Başbakanlık hizmet binası olarak yapılan ama Cumhurbaşkanlığı tarafından kullanılan sarayın temizlik maliyeti “bırak, kirli kalsın” dedirtiyor. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Kaçak Sarayın kirliliği temizlense de yarattığı hukuksal kirliliği temizlenemez” ifadelerini kullandı. Saraydaki temizlik maliyeti yıllık 104 milyon Türk Lirası. 
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın temizlik maliyetinin Kent İzleme Merkezi tarafından düşük bedeller üzerinden hesaplandığını belirten Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Günlük temizlik, aylık temizlik ve cephe temizliklerini dikkate aldığımızda aylık temizlik gideri 4.5 milyon TL, yıllık 52 milyon TL. Böyle bir binada normal şartlarda yılda iki kere dış cephe temizliği yapılır onu da eklediğimizde yıllık olarak Sarayın mekansal kirliliğinin temizlenmesinin bedeli 104 milyon TL. Bu maliyetler hesaplanırken, kaçak camii, kaçak kongre merkezi ve kaçak konutların metrekare alanlarını hesaba katmadık. Sarayın yarattığı mekansal kirlilik yüksek rakamlarla temizlense de yarattığı hukuksal kirliliği, yer seçimi kirliliği ve lüks şatafat içerisindeki harcama kirliliğinin temizlenmesi mümkün değil, bu kirliliğin temizlenmesinin parasal karşılığı yok” dedi.
"SARAYA DEĞİL, OKULLARA TEMİZLİK"
Laik ve demokratik eğitim için okullarda boykot çağrısının olduğu günlerde Mimarlar Odası Ankara Şubesi okul temizlikleri ile Saray temizlik rakamlarını da kıyasladı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, okullarda temizlik giderinin devlet tarafından karşılanmadığı, velilerin temizlik, güvenlik kırtasiye gibi 59 kalem okul giderini velilerin ödediğini belirterek,“İlköğretim okullarında temizlik maliyetlerini örneklendirerek Kaçak Saray’ın yıllık 104 milyon TL’lik temizlik gideri 650 öğrenci kapasiteli 2 bin okulun yıllık temizlik giderine bedel. 1 milyon 340 bin öğrenci velisinin cebinden çıkan bedele denk düşen Saray temizlik bedeli, bırak kirli kalsın dedirtecek durumda. Kaçak sarayın temizlik gideri Ankara'daki devlet okullarının tamamının 1 yıllık temizlik giderini karşılar. Saray kirli kalsın okulları temizleyelim“ ifadelerini kullandı.
“ESKİDEN BİR VALİNİN ÇOCUĞUYLA BİR İŞÇİNİN ÇOCUĞU AYNI SINIFTA EĞİTİM ALABİLİYORDU”
Candan, okullarda çocuk ve mimarlık çalışmaları yaptıklarını belirterek, “İlköğretim okullarında eğitimin içeriğiyle birlikte, eğitimde sınıfsal ayrışma var. Eskiden bir valinin çocuğuyla bir işçinin çocuğu aynı sınıfta eğitim alabiliyordu. Şimdi çocuklarının ailelerinin gelir durumuna göre eğitim almak durumundalar. Çocuklar eğitim süreçlerinde sınıfsal bir ayrışma ile karşı karşıya bu çocuk haklarına aykırı. Her çocuk ailesinin gelir durumundan bağımsız şekilde, çağdaş ve nitelikli eşit eğitim almak durumunda. Hükümetin eğitimi getirdiği boyut bu, yoksulsan devlet okulu, paran varsa özel okul. Bu ayrışma çok derin çatışmalara gebe.”
“AOÇ’DE AĞAÇLANDIRILACAK ALAN KALMADI”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, ağaçlandırmak amacıyla AOÇ arazisinden tahsis istemişti. AOÇ Genel Müdürlüğü’nden gelen cevap “Ağaçlandırılacak alan kalmadı” oldu. Cevabı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “AOÇ’de Ağaçlandırılacak alanların bittiğini tamamlandığını söylüyorlar, aman ne mutlu bize ağaçlandırılacak alan kalmamışmış. Ağaçlandırılacak alan olduğunu Sayıştay raporları söylüyor. Ağaçlandırılacak alanlarla ilgili yapılan kiralanmış alanlarda boş kalan alanlar için irtibatta olunmasının söyleyen yazı ile Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne ağaçlandırılacak alan vermek istemediklerini çok net anlıyoruz” İfadelerini kullandı.
Daha yeni Daha eski