. Açıklamada, “Önceki gün hunharca bir cinayet sonucu öldürülen Özgecan Aslan’ın üzüntüsünü milletçe yaşarken, daha önce duyurusunu yaptığımız etkinliklerin yapılması düşünülemezdi. Yaşadığımız acıdan ve üzüntüden dolayı, toplu nikah töreni bünyesinde gerçekleşecek olan bütün etkinlikler iptal edildi ve ileri bir tarihe ertelendi. Bu bağlamda genç kızımız Özgecan Aslan’a Yüce Allah’tan rahmet dilerken, kederli ailesine, sevdiklerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz” denildi.
BU ELİM OLAYI ŞİDDETLE, LANETLE VE NEFRETLE KINIYORUZ
Öte yandan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da Özgecan Aslan için bir taziye mesajı yayınladı. Başkan Kocamaz yayınladığı mesajda şunları keydetti: “Geçtiğimiz gün kentimizde meydana gelen hunharca ve haince saldırı sonucu hayatını kaybeden kızımız Özgecan Aslan’ın katledilmesi bütün milletimizi olduğu gibi bizi de derin üzüntüye boğmuştur. Beklentimiz bu cani ya da canilerin bir an evvel yakalanıp hak ettikleri cezaya çarptırılmasıdır. Bu elim ve hunharca olayı şiddetle, lanetle ve nefretle kınıyoruz. Kesinlikle bu tür canilerin insanlıkla bir alakası olduğunu da düşünmüyoruz. Kızımız Özgecan’a Yüce Allah’tan rahmet dilerken, başta ailesi olmak üzere, Mersinimize ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz.”
Daha yeni Daha eski