Siyasi partiler hiçbir zaman gerçekten ezilen kitleleri temsil etmezler ama onların üzerinde yükselirler. Seçimler, hiçbir zaman toplu...
Siyasi partiler hiçbir zaman gerçekten ezilen kitleleri
temsil etmezler ama onların üzerinde yükselirler. Seçimler, hiçbir zaman
toplumun gerçek iradesini ortaya koymazlar ama bir anlamda toplumun
eğilimlerinin bir anketi işlevini de görürler. Bu bakımdan siyasi partilere ve
seçimlere ilgisiz kalmak doğru olmaz. Elbette temeldeki işlevlerini
açıklamaktan bir an bile vazgeçmeksizin.
Bugün Türkiye’deki belli başlı siyasi partiler neyi
temsil etmekte, hangi eğilimleri yansıtmaktadırlar?
AKP: Sermaye sınıfının yeni yükselen kesiminin
temsilcisidir. Hem sermaye gücünü hem de iktidar gücünü yoğunlaştırarak büyük
bir güç biriktirmiştir. Bu güç birikimi, ister istemez rejimi de kendi
istekleri doğrultusunda yeniden düzenleme hevesini gündeme getirmiştir. Bu,
elbette bu sermaye kesiminin ve onun iktidar temsilcisi kişinin tekeline ve
diktatörlüğüne dayanan bir rejim olacaktır. AKP, bazı liberal unsurlar tersini
iddia etmeye devam etseler de, Ermeni meselesinde vb. artık tamamen Türk devlet
geleneği üzerine oturmuştur ve faşizme benzer bir rejim özleminin temsilcisi
olarak görülebilir.
CHP: AKP’nin temsil ettiği sermaye kesimlerinin
karşısındaki geleneksel sermayeyi ve aynı zamanda yeni rejim özlemleri
karşısında eski rejimi temsil eden partidir. Geleneksel sermayeye ve
dolayısıyla uluslararası kapitalizme bağlı olduğundan neo-liberal politikaların
da yılmaz savunucusu konumundadır. Bu parti, “ana muhalefet” partisi olarak
ister istemez, AKP diktatörlüğünden büyük rahatsızlık duyan halk kesimlerini,
Alevi kitlelerini, seküler orta sınıf kesimlerini, solun bir kısmını bünyesine
çekebilmiş ve desteğini kazanmıştır. Son zamanlarda ulusalcı tabandan bir
miktar kan kaybettiği söylenebilir.
GÜN ZİLELİ |
MHP: Klasik aşırı sağ-milliyetçi eğilimleriyle Anadolu
sağcılığının oy tabanını AKP ile bölüşen MHP, bütün stratejisini AKP’nin
Anadolu’da oy kaybetmesi üzerine kurmuştur. AKP’nin Kürtlerle “barış süreci”ni
yürütmesine muhalefet etmeyi temel siyaseti olarak belirlemiştir. Klasik ırkçı
ve faşist söylemlerinden vazgeçmemekle birlikte merkez-sağ seçmene cazip
gelebilecek “ılımlı-modernist” bir görüntüyü de ihmal etmemeye çalışmaktadır.
HDP: Kürt ulusal hareketinin partisidir. İçinde Türk
solunun ağırlıklı olarak liberal kesimlerinden de bileşenler vardır. Kobane
direnişinden beri solun daha radikal kesimlerinden ve hatta anarşistlerden bile
destek bulmaya başlamıştır. HDP’nin barajı geçmesi son derece kritik bir konu
olduğundan seçim yaklaştıkça neredeyse bütün solun desteğini alacakmış gibi bir
görünüm vermektedir. HDP, Kürt sorununun ve “barış süreci”nin yanı sıra, solun
ve anarşistlerin yıllardır gündeminde olan doğanın savunulması, LGBT, vicdani
red gibi konularda duyarlılık göstermekte, dolayısıyla bu kesimlerde sempati
toplamaktadır. Bununla birlikte, HDP’nin AKP’ye ve dincilere yakın, Barzanici
denebilecek bir damarı ve kesimi de vardır ve İmralı’dan da destek alan bu
kesimin parti içindeki ağırlığı küçümsenemez. HDP’nin içindeki bu kesimin
küçümsenemeyecek bir ağırlıkta olması, barajı geçmesi için HDP’ye destek ve oy
vermeyi düşünen devrimci ve seküler kesimlerde önemli bir endişe, tereddüt ve
gelgitlere yol açmaktadır. Keza, HDP içindeki sol-liberallerin varlığı ve
etkisi de bu kesimlerde kaygılara yol açmaktadır.
VP: Türkiye’nin nasyonal-sosyalist partisidir. Temelde
Stalinist olan bu parti, bugün MHP’yi bile yaya bırakan en ırkçı, en savaş
yanlısı (örneğin Kuşadası’nda, Ege’deki adaları Yunanistan’dan geri almayı
hedefleyen mitingler yapmaktadır), en ordu yanlısı politikaların savunucusudur.
Kürtlere karşı tutumda da aynı şekilde nasyonal-sosyalist ve Kürt düşmanı aşırı
sağcı bir çizgide seyretmektedir. Ermeni meselesinde ve “paralel örgüte” karşı
mücadelede AKP ile ittifak halindedir. CHP’den süreç içinde kopan bazı ulusalcı
unsurları bünyesinde toplayabileceği, genelde de ulusalcı kesimin desteğini
alacağı tahmin edilebilir.
Bu eğilimleri temsil eden partilerin alacağı oy oranları,
toplum kesimlerinin halihazır yönelimleri konusunda bir fikir verebilecektir.
Gün Zileli - 27 Nisan 2015 - www.gunzileli.com - gunzileli@hotmail.com